İki gün önce kabul edilen Avrupa Parlamentosu Türkiye Rapörtörü Kati Piri tarafından bugüne kadar hazırlanan en olumsuz “Türkiye İlerleme Raporu”nun yankıları devam ediyor.
Rapor kabul edilmesinden sonra ise Türkiye tarafında yankıları halen devam etmekte:
MHP grup başkan vekili Oktay Vural'ın bugün yaptığı basın toplantısında raporun “çöpe atılması” gerektiğini belirtti.
Vural, şöyle devam etti: “Yapma ya senden mi talimat alacağız? Sen kendini ne zannediyorsun? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üstünde mi zannediyorsun? Kalkıp orada da bu özerklik şartına koyduğumuz çekinceler de ortadan kalksın diyor. Amacınızın ne olduğu gayet açık ve net. Kıbrıs konusunda kalkıp diyor ki, işgal ettiği topraklarda Türk vatandaşlarının yerleşmesini engellesin diye söylüyor ve Türkiye Cumhuriyeti devletini Londra Zürih anlaşmalarına dayalı olarak kullandığı uluslararası hakkı, Kıbrıs’ı işgal eden işgalci duruma düşüren bir rapor hazırlıyorsunuz, bir karar alıyorsunuz. Önce siz kendi aynanıza bakın. Bu anlaşmaların hilafına siz Kıbrıs’ı nasıl oldu da Kıbrıs Rum Kesimi’ni Avrupa Birliği'ne aldınız. Hani hukuk, hani uluslararası hukuk? Bu raporda yer alan Kıbrıs, Ermeni Soykırımı, PKK terör örgütünün muhatap alınmasına ilişkin hususları gördüğümüzde aslında ne iadesi ya çöpe atılması gereken bir raporla karşı karşıyayız. Aziz milletimizin egemenliğini bölünmez bütünlüğünü terör örgütü ile pazarlık yapılması isteyen hiçbir girişimin siyasi ve hukuki meşrutiyeti yoktur. Ermeni Soykırımı iddialarının tanınmasına yönelik bir kararı bize kabul ettirebilecek hiç bir babayiğit de yoktur. Avrupa Birliği bilmelidir ki, Türkiye insanlık suçu olan soykırım konusunda sicili en temiz ülkedir. Kirli tarihinizle Türkiye’yi karıştırmayın, bu konudaki bozuk sicilinizi temizleyin.”
Kılıçdaroğlu'nun AP Raporu yorumu: "Türkiye hak etmiyor."
Trabzon'da basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Kılıçtaroğlu rapor için "Bugün gazetelerde, internet sitelerinde ağırlıklı olarak Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen Türkiye raporu var. Aynı zamanda Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın İnsan Hakları raporu var. İki rapor da Türkiye’nin aleyhine. Bu beni gerçekten çok üzüyor. Türkiye bu tabloyu asla hak etmiyor. Demokrasimizi geliştirmek ve derinleştirmek zorundayız. Buradan çok açık ve net Sayın Davutoğlu’na çağrı yapıyorum. Gelin Türkiye’yi hep birlikte el ele bu ayıptan kurtaralım. Türkiye’ye gerçek anlamda tam demokrasiyi getirelim. Türkiye bu tip raporlarla karşı karşıya kalmasın." ifadelerini kullandı.
Hükümet kanadından da benzer eleştiriler
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 24 TVC' de Ankara Temsilcisi ile yaptığı röportajda AP raporuna değinerek "Kesinlikle adil değil, objektif değil”dedi.
Bozdağ, ilgili açıklamasında : "Bizim istediğimiz şey, Türkiye'ye karşı tarafsız olsun, objektif olsun, doğru olanları söylesin veya Türkiye ile ilgili olanlar olduğu zaman da onların tarafı gibi davranmasın. Maalesef AP 'nin son zamanlardaki raporları, çok net bir biçimde Türkiye'ye karşı bilinçli aleyhte hazırlanmış raporların parlemento tarafından onaylanması suretiyle ortaya çıkıyor. Kesinlikle adil değil, objektif değil; açıkça taraf raporlardır. Bu konuda raporu hazırlayan ve sunan raportör, bu konudaki görüşleriyle zaten tarafını da belli etmiş birisi.” şeklinde yayınlandı.
Bozdağ raporun bu senede iade edileceğini “Bu raporu da yok hükmünde sayacağız. Raporu, daimi temsilcimiz AP'ye iade edecek” sözleriyle açıkladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu tarafından hazırlanan Türkiye raporunun ön yargılı ve ideolojik bir rapor olduğunu söyledi.
Ömer Çelik dün AKP genel merkezinde gazetecilere verdiği demeçte “biz bu raporun önyargılı ve ideolojik bir rapor olduğunu düşünüyoruz” diyerek. Raporun içerindeki bazı bölümlere atıflarda bulundu.
Ömer Çelik'in açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle: "Suriye konusunda yalan yanlış ifadeler yer alıyor. Avrupa Parlamentosu Suriye'deki tabloyu anlamış değil.”
“Nasıl bir eleştiri getiriyorlar? Türkiye Suriye’de kendi ulusal güvenliğini tehdit eden PYD terör örgütüne karşı gerekli güvenlik tedbirlerini alıyor. Nasıl ki PKK bir terör örgütüyse PYD de bir terör örgütü. PKK’nın terör örgütü olduğunu vurguluyor rapor ama PYD’nin terör örgütü olduğu konusunda bir ifade kullanmaksızın ‘Türkiye Suriye’deki Kürtleri bombalıyor’ gibi bir ifade kullanıyor, bu baştan aşağı yalan ve yanlış bir değerlendirme.”
"Sözde Ermeni Soykırımıyla ilgili açık bir tutum sergiliyoruz. Buradaki politikamızın tarihselliğine bakıldığı zaman, tarihi sürece bakıldığı zaman bütün arşivlerimizi açtık, bütün arşivleri diğer ülkelerin de açmasını teklif ettik ve dedik ki ‘otursun tarihçiler karar versin.’ Parlamentoların bu işin içine girmesi Türkiye-Ermenistan ilişkileri arasındaki normalleşmenin önünün tıkanması anlamına gelmektedir."
Raporu iade etme kararı ile ilgi ise : “Bizim için rapor, sağlıklı rapor değil. İade kararı aldık bu yüzden. Kuşkusuz bu karar, doğru bir karar. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na yapılan bir hakaret, Cumhurbaşkanı milletimizi ve Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil ettiği için milletimize ve devletimize karşı yapılmış bir saygısızlıktır. Bu söz konusu şahsın o kanalda ortaya koyduğu ifadeler kesinlikle eleştiri değil, doğrudan hakaret etme amacıyla ve hakaret etme kastıyla ortaya koyulmuş ifadeler. Dolayısıyla burada bu soruşturmaya izin verilmesini memnuniyetle karşılıyoruz." söyledi.