YKS barajlarının düşürülmesine ilişkin konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, “Barajın düşürülmesi asıl olarak genç işsizlik oranlarını düşürmek ve kontenjanları dolmayan vakıf üniversitelerine öğrenci sağlamak gibi bir işe yarıyor, devlet üniversitelerinin ön lisans ve lisan programlarına yerleşmelerini sağlayabilecek bir düzenleme değil.” dedi.
TYT, AYT ve YDT baraj puanları AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitede kontenjanlarının boş kalmaması gerekçesi ile düşürüldü.
Erdoğan, Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) baraj puanının 140, Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi’nde (YDT) ise barajın 170 olduğunu açıklayan Erdoğan, “bunun çok sayıda öğrencinin okula girmesinin önünü açacağını” söyledi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) Eğitim Bilimci Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, baraj puanının düşmesiyle ilgili bianet’en Ruken Tuncel’in sorularını yanıtladı.
Prof. Dr. Kurul, “temel eğitim ve ortaöğretimdeki nitelik düşüşünün yükseköğretime de yansıyacağını” belirtti ve “Düşük baraj puanı ile üniversitelere yerleşen öğrencileri üniversitede güçlük yaşayacaklar. Eğitimin niteliğinin genel anlamda düşmesi de olasılık dahilinde” dedi.
“Öğrenme kaybını gösteriyor”
YKS baraj puanının düşürülmesini nasıl okumak gerekiyor?
YKS baraj puanının düşürülmesi, ilk olarak COVID-19 salgınında liselerin üç dönem kapalı kalması nedeniyle eğitimde yaşanılan nitelik kaybını, diğer bir deyişle öğrenme kaybını gösteriyor. Öğrencilerin yüz yüze eğitim zamanında önceki puan ile barajı aşarak kendilerine ayrılan üniversite kontenjanlarını doldurabildiklerini ama bunun “uzaktan eğitimle” mümkün olmadığını da açıkça ortaya koyuyor.
İkincisi YKS baraj puanının düşürülmesi, sosyolojik olarak düşük sosyal ve kültürel birikim ve düşük gelir düzeyindeki 400 binin üzerindeki öğrencilerin ilk bakışta üniversitelere yerleşmelerine olanak sağlayabilir, ancak Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği yöneticilerinin açıkmalarına göre, 180-170 puan aralığı sıralamalarına giren öğrencilerin devlet üniversiteleri lisans programlarını tercihte yeterli olmadığını ifade ediyor.
150-140 puan aralığı sıralaması ise birkaç devlet üniversitesi ön lisans programlarını tercihine yetebiliyor. Bu adayların yerleşebilecekleri yerler ağırlıklı kontenjanı dolmayan vakıf üniversiteleri olabilir. Yani bu düzenleme, yerleşemeyen yüzbinlerce öğrencinin parası olan beş on bininin farklı burs düzeylerinde vakıf üniversitelerine yerleşmesini sağlayabilecek. Yani YKS baraj puanının düşürülmesinden öğrenim harcını karşılayabilecek öğrenciler ile vakıf üniversiteleri yararlanmış olacak.
Üçüncüsü, YKS puanının düşürülmesi, ne okulda ne de eğitimde olan gençlerin sayısını düşük göstermeye hizmet eder aynı zamanda. Yani öğrencileri genç işsiz istatistiklerinden çıkarmak için onları eğitimin içinde göstermek…
Dördüncüsü, ortaöğretimde öğrenme yoksulluğunun büyüklüğüne dair başka bir çalışma yapmamak, sınav başarısının düşmesinin nedenlerini yeterince tartışmamak ve yükseköğretimde bir nitelik düşüklüğüne yol açmaması için telafinin nasıl yapılacağını planlamamak için yani tüm bunlardan “sıyrılmak” için alınmış bir karar anlamına geliyor.
“12 doğru soru yapan 140 aşıyor”
140 puanı alan bir aday kaç net yapmış oluyor?
Temel Yeterlilik Testi (TYT) bulunan 120 sorudan 12’sini doğru yapan öğrencilerin 140 puan barajını aşması mümkün oluyor. Yani soruların yüzde 10’unu yaparsa yeni barajı aşıyor. Öğrencilerin 170 puan barajında 21 doğru, 180 baraj puanında ise 23-24 doğru cevabı olmuş olması gerekiyor. Baraj geçilirse okul başarı puanı da ekleniyor. Okul başarı puanı yerleştirme puanına 24 ile 60 puan arasında bir ek puan ekleyebiliyor.
Eğitim Sen’in basın açıklamasında belirttiği üzere YKS’de genel başarı düzeyinin düştüğünü gösteren veriler de vardır. 2021 YKS’de sayısal adayların yüzde 58’inin; sözel adayların yüzde 40’ının; eşit ağırlık adaylarının ise yüzde 52’sinin 180 barajını aşamamış olması büyük bir sorundur.
Tüm adayların girmek zorunda olduğu TYT puanı ölçü alınacak olursa, geçen yıl ile kıyaslandığında bu yıl çok büyük bir akademik başarı kaybı yaşandığı anlaşılıyor. 2020 TYT’de 42 bin 803 öğrenci 400 ve üstü puan alırken, bu yıl sadece 12 bin 291 öğrenci 400 üstü puan alabilmiş. Yüzdelik ağırlığa bakılırsa;
400 ve üstü puan yüzde 1,86’dan yüzde 0,49’a;
300 ve üstü puan yüzde 10,62’den yüzde 6,54’e;
200 ve üstü puan yüzde 45,41’den yüzde 35,82’ye düştüğü görüyor.
“Vakıf üniversitelerine yarıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, puanların düşürülmesiyle ilgili “Gençlerin geleceği için önemli bir fırsat sunacağına inanıyorum” dedi. Bir eğitim bilimci olarak Erdoğan’ın açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz, gerçekten fırsat mı?
AKP-MHP iktidar bloğu, gençlerin geleceği konusunda kaygı duysalardı MEB ve üniversite bütçelerinde ciddi artışlar yapar okullar ve üniversitelerde yüz yüze eğitim için olanakları oluşturur ve ciddi bir izleme çalışması yaparlardı. Pandemide üç dönem lise öğrencileri okula çok sınırlı düzeyde gidebildi.
Yine gençlerin geleceği konusunda kaygı duysalardı, insan onuruna yaraşır bir iş ve ücretle istihdam yaratacak yatırım programları yapardı. Eğitim ile istihdam arasındaki bağ neredeyse koptu. Sadece beş yüz binin üzerinde öğretmen işsiz, peki neden yetiştirildi bu öğretmenler istihdam edilmeyeceklerse? Hemen her alandan üniversite mezunları güvenceli iş ve güvenceli bir gelecek bekliyor. Ne var ki iktidar bloğu baraj düşürme konusunda olduğu gibi çok kısmi çözümlerle umut dağıtıyor.
Barajın düşürülmesi asıl olarak genç işsizlik oranlarını düşürmek ve kontenjanları dolmayan vakıf üniversitelerine öğrenci sağlamak gibi bir işe yarıyor, devlet üniversitelerinin ön lisans ve lisan programlarına yerleşmelerini sağlayabilecek bir düzenleme değil.