Adalet sisteminin katledilen Şenyaşar’lar ve kaybettirilen Gülistan Doku için hiçbir şey yapmadığını belirten Cumartesi Anneleri, dayanışma için işledikleri şalları iki aileye gönderdi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemin 880’incisini online gerçekleştirdi.
Bu haftaki eylemde Urfa ve Dersim adliyesi önünde adalet nöbeti tutun Şenyaşar ve Doku ailesinin mücadelesi işlendi. Basın açıklamasını okuyan 27 yıl önce katledilen gazeteci Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe, adalet nöbetlerini sürdüren Emine Şenyaşar ve kaybettirilen Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku’ya dayanışma mesajlarını iletti.
Her iki annenin de yalnız olmadıklarını belirten Tepe, Emine Şenyaşar ve Bedriye Doku’ya şal ördüklerini ifade etti.
Tepe, “Adalet arayan her iki anneye de ilmek ilmek işlediğimiz şallar hazırladık. Şalları göndererek onları karın ve adaletsizliğin soğuğundan, dayanışmanın sıcaklığı ile koruma isteğimizi ifade ediyoruz” dedi.
Haber alma umuduyla
Gülistan Doku’nun iki yıl önce üvey babası polis olan eski erkek arkadaşıyla görüştükten sonra kaybolduğunu hatırlatan Tepe, “Bedriye Doku kızından bir haber alma umuduyla 1 Ocak 2022 tarihinden beri adliye önündeki nöbetini sürdürüyor” diye belirtti.
‘Adalet sistemi bir şey yapmadı’
Emine Şenyaşar’ın eşi ve iki oğlunun AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınları tarafından katledildiğini anımsatan Tepe, Şenyaşar’ın 335 gündür adalet nöbeti tuttuğunu belirtti.
Tepe, “Emine Şenyaşar 335 günlük nöbeti boyunca tam 13 kez ifadeye çağrıldı. Peki Emine Şenyaşar’ı 13 kez ifadeye çağıran adalet sistemi, onun bekleyişine sebep olan cinayetler hakkında ne yaptı? Hiçbir şey! Soruşturmaya bakan savcılar 8 kez değiştirildi ama ortada tek bir dava yok” şeklinde konuştu.
‘Adalet için mücadele ediyoruz’
Tepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokratik bir hukuk devletinde, ülkede bir kişi kayıpsa, bir kişi öldürülmüşse adalet sistemi etkin bir soruşturma yapar. Failler saptanır, adil bir yargılama yapılır ve sorumlular hakkında gerekli yaptırımlar uygulanır. Biz ise çocuklarımızı kendimiz arıyoruz. Katledilen evlatlarımız, eşimiz için sessiz çığlıklarımızla ‘adalet nöbetleri’ tutuyoruz. Çığlığımız duyulsun, işlemeyen mekanizmalar çalışsın, adalet gelsin diye mücadele ediyoruz.”
”Etkin adalet herkesin hakkı’
Etkin bir adalet sisteminin herkesin hakkı olduğunu vurgulayan Tepe, “Biz hukukun üstünlüğü için, adaletin haklıdan yana olması için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Kaç yıl geçerse geçsin tüm kayıplarımız için, herkes için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 181 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.