Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrasya İslam Şurası açılışında yaptığı konuşmada, muhalif tüm kesimlerin ‘terörle mücadele’ adı altında hedef alındığı ve iktidar yanlısı gayriresmi unsurların da operasyonel bir güç olarak kullanılacağı yeni bir saldırı döneminin sinyalini verdi.
Yeni Şafak, Tayyip Erdoğan’ın 9. Avrasya İslam Şurası’nın açılışında “Stratejimiz bundan sonra bu olmayacak. Daha farklı bir stratejiyle terörle mücadele üzerine gideceğiz” sözleriyle ipuçlarını verdiği yeni dönemin ayrıntılarına ilişkin bir haber yayımladı.
Haber, maddelere ve mücadele yöntemlerine bakılınca muhalif belediyelerin, iş insanlarının, demokratik kitle örgütlerinin, sivil halkın ve komşu ülkelerin “terörle mücadele” adı altında hedef alındığı ve iktidar yanlısı gayriresmi unsurların da operasyonel bir güç olarak kullanılacağı yeni bir saldırı dönemine işaret ediyor.
“Yeni strateji, Türkiye’nin 30 yıllık terörle mücadelesinde yaşanan tecrübeler üzerinden oluşturuldu. Bugüne kadar Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tüm terörist yapıların fotoğrafı çekildi. Son dönemde üreyen tehdidin kavramsallaştırılmasıyla, dini yapıların istismarına karşı önlem alınması da dahil İslam dünyasının başına bela olan tüm terör yapılarıyla mücadele çerçevesi çizildi” denilen haberde Kürt illerinde AKP’li yöneticilere yönelik PKK suikastlarının süreci hızlandırdığı belirtiliyor:
Edinilen bilgiye göre, başta AKP’li yöneticiler olmak üzere Doğu ve Güneydoğu’da siyasi parti üyelerine PKK saldırıları üzerinde yapılan incelemeler, örgütün bu tür suikastleri, istihbari bilgi ve lojistik destek olmaksızın gerçekleştiremeyeceğini ortaya koydu. Yeni suikastlerin önüne geçmek için mücadele kapsamı genişletildi. Bugüne kadar üzerine etkin şekilde gidilmeyen çevreler de mercek altına alındı.
Sivillere karşı gayriresmi “milli güç” unsurları
“Milli güç unsurları devreye sokulacak” ara başlığı altında, yeni stratejinin ilk yansımasının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye sınırları içinde farklı uygulamalarla kendisini göstermeye başladığı öne sürülüyor ve “Savunma yerine taarruz yöntemi bunun örneklerinden biri oldu. FETÖ ile mücadele de yeni stratejinin bir ayağı olarak ortaya konuldu” deniyor.
Haberde Kürt illerinde AKP’li yöneticilere yönelik suikastlar karşısında resmi güçler dışında, “milli güç unsurları” diye anılan unsurların da “kamusal iradenin etkin olarak kullanılması” adı altında harekete geçirileceği belirtiliyor. “Halkın içinde gizlenen terörün sivil yapısının ayıklanması” denerek bütün muhalif kesimler hedef gösteriliyor.
Haberdeki ilgili ifadeler şöyle:
AK Partili yöneticilerin şehit edilmesi sonrası halkın içinde gizlenen terörün sivil yapısının ayıklanması için de harekete geçilecek. Terörle mücadelenin sadece güvenlik kuvvetleri ve istihbarat unsurlarıyla değil devletin diğer bütün milli güç unsurları kullanılarak, kamusal iradenin terörle mücadelede etkin olarak kullanılması, yeni stratejide öngörülen bir diğer kritik unsur oldu.
Haberde yeni stratejinin sınır ötesi harekatı ve özel operasyonları da kapsadığı belirtiliyor.
Yeni Şafak’ın haberiyle duyurulan 5 maddelik yeni strateji şöyle:
-Sivil toplum içine yuvalanmış unsurlarla mücadele.
-Halkın içine gizlenmiş, örgüte lojistik ve istihbari destek veren kripto unsurlarla mücadele.
-Belediyeler ve kamu kurumları içine sızmış unsurlarla mücadele.
-Teröre, hangi sebeple olursa olsun ekonomik destek verenlerle mücadele.
-Terör örgütlerine karşı sınır ötesi mücadele.
Kaynak: Sendika.org