Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Emek Komisyonu, 2025 yılı için belirlenecek asgari ücret tartışmalarına dair açıklama yayınladı. AKP-MHP iktidarının yıllardır sürdürdüğü ekonomi-politik tercihler ile güvenlikçi ve savaş odaklı politikalar nedeniyle ekonomik sorunların giderek arttığına dikkat çekilen açıklamada, “Yüksek enflasyon, işsizlik, bireysel borçluluk, gelir dağılımı ve vergi adaletsizliği gibi kronik sorunlar nedeniyle Türkiye ekonomisindeki bu çürüme hali, emekçi halklarımızı büyük bir yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmiştir. Emeğiyle geçinen milyonlarca yurttaş için hayat çok daha zorlu bir hale gelmiştir” denildi.
Özel sektörün ücretleri
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “SGK verilerine göre ücretlilerin yüzde 46’sına yakın bir kesimi asgari ücret düzeyinde gelire sahiptir. Bu oran özel sektörde yüzde 50’nin üzerindedir. Kadın işçilerde ise oran daha da yüksektir. Ancak bu verilerde sadece kayıtlı işçiler bulunmaktadır. Kayıtsız ve göçmen işçiler de eklendiğinde özel sektörde çalışanların yüzde 60’ı asgari ücretle çalışır durumdadır. Bu veriler, asgari ücretin ortalama ücreti de aşan biçimde genel ücret haline geldiğinin göstergesidir. Asgari ücretin üzerinde ücret alan işçi sayısı giderek azalırken, asgari ücret alan ya da asgari ücret komşuluğundaki işçiler ise hızla artmaktadır. Asgari ücretin işlevlerinden biri de hem yoksullukla mücadelenin hem de gelir dağılımını düzenlemenin temel araçlarından biri olmasıdır. Ancak gelinen noktada, bu işlevinin ortadan kalktığı görülmektedir.
Asgari ücret artışında temel parametre, resmi enflasyon yani hedeflenen enflasyon olamaz, olmamalıdır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon gerçeği yansıtmamaktadır. Dolayısıyla gerçekle hiçbir ilgisi olmayan enflasyonun temel alınması ve bunun biraz üzerinde bir rakam belirlenmesi kabul edilemez.
Asgari ücret 35 bin olmalı
Asgari ücret belirlenirken yalnızca bireyin değil, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin de giderlerini karşılaması gerçeğinden hareket edilmelidir. Bunun için de açlık ve yoksulluk sınırı, tek kişilik bekar bir kişinin yaşama maliyeti, gerçek enflasyon oranı ve büyüme oranları gibi birden fazla iktisadi parametre göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Bu nedenle asgari ücret en az 35 bin TL olmalıdır. DİSK/ Birleşik Metal İş Sendikasının açıklamalarına göre yoksulluk sınırı 72 bin 156 TL’ye dayanmıştır. Açlık sınırı ise 20,680 TL’ye yükselmiştir. ENAGrup’a göre Tüketici Fiyat Endeksi kasım ayında yüzde 88,76 olarak gerçekleşmiştir. Bugün en düşük memur maaşı 39,445 TL’dir. Bu tutar ocak ayında daha da artacaktır. Bu parametreler dikkate alındığında asgari ücret en az 35 bin TL olmalıdır.
Artış 3 ayda bir olmalı
Ücret artışının 3 ayda bir güncellenmesi de yüksek enflasyon koşullarında bir zorunluluktur. Enflasyonun yüksek oranda sürdüğü dönemlerde, ücretlerdeki kaybın azaltılması amacıyla ücret artışlarının kısa aralıklarla yapılması zorunluluktur. Bu bakımdan asgari ücret artışı 3’er aylık dönemlerde yapılmalıdır. 2024 Temmuz ayında asgari ücrete artış yapılmamıştır. Çalışma Bakanı, daha önce “Tek zam olacak, çünkü yönetmeliğimizde de öyle. Asgari Ücret Yönetmeliğimizde yılda bir kere” demiştir. Bu açıklama tümüyle yanlıştır. Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 7. Maddesi “Asgari ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir” diyor. Dolayısıyla 3 ayda da 6 ayda da belirlenebilir. Sadece deprem döneminde de değil, birçok defa yılda 2 kez belirlenmiştir.
Öneriler
Açıklamada, şu öneriler sıralandı:
- “6356 Sayılı Kanunda yer alan teşmil mekanizması işletilmeli, toplu iş sözleşmeleri sendikasız iş yerlerine de uygulanmalıdır.
- Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi süreci bir toplu pazarlık süreci olarak yeniden düzenlenmelidir.
- Anlaşmazlık durumunda işçilerin grev de dahil toplu eylem haklarını kullanabilecekleri yasal güvence sağlanmalıdır.
- Asgari ücretle çalışanlar için elektrik, su ve doğal gaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.
- Ev içi emek sosyal güvenceye kavuşturulmalı, eşdeğer işe eşit ücret sağlanmalıdır. Kadın yoksulluğu son bulmalıdır.
- Sağlık, eğitim ve ulaşım gibi temel kamusal hizmetler anadilinde ve parasız olmalıdır. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.
- Geliri olmayan kişilere belli şartlar altında temel yurttaşlık geliri sağlanmalıdır. Kaynaklar savaş ve silahlanma için değil, halkların temel ihtiyaçları için kullanılmalıdır.”