Yüksekova’da şantiyeyi basan polisin iki dudağının arasından çıkan cümleler, yıllardır bu topraklarda devlet eliyle üretilen zihniyetin bir sonucuydu. “Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk’ün gücünü göreceksiniz!” sözleriyle kin ve nefret kusan özel harekatçı, benzer cümleleri muhtemelen evde, işyerinde, arkadaş sohbetlerinde de kullanıyordu.
Aşağıda bu video var. Doğru yaptığından yüzde yüz emin olan bir polisin ağzından, yerde elleri bağlı şekilde yatırılmış insanlara bağırışı var. Bir kez daha izleyelim:
“Türk’ün gücünü göreceksiniz” cümlesini iyi hatırlayalım. Hafızamıza kaydedelim. Özel Harekatçı’ya göre ‘Türk’ün gücü’ o anda insanları yere sermesiydi. O insanlara Türk’ün gücünü gösteriyor, propagandasını yapıyordu.
Bir de aşağıdaki videoyu izleyelim. Söz konusu video 12 Nisan’da Ağrı’da düzenlenen seçim öncesi provokasyonun videosu. 2 kişinin hayatını kaybettiği olayda yerde ölüme terkedilmiş yaralı askerler var. Bu olay İmralı Heyeti’nin raporunda şöyle dile getirilmiştir: Olay bölgesine giren sivil halktan gruplar, yaşamını yitiren Cezmi Budak ve yaralı Cenap İlboğa ile yaralı askerleri dağdan aşağılara doğru indirerek hastanelere bizzat ulaştırmış, bu şekilde ölüme terk edilen yaralıların kurtarılmasını sağlamışlardır. Bu konudaki fotoğraf ve video kayıtları yazılı ve görsel iletişim organlarında da yer bulmuştur.
Halk yaralı askerlere yardım ediyor, ve aralarında aşağıdaki diyalog gerçekleşiyor:
Askerin biri arkadaşı yaralıyken hala malzemeyi soruyor.
Halktan biri de cevaplıyor:
“Boşver malzemeyi, nalet gelsin malzemeye, arkadaşın ölüyor. Size insanlığı öğreteceğiz.”
Bir yanda “Türk’ün gücünü” göstermek isteyen bir polis, diğer yanda ‘İnsanlık öğreteceğiz’ diyen insan. Barışın bu topraklara er ya da geç geleceği belli. Asıl soru barışı kimlerin getireceği. Bu sorunun da cevabı her geçen gün daha çok berraklaşıyor, umudun tohumları filizlerini veriyor…