Diyarbakır halkı, HDP’siz ittifakı yorumladı. İttifaklar düzlemini “Kürtlerin dışlanması” olarak gören Diyarbakırlılar, MHP-BBP ortaklığı nedeniyle AKP’nin oyunun düşeceğinden de, CHP’den yaşanacak kopuşlar ve küskünlerin dönüşü ile HDP’nin oyunun artacağından da emin.
AKP-MHP-BBP üçlüsünün Cumhur İttifakı’na karşılık CHP-İyi Parti-Saadet Partisi-Demokrat Parti dörtlüsü Demokrasi İttifakı kurduklarını ilan etti. Muhalefet cephesinin diğer bileşeni HDP’nin Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ise tabloyu “İki sağ ittifaka karşı yarışacağız” diyerek değerlendirdi.
BBC Türkçe’den Hatice Kamer ise iki ittifak ile HDP’nin konumunu Diyarbakırlılara sordu. Yanıtlar, pek çok kişinin iki ittifakı “sağ” olmaktan ziyade “HDP ve Kürt karşıtı” olarak niteledi.
“Bu ittifaklar HDP’nin oylarını düşürmeyecek, bilakis artıracak”
Ofis semtindeki bir çay ocağında konuşan Mehmet Yılmaz ve Kemal Şimşek adlı iki çiftçi, CHP’nin HDP’yi de kapsayacak bir ittifak girişiminden umutlu olduklarını ancak ortaya çıkan ittifakın HDP’yi dışarıda tutmayı amaçladığını söyledi.
Kemal, “Kimse HDP’ye yanaşmak istemiyor, hepsi de oyum düşer diye korkuyor” yorumu yaparken, Mehmet ise en büyük muhalefetin HDP olduğunu savundu ve ekledi: “Hem cumhur, hem muhalefet ittifakı HDP’yi dışarıda tutarak baraj altında bırakmak istiyor ama HDP’nin kitlesi de belli, oyları da, bu ittifaklar HDP’nin oylarını düşürmeyecek, bilakis artıracaktır.”
“MHP ile ittifak AKP’nin oyunu düşürecek”
Kemal, Cumhur İttifakı’nın oylarının bölgede düşeceğini belirtirken, Mehmet de ona “MHP’nin bölgeye bakışı aşikar. Ama AKP’nin MHP ile ittifakı, AKP’nin bölgedeki tabanını da olumsuz etkileyecek. Bu yüzden AKP’ye oy vermeyecek birçok insan olur” sözleriyle destek verdi.
İkili, HDP’nin Kürt partileriyle ittifakına ise sıcak baktı.
Hüda-Par’a güven yok: “Sıkışınca AKP ile ittifak yaparlar”
Dağkapı’da otoparkta çalışan Remzi ise HDP’nin ittifakların dışında bırakılmasının “Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’nun ve Kürtlerin seçimin dışında bırakılması” anlamına geldiğini ifade etti.
HDP’nin çalışmalarına hız verip doğru bir aday ile kırgın kesimlerin gönüllerini ve oylarını kazanması gerektiğini de söyleyen Remzi, HDP’nin Hüda-Par ile ittifak kurmasına ise mesafeli yaklaştı: “Hüda Par ile HDP’nin bir araya gelmesi tartışılır, ben sıcak bakmam çünkü Hüda Par sıkıştığında AKP ile ittifaka yapar. Güvenmiyorum onlara. Yani eğer Hüda Par ile HDP’nin ittifakı zaruriyse yine gidip oy kullanırım ama çok da kendimi mecbur hissettiğim için giderim, içimden geldiği için değil.”
Bir yanda umutsuzlar, diğer yanda “Bu böyle gitmemeli” diyenler
Özel bir hastanede hemşirelik yapan Ayşe ise CHP’yi eleştirdi, CHP’nin Kürtleri dışlayıp sağ partilerle ittifaka gitmesinin en çok Erdoğan’a kazandıracağını savundu.
Diclekent’te bir güzellik merkezindeki kadınlar seçimi yakından takip etmediklerini, umut beslemediklerini ve hatta oy kullanmayı dahi düşünmediklerini söyledi. Buna karşın kuaförde çalışan Filiz adlı kadının ise itirazı oldu: “Sonucu değiştirmek için oy kullanmaya gideceğiz, benim kızım üniversiteyi bitirdi iki yıldır atama bekliyor. Torpilimiz yok diye herhangi bir işe girmedi. Bu böyle gitmemeli.”
“Küskünler ve CHP’liler de HDP’ye oy verecek”
Bir kafede oturan Mehmet HDP’nin muhalefet ittifakının dışında bırakılmasını olumlu buldu. Kendilerinin kimin hangi topluluktan olduğunu bakmadan yaklaştıklarını ancak her iki ittifaktaki partilerin Kürtleri ve HDP’yi dışlayıcı bir tavır aldığını dile getiren Mehmet de bu nedenle HDP’nin bu seçimde oyunu artıracağını savundu.
Mehmet’in kamu çalışanı olduğu için adını veremeyen arkadaşı da HDP’nin oyunu artıracağı görüşüne destek verirken, “1 Kasım’da HDP küskünleri ve CHP’nin içinde bu ittifakı içine sindiremeyenler de HDP’ye oy verecektir. Siyaset fırsatçılık ise HDP de bunu kullanmalı, Saadet ile CHP bir araya gelebiliyorsa, Hüda Par ile HDP neden bir araya gelmesin?” Ne de olsa ittifaklar geçicidir, siyaset de fırsatçılıktır” diye konuştu.
Ziya Pir: “Duygusal kopuş toplumsal bölünmeye gidiyor”
Hatice Kamer, görüşmeleri sonrasında son sözü HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir’e verdi. AKP-MHP ittifakının rejim değişikliği ile Türkiye’yi geri dönüşü olmayan bir sürece sokacağını, buna karşı muhalefetin oy hesaplarını bir kenara bırakması gerektiğini belirten Pir, “Bu karar yanlış bir karardır çünkü burada altı milyon seçmeni olan, ailelerle birlikte belki bu 15 milyondan daha fazla insan demektir. Türkiye’de bu kadar insanı siyaseten dışlamak anlamına geliyor” dedi.
Kürt halkında, özellikle de gençlerde duygusal bir kopuş olduğuna dikkat çeken Pir, böyle bir süreçte HDP’nin dışarıda bırakılmasının bu eğilimi besleyeceğini ve Türkiye halklarını böleceğini kaydetti.
Pir, ittifaklardan dışlanan bir HDP’nin yüzde 14’lere kadar varabileceğini dillendirirken, “Ama biz HDP olarak, altı milyon seçmeni temsil eden bir parti olarak Türkiye’nin de, Türkiye’deki bütün halk ve inanç gruplarının geleceğini düşünmek durumundayız. Önemli olan Türkiye’deki problemleri çözmektir” dedi.