Arap-Alevi Gençlik Meclisi Ankara Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması yaparak,Ortadoğu’da emperyalist devletlerin ve onların maşalığını üstlenen Selefi-Vahhabi zihniyetin hakları katletmesini protesto etti.Bu zihniyetin Maan’da Alevileri,Keseb’de Ermenileri,Haseke’de Süryanileri,Kobane’de Kürtleri,Şengal’de Ezidileri halkların katledildiğini dile getirdi.
Okunan basın açıklaması işe şöyle:
Medeniyetlerin beşiği, kadim bir tarihe ev sahipliği yapmış halkların yüzyıllardır birlikte yaşadığı Ortadoğu’da, emperyalist devletler ve onların maşalığını üstlenen Selefi-Vahhabi zihniyetlerin eliyle halklar vahşice katledilmektedir. Bu zihniyet, Maan’da Alevileri, Keseb’ de Ermenileri, Haseke’de Süryanileri, Kobâne’de Kürtleri ve Şengal ’de Ezidileri yani kendi vahşi selefi düzenlerine uymayan tüm halkları katlederek Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmektedir. Emperyalizmin bu yöntemleri bizleri elbette şaşırtmamıştır. Dün Irak’ta Lübnan’da Suriye’de Filistin’de gördüğümüz senaryo bugün de Yemen’de tekrar oynatılmaya başlandı. DAİŞ’in üstlendiği Yemen’in başkenti Sana’daki cami bombalama olaylarından sonra öz savunmaya geçen Yemen’in %35ini oluşturan HUSİ halkına da saldırılar başlamıştır. Yemen’in sözde cumhurbaşkanının açıklaması ve çağrısı üzerine bu vahşi saldırıda buluşan ABD ve onun bölgedeki maşası Suudi Arabistan öncülüğünde Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn gibi ülkelerin Husi’lere karşı başlattıkları saldırılar ile aslında tüm Yemen halkı ve onların birlik ve beraberliği hedef alınmıştır. Yıllarca İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına sessiz kalan ve tek bir kurşun bile sıkmayan bu devletler ancak Yemen’e karşı ortak bir ordu kurabilmişlerdir. Bu durum emperyalizmin en büyük gayesi olan mezhep savaşı temelli yeni bir Ortadoğu inşası hayallerinin gerçekleşmesi için atılan bir adımdır. Bölgede yaratmak istedikleri kontrollü kaosu mezhepçilik üzerinden yaymanın tehlikesinin farkında değiller henüz.
Ortadoğu’da başlatılan mezhep savaşlarının kışkırtıcılığını yapan AKP hükümeti Yemen konusuna da yaptığı açıklamayla bu durumu yinelemiştir. Düne kadar darbeci olarak nitelendirdiği Sisi hükümetiyle bölgedeki çıkarları için ittifak yapmış ve kirli bir işbirliği sağlamıştır. Yemen’in %35ini oluşturan bir halkın oradan gitmesini çözüm olarak ileri sürerek de asıl amacının nihai bir çözüm getirmek değil de selefi düşüncenin hâkim kılınması olduğunu ortaya koymaktadır.
Ortadoğu’da kurulması istenen bu Selefi- Vahhabi düzenin inşası için yaratılan çeteler Türkiye’den destek almaya devam ediyor. TC eliyle ülkenin çeşitli yerlerinde, son olarak da Antakya-Serinyol’da ‘eğit-donat’ kampı adı altında katil yetiştirilmesi, yıllardır inkâr edilen çete yardımlarının artık alenen yapılmaya başlandığının kanıtıdır.
Antakya’da eğitilip donatılan teröristlerin sınır kapısından geçerek İdlip’te sivil halka yönelik gerçekleştirilen katliam da bu projenin son ürünüdür. İdlip’in stratejik olarak Türkiye’nin komşusu olması ve çevresinde Alevi, Ermeni, Sünni köyleri barındırmasından dolayı yıllardır yaşandığı gibi büyük katliamların çokta uzak olmadığı açıktır.
Çok değil geçtiğimiz günlerde DAİŞ, Alevilerin, Sünnilerin ve İsmaillilerin Hama’ da 48 kişiyi kimisini yakarak kimisini keserek mezhep gözetmeden katletmiştir. Desteklenen bu çeteler artık kontrolden çıkmaya başlamış bir şekilde tüm bölgeyi kana bulamaya devam ediyor. Bu da saldırılarının ardı arkasının kesilmeyeceğini göstermiştir.
Bizler Ankara Arap Alevi Gençlik Meclisi olarak savaşa karşı barışın sesini yükseltmeye devam edeceğiz. Ortadoğu’da halklara karşı yürütülen saldırıları teşhir edip barış sağlanana ve bu savaş çığırtkanlığı sona erene kadar sokaklarda olacağız.
Türkiye eliyle yürütülen eğit donat saçmalığına öncelikle son verilmesini ve bu çirkin saldırıların ortağı olunmaktan vazgeçilmesi gerektiğini duyuruyoruz.