3 Mart 1924’te Urfa milletvekili Şeyh Saffet Efendi’nin teklifiyle hilafet kaldırılmıştı. Aradan geçen 92 yıl sonunda zorunlu din dersi, mesaiye namaz düzenlemesi, kadınlara yönelen saldırılar, 4+4+4 ve daha birçok örnek… Hilafetin kaldırılmasının yıl dönümünde gelinen noktayı bize gösteriyor.
3 Mart 1924'te Fethi Bey Başkanlığı'nda toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Hilafetin kaldırılması teklifi görüşüldü. Urfa milletvekili Şeyh Saffet Efendi ile elli üç milletvekilinin imzasını taşıyan "Hilâfetin ilgasına ve Hanedanı Osmaninin Türkiye haricine çıkarılmasına dair teklifi" yapılan görüşmelerin ardından kabul edildiğinde yıllar süren halifelik kurumu artık tarihe karışacaktı.
O teklifin ilk üç maddesinde şu ifadeler yer alıyordu:
Hilâfetin ilgasına ve Hanedanı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki hâricine çıkarılmasına dair teklifi Kanuni Madde 1. — Halife hul'edilmiştir. Hilâfet, Hükümet ve Cumhuriyet mâna ve mefhumunda esasen mündemicolduğundan hilâfet makamı mülgadır.
Madde 2. — Mahlü' Halife ve Osmanlı saltanat münderisesi hanedanın erkek ve kadın bilcümle âzası ve damatlar Türkiye Cumhuriyeti Hiemaliki dâhilinde ikamet etmek hakkından ebediyen memnudurlar. Bu hanedana mensup kadınlardan mütevellit kimseler de Âli Osmani'- den addedilirler.
Madde 3. — İkinci maddede mezkûr kimseler işbu kanunun ilâm tarihinden itibaren âzami on gün zarfında Türkiye Cumhuriyeti arazisini terke mecburdurlar.
Yukarıdaki kanun teklifinin yasalaşmasının üzerinden 92 yıl geçtikten sonra Türkiye'deki manzara şöyle:
AKP ve laiklik
AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 sonrası gericileşme başlığında büyük bir saldırı başladı. Kuruluş mantığında dini siyaset alanının dışına çıkarmak ve kısmen de devletin "kontrolü" altında tutmak olan Diyanet İşleri Başkanlığı, yıllar içinde ülke bütçesinden en büyük paylardan birini alan, AKP'nin dinselleştirme adımlarında en büyük aracı ve gerici tüm uygulamaların fetvacı kurumu haline geldi.
AKP'nin gericileştirme başlığında eğitim alanı en önemli hedef olurken, okullar birer birer imam hatibe dönüştürüldü. Zorunlu din dersinin yanında birçok seçmeli din dersi ülkenin birçok noktasında "zorunlu 'seçmeli' din dersi" haline gelirken, üniversitelerse ilerici öğretim görevlilerine yönelik artan baskılar ve kampüslerde cirit atan cihatçılara göz yumularak kuşatıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllar önce yaptığı dindar nesil vurgusunu geçtiğimiz günlerde bir kez daha hatırlatarak "Hedefimiz dindar nesil. Geçenlerde milli eğitim bakanımıza da söyledim. Bizim imam hatiplerde projelerimiz var. Doçentler profesörler çıksın, ‘Ben imam hatiplerde yöneticilik yapmaya varım’desin” ifadelerini kullandı.
Kızlı-erkekli oturulmasına, vapurlardan kızlı-erkekli inilmesine tepki gösteren, kadın-erkek eşitliğine inanmadığını her fırsatta dile getiren Erdoğan'ın en büyük hedeflerinden biri de kadınların toplumsal yaşamın dışına itilmesi oldu.
Kadın cinayetlerinde AKP iktidarı döneminde yaşanan büyük artış hükümet yetkililerince birer "adli vaka" olarak sunulurken bir yandan da kadın-erkek eşitliğinin fıtrata ters olduğu dile getirildi.
Erdoğan'ın eksik bıraktığı sözler ise bir diğer partili tarafından açıklıkla dile getirilecekti.
AKP Ünye İlçe Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Demirci, sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki sayfasına “Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır” yazacaktı.
Dinin toplumsal yaşamın her alanında temel belirleyen haline getirilmesi için attıkları fiili adımları zaman içinde yasal mevzuata da kavuşturan AKP, son olarak mesai saatini Anayasaya aykırı olmasına rağmen namaz saatlerine göre düzenleme kararı aldı.
IŞİD hilafet ilan etti
IŞİD, Irak'ta hilafet devleti kurduğunu ve örgütün lideri Ebubekir el Bağdadi'yi de halife ilan ettiğini geçtiğimiz Haziran ayında duyurdu. Cihatçı grubun yayınladığı ses kaydında liderleri Ebubekir Bağdadi “halife” ve “tüm dünya Müslümanlarının lideri” olarak tanıtıldı.
Osmanlı'yla birlikte tarihe karışan hilafeti diriltmeye çalışan IŞİD'in sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani, sosyal paylaşım sitesi Twitter'deki sayfasında yayınladığı bir video kaydında, sadece Suriye ve Irak'taki değil tüm dünyadaki cihat gruplarını IŞİD'e bağlılıklarını ilan etmeye çağırmıştı.
“İslam Devleti Şurası toplanmış ve hilafet konusunu tartışmıştır. İslam Devleti, bir İslam hilafeti kurulmasını ve Müslümanların devleti için bir halife belirlenmesini kararlaştırmıştır” diyen El Adnani, "Bu bir devlettir, bu bir hilafettir ve artık parçalanma ve çirkin partizanlıkları bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Çünkü Allah'ın dininde asla böyle bir şey yoktur. Eğer devlete sırt çevirir ya da ona karşı savaş açarsanız ona değil sadece kendinize zarar vermiş olursunuz" ifadesini kullandı.
İsim değişikliği
El Adnani, örgütün isminden "Irak" ve "Şam" kelimelerinin de çıkarıldığını, örgütün yeni adının "İslam Devleti" olduğunu belirtti.
Irak Ordusu 2014 yılının başından bu yana IŞİD öncülüğündeki silahlı gruplara karşı özellikle El Enbar, Felluce ve Er Ramadi gibi bölgelerde savaşıyor.