İzmir 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan hükümlüler, kendilerine keyfi gerekçelerle sekiz yıla yakın görüş yasağı verildiğini söyleyerek, “Hapishanelerdeki haksızlıklara karşı tepkisiz kalmayın” dedi.
AKP iktidarları döneminde cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri sürüyor. Mahkûmlar, son olarak Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un da hastalığına rağmen tahliye edilmediği Kandıra Cezaevi ile İzmir F Tipi Cezaevi’nden BirGün’e mektup yazdı.
İzmir 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlüler, “Hapishanelerdeki haksızlıklara karşı tepkisiz kalmayın” diyerek şunları söyledi:
“Korona salgını, hapishane yönetimi tarafından adeta bir ‘lütuf’ olarak görüldü. Sohbet, berbere çıkma, görüş haklarımız keyfi gerekçelerle sınırlandırılıyor. Hiçbir hakkımız bize lütuf olarak verilmedi. Her birini mücadele ederek kazandık. Ancak şimdi engellenmesi son derece büyük sorunlara yol açmaktadır. Aynı koğuşta bulunan dört arkadaşız. Bizlere keyfi gerekçelerle sekiz yıla yakın ziyaret yasağı verildi. Hapishaneler, salgın hastalıktan bu yana kendi kaderlerine terk edildi. Çoğumuz gizli tanık ifadeleri ile buradayız. Bu sistemin bir an önce son bulması gerekiyor. Tutsakların sesini duyurabilecek hiçbir imkânları yok. Kamuoyundan destek bekliyoruz.”
Ağır tecrit koşulları
Çok sayıda hasta tutuklunun kaldığı ve Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) bir türlü tahliye kararı vermediği Kandıra Cezaevi’nde mahkûmlar, ağır tecrit koşulları altında tutulduklarını ifade etti.
Mahkûmlar, tedavilerinin geciktirildiğini, kurum dışı hastaneye gidemediklerini bildirdi. ATK’ye aralık ayında sevk edilen beş mahkûmun ise hastalıklarına rağmen cezaevine geri gönderildiği vurgulandı. ATK’nin raporunda, “Cezaevinde tedavi görebilirler” ifadelerinin yer aldığı aktarıldı. Başta kanser hastaları olmak üzere çok sayıda mahkûmun dışarıda tedavi olmaması durumunda yaşamını yitireceği aktarıldı.