Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın “Türk’üm, Türkçü değilim” sözlerine yanıt verdi. Bahçeli, “Andımızın okunmasını istemek ezanın Türkçe okunmasını istemek hiç değildir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Erdoğan'ın "Ben Türk'üm, Türkçü değilim. İslam, ırkçılığı reddeder. Bu metin ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir" sözlerine yanıt verdi.
‘Andımız’ tepkisi
Andımız ve Türkçülükle ilgili konuşan Bahçeli'nin şunları söyledi:
-Sözde uzmanlar, yarım aydınlar cehaletlerine aldanmadan ağızlarına geleni gündeme taşıyorlar. Andımız bahanesiyle ölçüsü kaçan polemikler yaşanıyor. Nerede soyu sopu karışık kişiler varsa ahkam kesiyorlar, gazetelerinde yazıyorlar. Bu zevat hele bir cevap versin. Her konuyu çözüme kavuşturdunuz da geriye sadece Türk milleti kimdir sorusuna cevap aramak mı kaldı? Nedir meseleniz? Nereye varmak emelindesiniz? Nereye ulaşmaktır derdiniz. Kırdığınız ceviz kırkı geçti.
Erdoğan'a yanıt
-Gönlümüz aziz şehitlerimizle yanıyor. Milliyetçi, ülkücü hareket düşman için çelik bileklidir. Biz Türklüğümüzle övünürüz. Çünkü Türk oğlu Türküz. Onur duyarız. Türküz, Türkçüyüz. Türk milleti için sadece yaşamayı değil gerekirse koşa koşa ölmesini de biliriz. Türkçülük ırkçılık değildir. Andımızın okunmasını istemek ezanın Türkçe okunmasını istemek hiç değildir.
Erdoğan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 gün önce yaptığı açıklamada Danıştay'ın Andımız kararını eleştirerek şöyle konuşmuştu: "Andımız konusunda Danıştay'ın kararının ardından sosyal medyada, bazı yayın organlarında çıkanlar kararlılığımızı daha da arttırdı. İçerik itibarıyla bu metin, bu milletin kültürünü, bakışını ortaya koyan bir metin değildir. Bizim andımız İstiklal Marşı'mızdır. İstiklal Marşı'ndan daha güzel bir ant olabilir mi? Kimse Türklüğünü inkar etmiyor ki. Ben Türk'üm, Türkçü değilim. İslam, ırkçılığı reddeder. Bu metin ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir. Gazeteci kılıklı provakatörler ekranlardan kin kusmaya başladı. Kimi sözde hukukçuların, televizyonlarda Türkçe ezan zulmünü bile tekrar dillendirenler oldu."