Boğaziçi Dayanışması tarafından, Ekrem İmamoğlu’nun protestoların kampüs dışına çıkarılmaması mesajına verilen yanıtta, “Hem hükümet hem muhalefet içinden bize “aranızda provokatörler var” diyenler aslında, hukuksuzluğa teslim olun diyorlar” denildi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan kayyum rektör protestolarına ilişkin Twitter hesabı üzerinden paylaşımda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, protestoların kampüs dışına çıkarılmaması çağrısında bulunarak “Gençlerimiz, kendi özgün ve hakkı olan protestolarını yapmaya devam etsinler, etmeliler de. Yanlarındayız. Ama benim önerim, istirhamım; lütfen bunu kampüsün dışına çıkartmayın. Bunu kampüsün dışına çıkartmaya çalışan çağrılar varsa bile bunun yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu mücadele orada verilmeli. Şu anki konu; orada haksızlığa uğrayan Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencilerinin, akademisyenlerinin özgürlük hakları, seçim hakları, demokratik hakları. Bunun kampüsün dışına çıkmaması lazım. Bunun, provoke edilme riskini taşıdığı alanlara taşınmaması lazım. Benim bakışım bu. Israrla, ısrarla orada devam etmeliler” demişti.
“Hukuksuzluğa teslim olun diyorlar”
İmamoğlu’nun açıklamalarına tepki gösteren Boğaziçi Dayanışması tarafından sosyal medya üzerinden İmamoğlu'nun Twitter hesabı etiketlenerek yapılan paylaşımda, “Hem hükümet hem muhalefet içinden bize “aranızda provokatörler var” diyenler aslında, hukuksuzluğa teslim olun diyorlar” denildi.
“Provokatör dedikleriniz, bize omuz verenlerdir”
Paylaşımda, provokatör denilerek işaret edilenlerin “karşı mücadelede tweet atmakla yetinmeyip bize omuz verenler” olduğu ifade edilirken, Bizim sembolik tavırlara değil taleplerimizi kuşananların hakiki desteğine ihtiyacımız var” denildi.
“Boğaziçili ve Boğaziçili olmayan ayrımı yapmıyoruz”
Boğaziçi Dayanışması’nın paylaşımında, 1 Şubat günü saat 16'dan itibaren kampüsten çıkmaya çalışan öğrencilerin önüne, kapının iç kısmına polis barikatı kurulduğu ve hiçbir gerekçe gösterilmeden dışarı çıkmalarının engellendiği hatırlatılırken, “Biz mücadele edenleri Boğaziçili ve Boğaziçili olmayan olarak ayırmıyoruz” denildi.