Taksim Gezi Parkı’nda ağaç kıyımına karşı başlatılan ve hükümetin anti-demokratik politikalarına karşı özgürlük ve demokrasi talepleriyle tüm ülkeye yayılarak direnişe dönüşen Gezi Parkı direnişinin yıldönümü yaklaşıyor. Direniş boyunca polisin tüm Türkiye sokaklarında gaz bombaları ve plastik mermilerle estirdiği şiddet taleplerini haykırmak, direnişe omuz vermek amacıyla sokağa çıkan 6 gencin de canını aldı. Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan direniş sırasında yaşamını yitirirken henüz 14 yaşındaki Berkin Elvan ise polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu yaralandı ve 269 gün verdiği yaşam mücadelesinin ardından yaşamını yitirdi. 12 kişi polisin attığı plastik mermi nedeniyle gözünü kaybetti, binlerce kişi ise yaralandı.
Şimdi isimleri hemen hemen tüm Türkiye’nin sokaklarında yazılı olan 6 gencin aileleri ve binler, Gezi direnişinin birinci yıldönümünde yine alanlarda olacak ve katledilen canlarını anacak. Okmeydanı’nda polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan ile Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde, TEM otoyolunda yapılan yürüyüşte bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın adalet arayışını sürdüren aileleri, direnişin birinci yılında faillerin cezalandırılmasını isteyerek adalet taleplerini yineledi.
“Sorumlular bedelini ödeyecek”
Gezi direnişinin 12 yıllık AKP iktidarına karşı bir “haykırış” olduğunu söyleyen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, “Gezi Parkı direnişi, ne kadar çocuk yapacağına dahi karar veren zihniyete karşı toplumun öfkesiydi. 12 yıllık AKP baskısına karşı ezilenlerin, sömürülenlerin bir araya gelmesiydi” dedi.
“Gezi’de çok ağır bedel ödeyenler oldu, bunlardan biri de biziz” diyen Elvan, “Gözü yaralanan, sakat kalan birçok insan var. 6 çocuğumuzu kaybettik. Toplum olarak bedel ödedik çünkü herkesin bir parçasıydı kaybettiğimiz çocuklarımız. AKP hükümetinin amacı toplumu bölmek, ayrıştırmak ve halen katletmek. Çünkü bu kişiler kanla besleniyor. Çünkü bu kişiler hırsız, çünkü bu kişiler katil. Bizim çocuklarımızın katili bunlar. Kendi ağızlarıyla söylediler. ‘Çocuğuma haram yedirmiyorum’, ‘Polise emri ben verdim’ dediler. Biz söylemedik bunları. Ama inanıyorum ki yeri ve zamanı geldiğinde bunların bedelini ödeyecekler” dedi.
Berkin’i vuranların cezalandırılması için başlatılan adalet arayışının üzerinden bir yıl geçtiğini söyleyen Elvan, tek istediklerinin adaletin yerini bulması ve sorumluların gereken cezayı alması olduğunu söyledi.
“Aldığınız maaş Berkin’in, Ethem’in, Medeni’nin, Ali İsmail’in, Abdullah’ın ve diğerlerinin kan parası. Hepsinin kanıyla besleniyorsunuz. Çocuklarınıza bizim çocuklarımızın kan parasını yediriyorsunuz” diyerek Gezi sürecinde yaşanan katliamın sorumlularına seslenen Elvan, “En son Uğur’u vurdular cemevinde. Dileğimiz bunun son olması. Onların vicdanına bırakıyorum. Bir gün inanıyorum ki bunu yapanlar cezasını bulacak. Adalet sarayları yaptırıyorlar bizden aldıkları paralarla, içi boş binalar. Oradaki insanların biraz vicdanı varsa herkese hak ettiği cezayı verir” diye konuştu.
“Oğlumu, eşimi aldılar ama yine olsa insanlık için her şeyimi veririm”
Mehmet Ayvalıtaş ise henüz 20 yaşındayken Gezi direnişi günlerinde 2 Haziran’da Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde, TEM otoyolunda yapılan yürüyüşte bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Annesi Fadime Ayvalıtaş ise oğlu için sürdürdüğü adalet arayışını devam ettirdiği sırada kalbine yenik düşerek 13 Aralık’ta yaşamını yitirdi. Hem çocuğunu hem de eşini kaybeden Ali Ayvalıtaş adalet arayışında ısrarlı olduklarını söyledi.
Gezi direnişinin kendileri için anlamının büyük olduğunun altını çizen Ayvalıtaş, “Benden oğlumu ve eşimi aldılar, ama şu an yine olsa ben de insanlık için her şeyimi veririm” dedi. Bazılarının çocuğunun ölümünü “kader” diye nitelendirmesine tepki gösteren Ayvalıtaş, “Bazı insanlar çocuğumun ölümünü kadere bağlıyor. Bizi yönetenler başımızda olduğu için bu bizim kaderimiz oldu. Soma’da da Gezi’de de insanların öldürülmesi kader değil, cinayettir” dedi.
Başbakan’ın direniş sürecinde “terör” estirdiğini söyleyen Ayvalıtaş, “Polis hem emir verdi hem de ödül verdi. Bize cehennemi yaşattılar. Hiçbir şey değişmedi. Uğur Kurt bunun son örneği. Yaşadığımız acı bizim için tazeliğini koruyor. Devlet saldırırken bize halk sahip çıktı” dedi.
“Çocuklarımızın katilleri belli”
“Çocuklarımızın katilleri belli” vurgusu yapan Ayvalıtaş, “Kendi çocukları olsa sorumlular şimdiye kadar yargılanıp, cezalandırılmıştı. Allah korkusu olan insan dili, dini, ırkı ne olursa olsun insanları ayırmaz. Ama bunlarda Allah korkusu yok. Bizleri şimdiye kadar hiçbir yere koymadılar. Bu ülkede adalet hırsızdan yana, onursuzdan yana. Bizim için adalet yok. Bir senedir bir adım atmadılar. Sorumlular önce vicdanlarını sonra kendilerini yargılasınlar. Bu çocuk kendilerinin olsa aynısı olur muydu? Ben Allah’a havale ediyorum” diye konuştu. (DİHA)