YÖK’ün kuruluşunun 36. yıldönümünde Beyazıt Meydanı’nda bir araya gelen üniversiteliler polis ablukasına ve üniversite yönetiminin engelleme çabalarına rağmen protesto eylemi yaptı. “Özgürlüğümüz ve Geleceğimiz için Gençlik Meydana” buluşmasında üniversitelilerin “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” sloganları yankılandı.
İstanbul’un çeşitli üniversitelerinden öğrenciler YÖK’ün 36. yıldönümünde Beyazıt Meydanı’nda bir araya geldi. Polis ablukasına ve üniversite yönetiminin engelleme girişimlerine rağmen üniversiteliler Beyazıt’ta açıklamalarını gerçekleştirdi.
Eylem öncesi İstanbul Üniversitesi’nde fakülteler arası geçiş yasağı getirilerek öğrenciler kampüse alınmadı. Uygulamanın keyfi olduğunu söyleyen öğrenciler kapıda bekleyerek, kendilerine hiçbir gerekçe gösterilmemesine tepki gösterdi ve giriş yasağının gerekçesinin bildirilmesi talebiyle dilekçe verdi.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”
Engelleme girişimlerine rağmen çok sayıda üniversiteli Beyazıt ana kapı önünde buluştu. “Özgürlüğümüz ve Geleceğimiz için Gençlik Meydana” buluşmasına gelen üniversitelilerin “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” sloganları Beyazıt Meydanı’nda yankılandı.
OHAL rejimi ile üniversiteye dair kararların artık doğrudan Saray tarafından alındığını söyleyen üniversiteliler sık sık “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek” sloganlarını attı.
Üniversite baskılara direniyor
İstanbul’un farklı üniversitelerinden gelen temsilciler, üniversitenin OHAL ile birlikte gittikçe şiddetlenen baskılarla yüz yüze olduğunu ancak mücadelenin de devam ettiğini vurguladı.
İstanbul Üniversitesi’nden öğrenciler adına konuşan temsilci kampüse alınmadıklarını hatırlatarak öğrencilerin her gün benzer koşullarla yüzleştiğini söyledi. Üniversitelilerin faşist saldırılara maruz kaldığını belirten temsilci YÖK’e ve AKP’ye karşı mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
‘Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için ayaktayız’
Üniversite öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Roza Kahya, YÖK’ün üniversiteleri baskı ve kontrol altında tutmak, kitlesel öğrenci hareketini bastırmak ve akademisyenler ile üniversite emekçilerini mücadelesini engellemek amacıyla 12 Eylül darbecilerinin kurduğu bir aygıt olduğunu belirterek, AKP’nin YÖK’ü her geçen gün daha da yetkinleştirdiğini ve inşa etmeye çalıştığı rejimin en önemli aygıtlarından biri görevini üstlendiğini kaydetti.
YÖK bugün, 12 Eylül’den farksız olarak artık daha da otoriter, piyasacı, hukuk dışı, muhafazakar bir denetim kurumu olduğu belirtilen açıklamada, YÖK’ün 15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL-KHK rejiminin ihtiyaçlarını kollayan bir iktidar aracı olduğu ifade edildi.
Açıklamada, iktidarın gençliğin sosyal, kültürel yaşam alanlarına her geçen gün saldırdığı, saldırıların sebebinin gençliğin devrimci enerjisinden kaynaklandığı vurgulandı. İktidarın gençlere vadedebileceği hiçbir şey olmadığı, gençliğe dönük çabalarının boşa düşeceği belirtilen açıklamada, “Gençlik yapılmak istenenin farkındadır. İktidar gençliği baskı altında tutmaya, susturmaya, sindirmeye, yönetmeliklerle soruşturmalarla gözaltıyla tutuklamalarla tehditler savurmaya ne kadar devam ederse etsin, gençlik ayaktadır; boyun eğmeye, diz çökmeye niyeti yoktur ve ‘dur’ diyecek iradeye sahiptir. Eşit, özgür, demokratik, laik bir ülke için, zifiri karanlığa karşı mücadeleyi her geçen gün yükseltecek, tüm mücadelelerin en önünde yer almaya devam ederek faşizme biat etmeyeceğiz!”
Kayyum rektörlere direneceğiz
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri okullarına geçen yıl kayyum rektör atandığını hatırlattı. Kayyum rektör sonrası birçok sorunla karşılaştıklarını söyleyen üniversiteliler YÖK protestosuyla aynı saatte Boğaziçi Üniversitesi çalışanlarının ulaşım hakları için eylemde olduğuna dikkat çekti.
Üniversite yönetiminin bütçe sıkıntısını gerekçe göstererek çalışanların ve öğrencilerin birçok hakkını gasp ettiğini belirten üniversiteliler aynı gerekçe ile kulüp ve toplulukların etkinliklerine izin verilmediğini ifade etti. Ancak iktidar yanlısı etkinliklerin sorunsuz bir biçimde gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
“Geleceğimizi size bırakmayacağız”
Bilgi Üniversitesi öğrencileri adına konuşan üniversiteli, öğrencilerin gelecek kaygısı taşıdığından bahsetti. Üniversitelilerin gelecek ve işsizlik kaygısında mağdur değil suçlu olarak gösterilmeye çalışıldığını belirten Bilgi Üniversitesi öğrencisi “Bize kendimizi geliştirmek zorunda olduğumuz söyleniyor. İş bulamama nedenimiz ‘gayret göstermememiz’ üzerinden açıklanmaya çalışılıyor” dedi. Üniversitelilerin işsizliğin veya kötü çalışma koşullarının kucağına itildiğini belirten üniversiteli son günlerde gündeme gelen doktor ölümlerini hatırlattı.
“Hadımköy’e gitmiyoruz”
İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü Teknik Meslek Yüksekokulu’nda okuyan üniversiteliler ise okullarının Avcılar’dan Hadımköy’e taşınılmaya çalışıldığını belirtti. Bu taşımanın rant uğruna gerçekleştiğini belirten üniversiteli, öğrencilerin Hadımköy gibi şehrin en ücra köşelerinden birine gönderilerek mağdur edildiğini söyledi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri de, YTÜ Beşiktaş Kampüsü’nün boşaltılarak Saray’a devredilmesine karşı mücadeleye devam ettiklerini ifade etti.
Ana kapı önündeki eylemi şarkılar ve sloganlarla sonlandıran üniversiteliler, eylem sonrası “Faşizme ölüm” pankartı açarak metro durağına topluca yürüdüler.
Sendika.Org, SiyasiHaber