HDP İstanbul İl Örgütü’nün basılmasına sert tepki gösteren Demirtaş, “Parlamentonun üçüncü büyük partisinin en büyük teşkilatlarından birine kapıyı kırarak gangster gibi giremezsiniz. İstanbul Valisi’nden açıklama bekliyoruz” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP ve toplum dışlanarak yapılacak anayasa görüşmelerinden bir toplumsal sözleşme çıkmayacağını söyledi. HDP İstanbul İl Örgütü'nün basılmasına sert tepki gösteren Demirtaş, "Parlamentonun üçüncü büyük partisinin en büyük teşkilatlarından birine kapıyı kırarak gangster gibi giremezsiniz. İstanbul Valisi'nden açıklama bekliyoruz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, siyasi partiler, sendikalar ve kitle örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği'nin Alba Otel'de düzenlediği kuruluş deklarasyonu açıklaması öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
‘HDP’nin İstanbul binasına gangster gibi giremezsiniz’
HDP İstanbul İl Örgütü binasının kapısı kırılarak basılmasına tepki gösteren Demirtaş, "Dün gece saatlerinde İstanbul binamız polis tarafından basılıyor. Talan ediliyor. Parlamentonun üçüncü büyük partisinin en büyük teşkilatlarından birine gangster gibi giremezsiniz. Kapıyı kırarak, eşyaları parçalayarak böyle davranamazsınız. İstanbul Valisi'nden, Emniyet Müdürü'nden derhal açıklama bekliyoruz" diye konuştu.
‘Şiddet ortamında toplumsal sözleşme yapılamaz’
Demirtaş, AKP, CHP ve MHP'nin bir araya gelerek Anayasa görüşmelerinde bulunacağı ve HDP'nin çağrılmayacağına ilişkin tartışmalara dikkat çekti. Demirtaş, "Toplumun önemli kesiminin dışta tutularak, yapılacak düzenleme ile anayasa yapmanın bir anlamı yok. Kendileri bilir. Ama bu bir toplumsal sözleşme olmayacaktır" dedi.
HDP dışlanarak yapılacak faaliyetin Kenan Evren'in yaptığı gibi tepeden bir anayasa çalışması olacağını vurgulayan Demirtaş, "HDP de olsa 4 siyasi parti de bir araya gelse anayasa yapmamalı. Toplumun da bu sürece katılması lazım" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında AKP, CHP ve MHP'nin devleti yeniden paylaşma konusunda bir konsensüs arayışı içerisinde olduğunu dile getiren Demirtaş şunları söyledi: "Ortada bir demokratik kültür filan yoktur. Biz anayasa yapma çalışmalarına katılmaya hazırız, ancak böyle bir ortamda yapılamayacağını da belirtiyoruz. Cumhurbaşkanı'nın olur olmadık yerlerde açıklama yapması anayasal suçtur. Bizim Allah'tan başkasından korkumuz yok. Bizi çakma hareketlerle karşılaştırmasınlar. İşte her gün savcılıktan tebligat geliyor. Bizi tutuklama tehdidiyle korkutamazlar."
Diyarbakır ve Mardin'de dün yaşanan patlamalarla ilgili soruya yanıt veren Demirtaş, "Mazur görebileceğimiz eylem değildir. Çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi, yaralananlar var. Halkımıza başsağlığı diliyorum" dedi. Demirtaş, Kürt illerinde süren şiddet ortamından AKP/Saray iktidarının savaş politikalarının sorumlu olduğuna işaret etti ve şunları ifade etti: "Türkiye'yi kan gölüne çeviren anlayışın savaşın durması gerektiğini belirtiyoruz. Hükümetin savaşın durması lazım demesi için kaç kişinin daha ölmesi lazım. Artık yeter diyoruz, çağrılarımızı tekrarlıyoruz. Ne yazık ki bizim dışımızda da barış çağrısı yapan yok."
‘Hükümet hep provokasyonların arkasında durdu’
Ceylanpınar'da iki polisin bulundukları evde öldürülmesine ilişkin soruşturmada Cemaat parmağı olduğu yönündeki iddiaları da değerlendiren Demirtaş, "O olaydan dolayı tutuklananlar o saatte o kentte olmadıklarını kanıtladılar. Ama hükümet bu meseleyi gerekçe olarak kullanmak istedi. Aynı gün Kandil'e hava saldırısı yaptılar, süreci bitirdiklerini ilan ettiler. Gülen tarafından yapıldığı iddiası yabana atılır bir şey değil. İyi araştırılırsa her şey ortaya çıkacaktır. Bu tür provokatif eylemler yapılırken, hükümet hiç soru işareti koymadı. Cizre'nin, Sur'un yıkılması dahil hep bu tür provokatif eylemlerin arkasında durdular. Bunların hepsinin iyi araştırılması lazım" şeklinde konuştu.
Kaynak: ETHA