DİSK Yönetim Kurulu, Genel İş Sendikası tarafından işten çıkarılınca DİSK Genel Merkez binası önüne çadır kuran Oya Baydak ve Baydak’ı destekleyen DİH üyeleriyle yaşanan sürece ilişkin bugün (15 Temmuz) bir mektup yayımladı.
DİSK Genel Merkezi önünde altı gündür yaşanan sürece ilişkin “her zaman omuz omuza mücadele yürüttüğümüz dost kurumlarımız ve yoldaşlarımızla süreci objektif olarak paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz” ifadesinin yer aldığı mektubun tam metni şöyle:
DİSK Genel Merkezi önünde altı gündür yaşanmakta olan sürece ilişkin olarak, kamuoyuna yaptığımız zorunlu açıklamaların ötesinde, her zaman omuz omuza mücadele yürüttüğümüz dost kurumlarımız ve yoldaşlarımızla süreci objektif olarak paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Şişli’deki DİSK Genel Merkezi önünde 8 Temmuz Çarşamba günü konfederasyonumuza bağlı Genel-İş sendikamızın İstanbul Avrupa Yakası şubelerinde çalışmakta olan Oya Baydak adlı kişinin işten çıkartılması ile ilgili Oya Baydak ve Devrimci İşçi Hareketi (DİH) olarak saat 12.00’de bir basın açıklaması yapıldı. Ardından DİSK binasının Şişli tarafındaki yol kenarına bir çadır kurularak direniş başlatıldığı ilan edildi. Oya Baydak süreci ile ilgili olarak olayın muhatabı olan Genel-İş Sendikamız gerekli açıklamayı yaparak kamuoyunu bilgilendirmiştir.
İlk açıklamanın yapıldığı ve eylemin başlatıldığı 8 Temmuz Çarşamba günü saat 14:30 sıralarında, oturma eylemi yapan gruptan birisi avukat iki kişi gelerek DİSK yönetimi ile görüşmek istediğini iletti. O anda binada bulunan Genel Sekreterimiz Arzu Çerkezoğlu kendileriyle görüşme yaptı. Görüşmede önce kapıdaki direnişten söz edildi. Genel Sekreterimiz kendilerine bu işten çıkartmanın ve sorunun muhatabının Genel-İş Sendikamız olduğunu, DİSK üyesi 21 sendikanın her birinin kendi iç işleyişi ve karar mekanizmaları olduğunu, DİSK’in sendikalarımızın işleyişlerine müdahalesinin doğru ve mümkün olmadığı anlatıldı. Ancak DİH adına görüşmeye gelenler gelme nedenlerinin bu konu olmadığını başka bir konuyu görüşmek üzere geldiklerini söyleyerek DİSK yönetimine iletilmek üzere yazılı bir talepte bulundular. DİH adına ofis olarak kullanmak üzere kendilerine DİSK binasında bir oda tahsis edilmesi taleplerini ilettiler ve yazılarında da bu talebin karşılanmamasını “halk düşmanlığı” olarak ifade ettiler. Genel Sekreterimiz böyle bir talebin doğru olmadığını kendilerine ifade etmesine rağmen taleplerinin ilk yönetim kurulu toplantısında gündeme alınması konusunda ısrarlı olduklarını söyleyerek ayrıldılar. Bu konu dışında DİSK önünde eylem yapan kişinin ya da diğerlerinin DİSK yönetiminden gece DİSK binasını ya da tuvaleti kullanmak dahil herhangi bir talebi olmamıştır.
Eylemin başladığı 8 Temmuz akşamı DİSK çalışanlarının tümü binadan ayrıldıktan sonra, dışarıda eylem yapanlar gelerek kapıdaki görevli arkadaşımıza gece burada kalacaklarının söylemişlerdir. Görevli arkadaşımız yönetim kurulunun bilgisi ve onayı olmadan bunun mümkün olmadığını söylemesine rağmen DİSK binasında kalmışlar, 8. Katta bulunan ve her akşam çay servisi yapan arkadaşımız tarafından kilitli bırakılan çay ocağının kapısını kırmışlar, giriş kattaki telefon ve güvenlik kamerasını kullanım dışı bırakmışlardır.
9 Temmuz perşembe günü, her gün sabah 07.30 da açılan akşam 17.00-17.30 sıralarında (gece görevli ikinci bir personel olmadığı ve buna imkan da bulunmadığı için) kapanan DİSK binası, 17.15 sıralarında kapatılarak görevli arkadaşlarımız binadan ayrılmıştır. Arkalarından gelerek anahtarı istemişler, görevli arkadaşımız yine yönetim kurulunun kararı olmadan anahtarı veremeyeceğini söyleyerek ayrılmıştır. Bunun üzerine eylem yapan grup kapıyı kıracaklarını, içeriye gireceklerini söylediğinde DİSK çalışanları DİSK’in kapısının kırılmasının yanlışlığını kendilerine anlatmışlardır.
Ardından gece geç saatlerde sosyal medyada boy boy fotoğraflarla DİSK’in kapısının zincir ve kalaslarla kapatıldığını öğrendik. Yönetim kurulundan bu konuda bir talep olmamasına rağmen Genel Sekreterimiz başta olmak üzere DİSK yönetimine karşı ağır suçlayıcı ifadelerle olay kamuoyuna aktarılmıştır.
10 Temmuz Cuma sabahı 07.15’te DİSK binasına gelen kapıda ve çay ocağında görevli arkadaşlarımız ve diğer DİSK çalışanları DİSK binasına alınmamış ve konfederasyonumuz DİSK’in çalışmaları gün boyu engellenmiştir.
Ardından, 13 Temmuz Pazartesi sabahı Genel-İş Sendikamız işten çıkarma süreci ile ilgili DİSK önünde basın açıklaması yapma kararı almış, DİSK üyeleri de kapısı kapatılarak çalışmaları engellenen konfederasyonumuzu yeniden çalışır hale getirmek için DİSK önünde toplanmıştır.
11 ve 12 Temmuz Cumartesi ve Pazar günleri başta ÇHD yönetimi olmak üzere, sorunun çözülmesi ve pazartesi sabahı DİSK önünde istenmeyen görüntülerin yaşanmaması için bir dizi görüşme ve girişimler yapılmış ancak bir çözüm bulunamamıştır. 13 Temmuz pazartesi günü yaşanan da, “direnişteki işçinin dövülmesi” değil, DİSK’in kapısının işçiler tarafından açılmasıdır. 12 Eylül faşist cuntası tarafından kapatılmasının ardından 19 Ocak 1992’de işçiler tarafından açılan DİSK, bir kez daha zincire vurulunca 13 Temmuz 2015 tarihinde yine işçiler tarafından açılmıştır. Türkiye’nin birçok yerinden gelen işçilerin amacı kavga etmek değil, kendi evleri olan DİSK’in kapısındaki zincirleri ve kalasları kaldırarak tarihsel görevlerini yerine getirmektir.
13 Temmuz Pazartesi günü işçilerin bu iradesini engellemeye çalışanlar ile istenmeyen tablolar yaşanırken de çözüm arayışları sürmüş, DİSK yönetimi adına yetki verilen Ege Bölge Temsilcimiz Memiş Sarı ve ÇHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gökmen Yeşil tarafından çeşitli görüşmeler yapılarak bayram sonrasında istihdam sorununun da çözüleceği, 22 Temmuz akşamına kadar Oya Baydak’ın işbaşı yapacağı sözü basın önünde verilmiştir. Ardından Oya Baydak bu söylenenlerin yazılı olarak verilmesini istemiş, ancak bu koşulda eylemi sonlandıracaklarını söylemiştir. Bunun üzerine yazılı olarak da kendisine iletilmesine rağmen bu kez de hemen SGK girişinin yapılmasını aksi takdirde eyleme devam edeceğini söylemiştir. Genel-İş sendikamıza dair bir sorunla ilgili eylem ısrarla DİSK’in önünde yapıldığı için DİSK Yönetim Kurulu üyeleri kendi inisiyatif sınırlarındaki tüm yetkisini kullanmıştır. Bu kişinin DİSK tarafından Genel-İş’te SGK girişinin yapılamayacağını oturma eylemi yapanlar da bilmesine rağmen hem eylemlerini sürdürmekte ısrar etmiş, uzayan süreçte özellikle bu önerinin kabul edilmemesinin ardından işçilerle DİH üyeleri arasındaki büyüyen gerginlik istenmeyen görüntülerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Görüşmelerin bu noktaya gelmesinin ve DİSK’in olağan çalışmalarına dönmesinin ardından DİSK üyesi işçiler ve yöneticilerimiz DİSK’ten ayrılmışlardır. DİSK önündeki eylem devam etmektedir, çadır yeniden kurulmuştur ve talepleri üzerine gece tuvalet vb. ihtiyaçlar için DİSK binasının 1. katı açıktır.
Mümkün olduğu kadar objektif biçimde ve fazla ayrıntıya boğmadan aktarmaya çalıştığımız süreç böyledir. DİH tarafından yapılan açıklamalarda ifade edilen ve sosyal medyada üye ve yöneticilerimize karşı yürütülen tehdit ve küfür kampanyasını sizlerin takdirine bırakıyoruz.
Milyonlarca işçinin çalışma ve yaşam koşullarına dair mücadele yürüten DİSK’in kapısına kilit vurmak politik bir tercihtir. Bu tercihte bulunanların protesto hakkı vardır. Her DİSK yöneticisi protesto edilebilir ancak hiçbir üyemiz ve yöneticimiz gerçek dışı bilgiler ve yalanlarla karalanamaz. Milyonlarca işçinin çalışma ve yaşam koşullarına dair çalışmaların zor kullanarak engellemesine sadece işçi sınıfı değil tüm emek dostu kesimler izin vermeyecektir.
Bu süreçte bizi yalnız bırakmayan, kuşkusuz var olan yetersizliklerine rağmen DİSK’in her dönem işçi sınıfının sermayeye karşı en güçlü yanıtı olduğunu bilen, yandaş basınla kol kola yürütülen manipülasyon çabalarını fark ederek olayı bizden dinlemeden yargıda bulunmayan, desteklerini, dayanışma duygularını ileten, varsa eleştirileri yapıcı bir biçimde dile getiren, sermayeye ve sermaye iktidarına karşı DİSK’in varlığını önemseyen tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.
DİSK YÖNETİM KURULU