Doğu illerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin çalışmalar yürüten ÖHD ve ÇHD, medya, siyaset ve yargının hedefinde. ÇHD yöneticilerinden Oya Aslan, “ÖHD’li ve ÇHD’li avukatları hedef göstererek aslında bizim daha çok görünür olmamıza neden oluyorlar. Avukatlık mesleğimizi sahiplenmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Doğu illerindeki hak ihlallerini ve katliamları raporlaştırarak tüm dünyaya duyurmaya çalışan, kentlerdeki hak ihlallerine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuru yapan, emekçilerin, örencilerin davalarını yargıya taşıyan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar, tıpkı medya-siyaset-yargı 3'lüsünün hedef göstermesi sonucu öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi gibi, aynı 3'lünün hedefinde.
ÖHD üyesi avukatlardan Hüseyin Boğatekin ve ÇHD üyesi avukatlar, ilk olarak 22 Mart'ta Türkiye gazetesindeki yazısıyla Yıldıray Oğur tarafından hedef gösterildi. "Boğaziçi'nde Yaşayan Simonlar" başlıklı yazısında Oğur, ÇHD'li avukatların savunma yaptığı bazı müvekkillerinin canlı bomba eylemlerine katıldığını iddia edip, Boğatekin ile ilgili olarak, "Boğatekin, Öcalan'ın avukatlarının hukuk bürosu Asrın Hukuk Bürosu'nun da üyesi olduğu PKK'ya yakın Özgürlükçü Hukuk Derneği'nin avukatlarından biriydi" sözlerini sarf ediyordu. Boğatekin'i hedef göstermeye devam eden Oğur, "Seher Çağla Demir. Ankara'da bomba yüklü araçla otobüs bekleyen insanların arasına dalan PKK'lı canlı bomba. Demir'in avukatı Boğatekin" iddiasında bulunuyordu. Oğur'un iddialarına yanıt vermeyen Boğatekin, DİHA'ya verdiği röportajda, Demir ile aynı davada yargılanan Kürt öğrencilerin avukatlığını yaptığını ancak etik değerlerden dolayı Demir'in avukatlığını yapmadığını açıklamadığını belirtti. Boğatekin, "Çünkü onu savunan meslektaşlarımız da var bu sefer de onları hedef göstermiş olabilirdim. Sonuçta savunma haktır" dedi.
Hedef gösterilen avukatın tahliyesi bile hedef gösterilerek verildi
Oğur'un Boğatekin'i hedef göstermesinin ardından Boğatekin tüm havuz medyası tarafından "bombacının avukatı" olarak ilan edildi. Hedefe konulan Boğatekin, ÖHD üyesi Ayşe Gösterişlioğlu ile birlikte 22 Mart günü tutuklandı. Gözaltına alınmasının ardından yandaş basın bu kez de yargıyı etkilemek için Boğatekin hakkında "Bombacının avukatı yakalandı" şeklindeki haberlerle karalama kampanyası başlattı.
ÖHD Erdoğan'ın da hedefinde
Avukatların itirazı sonucu Boğatekin'in serbest bırakılmasının ardından havuz medyasının ÖHD'li avukatlara yönelik hedef gösterme siyaseti devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 4 Nisan'da katıldığı bir toplantıda Cizre'de yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırlayan ve aralarında ÖHD'nin de olduğu sivil toplum kuruluşlarını, "Onların malum STK'larıymış, bir araya gelmişler raporlar yayınlamışlar. Bu raporları yayınlayanların ayrıca üzerine gidilmesi gerekiyor. Böyle bir mantık olabilir mi?" şeklinde tehdit ederek, hedef gösterdi. Ardından 5 Nisan'da Yeni Akit gazetesinde Ali Karahasanoğlu, "O raporları imzalayanlar içeri tıkılmazsa, bu devlet de devlet değildir!" başlıklı yazısıyla Erdoğan'ın söz ettiği sivil toplum kurumlarının isimlerini tek tek yazdı ve yine ÖHD'li avukatları hedef gösterdi.
Yandaş'ın yazarı hedef gösterdi!
Karahasanoğlu'nun yazısından sonra haklarında arama kararı olan ÖHD Genel Sekreteri Ramazan Demir ve ÖHD üyesi Ayşe Acinikli, ifade vermeye gittikleri adliyede İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından, "örgüt üyesi olmak" iddiası ile tutuklandı. Demir ve Acinikli'nin cezaevlerinde müvekkilleri ile yaptığı görüşmeler ise örgüt üyeliğinin delili olarak sayıldı.
'Avukatlığımızı sahiplenmeye devam edeceğiz'
ÖHD'li avukatların medya-siyaset-yargı kıskacında bir hedef haline getirilmesine tepki gösteren ÇHD yöneticilerinden ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Oya Aslan, sadece duruşma salonlarına sıkıştırılmış bir avukatlık pratiği istendiğine dikkat çekerek hem ÖHD'nin hem de ÇHD'nin devrimcilerin, yurtseverlerin avukatlığını yaptığını ve buna da devam edeceklerini söyledi. Avukatlık mesleğinin bir hak arama ve mücadele mesleği olduğunu belirten Aslan, "Avukatlara avukatlığı öğretmeye çalışıyorlar ve mahkeme salonundan çıkan bir avukatlık istemiyorlar. Nerede direniş hakkı varsa biz bu tüm hakların savunuculuğunu yapmaya devam edeceğiz. İşte bu hakları savunmamıza yönelik bir öfke var. Herkes ya AKP taraftarı olsun ya da sussun diye isteniyor. ÖHD'li ve ÇHD'li avukatları hedef göstererek aslında bizim daha çok görünür olmamıza neden oluyorlar. Bir sürü genç avukat bizim gibi mücadele edenlerin avukatlığını yapmak istiyor. Avukatlık mesleğimizi sahiplenmeye devam edeceğiz. Bizi hedef göstermeleri onların düşündüğünün aksine bir etki yapıyor. Biz yine de bizi hedef gösterenleri hem teşhir edeceğiz, hem işimizi sahiplenmeye devam edeceğiz hem de bizi hedef gösterenlere karşı hukuk mücadelesi başlatacağız" diye konuştu.