CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ‘yeni anayasa’ için Meclis’te grubu bulunan partilerin genel başkanlarıyla görüşecek Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP’yle randevusunu iptal etmesinin yurttaşların duygusal kopuşunu hızlandırdığını savundu.
‘Bunun gerekçesi olamaz’
Son olarak, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “Bölgedeki çatışma halinin halkın temel yaşam hakkından vazgeçtim, nefes alma hakkını, kayıplarını defnetme hakkını tanımadan bizi ziyaret ederse kaçak çayını içer gider” sözlerini ‘ciddiyetsiz‘ ve‘samimiyetsiz‘ bulan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Gitsinler kiminle çay içiyorlarsa içsinler” demişti.
Bu görüşmenin iptaline tepki gösteren Tanrıkulu, HDP’den randevu istendiği ve randevunun iptal edildiği sürede değişen bir durum olmadığını söyledi.
Tanrıkulu, “Ya randevu istemeyeceksiniz ya da randevuyu iptal etmeyeceksiniz. Sonuçta HDP bu meclis çatısı altında grubu olan bir siyasi partidir. Yani randevu istediğiniz iki gün öncesiyle iki gün sonrası arasında değişen hiç birşey yoktur. Bir üslup meselesi. Bunun gerekçesi olamaz bana göre” diye konuştu.
CHP’li vekil, bu kararların yurttaşların siyasete olan inancını zayıflattığını belirterek, “Bu iptal yurttaşlarımızın özellikle duygusal kopuş kavramını daha da hızlandırmaktadır” dedi.
‘Türkiye kamuoyu sessiz’
Şırnak’ta sınırdan geçerken TSK uçaklarının hava bombardımanıyla 34 sivilin hayatını kaybettiği Roboski katliamınının dördüncü yıldönümü olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, sorumluların hala ceza almadığına dikkat çekti.
“Roboski soruşturması asker-sivil, bu insanlık suçunun tüm sorumluları mutabakatıyla cezasız bırakılmak isteniyor” diyen Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti: “Fakat kimse yanılmasın, biz adaleti suçludan beklemiyoruz. Bugün tüm bölgede, Roboski katliamını örten bu zihniyetin tezahürünü görüyoruz. Terörle mücadele adı altında, yurttaşların temel hakları yine hiç tereddüt etmeden, sistematik biçimde ihlal ediliyor. Bu ihlal karşısında Türkiye kamuoyu sessiz, olan biteni seyrediyor.”
‘İnsanlık değerleri alçakça ayaklar altına alınıyor’
Konuşmasında Türkiye’nin doğusunda devam eden operasyonlara da değinen Tanrıkulu, sokağa çıkma yasağının devam ettiği Cizre’de kurşunların hedefi olan 89 günlük Miray İnce ve dedesi Ramazan İnce’nin birer sembol olduğunu vurguladı.
Tanrıkulu şunları söyledi: “16 Ağustos’tan beri 124 sivil yaşamını yitirdi. Bunların 24’ü çocuk, 19’u kadın. Bu 124 kişiden 15’i evlerinin içindeyken katledildi. Bu infazlarla ilgili açılmış bir tane soruşturma yok. Her toplumun farklı değerleri, kültürleri vardır ama tüm insanlığın ortaklaştığı bazı değerler de vardır. Örneğin ölülere saygı, örneğin çocuklara, bebeklere saldırmamak. Güneydoğu’da maalesef tüm insanlığın ortaklaştığı bu değerler alçakça ayaklar altına alınıyor. Cizre’de üç aylık bir bebek olan Miray İnce ve 80 yaşındaki dedesi Ramazan İnce bu konuda birer semboldür artık. AKP’ye ve bu aklı devreye sokanlara sesleniyorum. Bu tür uygulamaların yarası çok derindir ve herkese bedeli çok ağır olur.”