Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), ‘Gelirde adalet vergide adalet’ eylemleri kapsamında İstanbul Şişli’de bir araya geldi.
Yaklaşık 500 işçinin katıldığı buluşmada “İşçiler patronlardan çok vergi ödüyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınan adaletli bir vergi sistemi istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu tarafından okunan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Durmak bilmeyen zamların ve adaletsiz vergilerin yükü altında eziliyoruz. İşçiler, emekçiler ve emekliler yaşam savaşı verirken, birileri servetine servet katıyor. Bizden alıp patronlara veriyorlar, yoksulun cebinden zenginin kasasına kaynak aktarıyorlar. Halkın sofrasından çalıp, sermayenin banka hesaplarını büyütüyorlar. Ülkemiz dünyada gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkeler arasında yer alıyor.”
“Bizler ülkemizin tüm değer ve güzelliklerini üretenleriz” diyen Arslanoğlu, “Biz bu adaletsizliği hak etmiyoruz. Ekonomik kriz derinleşirken, düşük gelirle yaşam mücadelesi verirken yüksek vergiler ödüyoruz. İşçinin patronundan fazla vergi verdiği bir ülke haline geldik. İktidar, kamu kaynaklarını bir avuç sermayeye aktarırken; vergi afları ve teşviklerle onların servetine servet katarken, bizim emeğimiz, hakkımız, alın terimiz hiçe sayılıyor” ifadelerini kullandı.
“Bıçak kemiğe dayandı”
“Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz vergi veriyoruz ve biz açlıkla, yoksullukla karşı karşıya kalıyoruz” ifadesini kullanan Arslanoğlu, şunları kaydetti: “Bıçak kemiğe dayandı! Biz sustukça, adaletsizlik büyüyor; cebimize, ekmeğimize, haklarımıza daha fazla el uzatıyorlar. Artık tek başına yaşam savaşı vermenin değil, hep birlikte adalet mücadelesini büyütmenin zamanıdır.”
DİSK’in talepleri
Arslanoğlu, DİSK’in taleplerini ise şöyle sıraladı:
“Gelirde adalet istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Ülkede adalet istiyoruz. Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin artırılmasını istiyoruz. Bunun için yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücretin yılda dört kez artırılmasını; sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
Emeklilikte adalet, emeklilere adalet ve insanca yaşam istiyoruz. En düşük emekli aylığının en az asgari ücret düzeyine yükseltilmesini ve tüm emekli aylıklarının aynı oranda artırılmasını talep ediyoruz. Emeklilik sistemindeki adaletsizliklere son verilmesini istiyoruz.
1 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla beraber, vergide adalet yasasının oy birliğiyle meclisten geçmesini istiyoruz. Az kazananın az, çok kazananın çok vergi verdiği; ücretle ve tüketim üzerindeki vergi yükünün azaltıldığı, sermayenin ve zenginlerin vergisinin arttığı adaletli bir vergi sistemi istiyoruz.
Esnek çalışma adı altında emeklilik ve kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaya yönelik planlardan derhal vazgeçilmesini istiyoruz. “Kullan at” işçiliği adı verilen tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine karşı güvenceli ve kalıcı bir istihdam için mücadele ediyoruz. Ve son söz olarak kıdem tazminatına el uzatmaya kalkanları bir kez daha uyarıyoruz: Bedeli ağır olur!”
“Artık bıçak kemikte” diyen Arslanoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yaşadığımız gelir kaybının ve adaletsizliklerin sorumlularından hesap sormak için; işçiden alıp patrona verenlerden, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapan bu düzenden hesap sormak için, hak ettiğimiz insanca yaşamı kazanmak için Türkiye’nin dört bir yanında meydanlarda buluşuyoruz. Hepimize düşen görev bu mücadeleyi büyütmektir. Hepimize düşen görev konumuzu komşumuzu, sendikalı sendikasız tüm işçileri, emekçileri, emeklileri, tüm sınıf kardeşlerimizi meydanlara taşımaktır.
Tüm DİSK’li işçiler bu görevin bilincinde olacaktır. DİSK varsa mücadele vardır, DİSK varsa umut vardır!”
Çerkezoğlu: Adaletsizlik tesadüf değil
Arslan’ın ardından DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu da bir konuşma gerçekleştirdi.
İki yıldır “Gelirde adalet vergide adalet” eylemlerini sürdürdüklerimi hatırlatan Çerkezoğlu şunları söyledi:
“Bu mücadelenin yeni bir ayağını başlattık. Bugünden itibaren DİSK’in örgütlü olduğu her yerde sokaklarda olacağız. Geçinemiyoruz, artık yeter. İki yıldır sokaktayız. Sayısız mitingler yaptık. En son İstanbul’dan Ankara’ya yürüdük geçen sene. Bu taleplerimiz attığımız her adımda büyüdü. Bu adaletsizlik bir tesadüf değil. İktidarın ve ekonomi kurmaylarının iş bilmezliği ya da beceriksizliği. Milyonlarca emekçinin bu koşullara mahkum edilmesidir. AKP iktidarının siyasal tercihidir. Bu düzen zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönüyor. Yaşadığımız bu tablonun tersi mümkün. Ürettiğimiz değerden hakça pay aldığımız bir ülke mümkün. Bu ülkeyi asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarmak mümkün. Herkesin emeklilik hakkına ulaşması ve emekli olduktan sonra da insanca yaşayabilmesi mümkün. Yeter ki tercihler değişsin. Ama iktidarın bütün politika belgelerinde görüyoruz ki bu düzenin çarklarını daha döndürmek amacındalar.”
13 Eylül’de Mersin mitingi
Dün açıklanan büyüme rakamlarını hatırlatan Çerkezoğlu, “İstiyorlar ki bu düzen böyle devam etsin. Hepimizi yoksullukta eşitlemekte ısrar ediyorlar. Ama biz diyoruz ki zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu düzeni değiştirmek için mücadele edeceğiz. Asla teslim olmayacağız. Emeğin Türkiyesi için sesimizi yükselteceğiz. Bunun için de ilk bölge mitingimiz Mersin’de 13 Eylül’de yapacağız” ifadelerini kullandı.