Çöpler Kompleks Altın Madeni’nde liç alanındaki kayma sonucu 9 işçinin toprak altında kaldığı İliç’e girişlerin engellenmesine tepki gösteren Ekoloji Birliği yaptığı açıklamada, “İliç’e girişlerin yasaklanmasının amacı, olayların örtbas edilmesi, gerçeklerin görülmesinin ve kayıt altına alınmasının engellenmesi ve yöre halkı ve çalışanlarla dayanışmanın engellenmesidir. Ekoloji hareketleri heyetinin keyfi uygulamalarla seyahat hakkının gasp edilmesini kabul etmiyor, iktidarın bu tutum ve politikalarını kınıyoruz” diye belirtildi.
Sivas il sınırında GBT
Açıklamanın devamında, “13 Şubat’ta Erzincan İliç’te, Çöpler Kompleks Altın Madeni’ndeki siyanür ve ağır metaller içeren yığın liçi alanında kayma meydana geldi, milyonlarca ton kontamine çamur Sabırlı Deresi yatağı ve eski maden ocağı alanına aktı. Ne yazık ki dokuz maden çalışanı, kayan çamurun altında kaldı! Yüreğimiz İliç’te toprak altında kalanlarla beraber. İşlenen ekokırım suçunu yerinde görmek, bilgilenmek ve tepkilerimizi dile getirmek ekoloji hareketlerin görevi ve en temel hakkıdır. Bu amaçla 17 Şubat Cumartesi günü İstanbul’dan yola çıkan ekoloji aktivistleri ve basın temsilcileri, yol boyunca sayısız GBT işlemine tabi tutulmuş ve sabaha karşı da Sivas İli sınırlarında durdurularak şehrin il sınırlarına girmeleri engellenmiştir” denildi.
‘Arkadaşlarımız ablukaya alındı’
Gerekçe olarak da Erzincan ve ilçelerine girişin Sivas Valiliği’nce yasaklanmasının hatırlatıldığı açıklamada, “Kolluk nezaretinde Reşadiye’de bir dinlenme tesisine girmeye zorlanan arkadaşlarımızın en temel hakkı olan seyahat etme özgürlüğü ellerinden alınmıştır. Reşadiye’de basın açıklamasını okuyan arkadaşlarımız daha sonra İstanbul’a doğru geri dönüşe başlamıştır. Basın temsilcisi arkadaşlarımız da kendi olanakları basın kartı ile İliç’e doğru yola çıkmışlardır. Bu arada İliç’e gitmek üzere özel araçlarla Dersim’den yola çıkan Malatya Çevre Platformu’ndan arkadaşlarımız da çeşitli engellerle karşılaşmış, İliç’e girmeyi başaran arkadaşlarımız daha sonra ablukaya alınmış arkasından da İliç dışına çıkartılmıştır” ifadesi yer aldı.
Bölge hapishaneye çevrildi
DEM Parti Milletvekili Ayten Kordu ile birlikte bir basın açıklaması yapıldığı belirtilen açıklamada, “İliç’e girişlerin yasaklanmasının amacı, olayların örtbas edilmesi, gerçeklerin görülmesinin ve kayıt altına alınmasının engellenmesi ve yöre halkı ve çalışanlarla dayanışmanın engellenmesidir. Bağımsız medyanın ulaşabildiği kısıtlı sayıda bilgi ve görüntünün dışında bilgiye ulaşmamız engellenmektedir. Ortada bir suç ve bir ekokırım yok ise ne saklanmak istenmektedir? İliç, Anagold Madencilik şirketi, işbirlikçisi kamu kurumları, yerel otoriteler ve siyasiler tarafından bir cehenneme çevrildiği gibi şimdi de hapishaneye çevrilmiştir” sözleriyle yaşananlar aktarıldı.
‘Tüm izinler iptal edilsin’
Açıklamanın sonunda, “İliç Altın Madeninin çevre lisans ve izninin iptal edilmesi yetmez, maden acilen kapatılmalı, tüm işletme izinler ve ruhsatları iptal edilmeli ve tüm sorumlular yargılanmalıdır. Ekoloji hareketleri heyetinin keyfi uygulamalarla seyahat hakkının gasp edilmesini kabul etmiyor, iktidarın bu tutum ve politikaları kınıyoruz. Ekokırım suç mahalline gidişimiz engellenemez” ifadeleriyle dayanışmaya vurgu yapıldı.
Ruhsatlar iptal edilmemiş!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Erzincan İliç’te siyanür yüklü yığın liç kaymasının meydana geldiği maden ocağının çevre izin ve lisans belgesini iptal ettiği bildirilirken, altın madenine Enerji Bakanlığı tarafından verilen 6 ruhsatın iptal edilmediği ortaya çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bir AK Parti klasiği. Erzincan İliç’te Anagold’un işlettiği altın madeninde yaşanan felaket sonrası; İşletmenin çevre izin ve lisansının iptal edildiği açıklanmıştı. Ancak Enerji Bakanlığının verdiği 6 ruhsatın iptal edilmediğini tespit ettik. Kaynak ise Anagold’un yüzde 80 ortağı olan SSR Mining şirketine ait resmi teknik raporda” yer aldığına dikkat çekti.