Annesi Gülistan Diken Akbaba ile birlikte cezaevinde tutulan 9 aylık Miraz bebek, cezaevi koşullarına dayanamayarak hastalandı. İleri’ye konuşan baba Cengiz Zaza Akbaba, “Çocuğum bir betonun içinde, ne kadar sağlıklı olabilir” sözleriyle isyan etti.
İleri Haber’den Meryem Yıldırım’ın haberine göre, Annesi Gülistan Diken Akbaba ile birlikte İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi'nden Gebze Kadın Cezaevi’ne sürgün edilen ve cezaevinde 9 aylık olan Miraz bebek koşullara dayanamayarak hastalandı. İshal olan ve zayıflayan Miraz bebeği, ziyarete gittiği gün hastalanmış gören babası çocuğunu alarak hemen hastaneye götürdü.
İleri Haber’e konuşan Akbaba, bebekle zaman geçirebilmek için Gebze’den alarak İstanbul Maltepe’deki evine getirdiğini, ‘mesai saatleri’ gerekçesiyle Miraz’ın 17.00’den önce geri getirme zorunluluğu bulunduğu için, üzülerek, bebeğinin tahlillerini yapamadan cezaevine teslim etmek zorunda kaldıklarını anlattı.
Ziyarete gidince hastalandığını öğrendi
9 Mayıs Salı günü dokuz aylık bebeği Miraz’ı görmek için Gebze Cezaevi’ne gittiğini anlatan baba Cengiz Zaza Akbaba, “Salı günü görüşe gittiğimde 4-5 gün önce hastalandığını gördüm. Zayıflamış ve durgunlaşmıştı” dedi.
Oğlunu hemen alıp hastaneye götürdüklerini anlatan Akbaba, “İshal olmuştu ve öksürüyordu. Tahlil yapmak için çocuğun büyük tuvaletini yapması lazımdı, yapmadı. Saat 16.00’ya kadar bekledik. Gebze’den Maltepe’ye eve getiriyorum çocuğu. 1 saat sürüyor gelip gitmek. Geri götürdük dolayısıyla tahlil yapamadık” diye konuştu.
Neden hastalandığını öğrenmek istediklerini, doktorun da tahlil yapması gerektiğini söylediğini ifade eden Akbaba “Diş de çıkartıyor. Tahlil sonucunda ne olacağını öğrenebilecektik ama 17.00’e kadar mesai saatleri deniyor” diyerek söz konusu bu uygulama gerekçesiyle, çocuğunun sağlık kontrollerini tamamlayamadan cezaevine getirmek zorunda kalmasına tepki gösterdi.
Çocuğunun sağlığından endişe duyan Akbaba şöyle devam etti:
“Sonuçta orası cezaevi hiçbir zaman kapanmıyor, sürekli birileri var. Bebeği alıp annesine verecekler. Diş çıkardığı için gece de rahatsız oluyormuş. Salı günü tekrardan alacağım orada yakında bir hastaneye götüreceğim hemen.”
‘Çocuğum bir beton içinde’
Cezaevindeki koşullara iletişim kısıtlılığına isyan eden Akbaba, “İletişim olanaklarımız o kadar kısıtlı ki, kapalı görüşe gittiğimizde telefonla, inanın ne doğru düzgün bir şey konuşabiliyoruz, ne soru sorabiliyoruz. Ne Gülistan konuşabiliyor ne de biz. Çocuk sıkılıyor ve huysuzluk yapmaya başlıyor. Gebze’ye 1 ayı geçkin bir süredir gitti, çok fazla bir şey bilmiyorum” dedi.
Çocuğunun bir betonun içinde olduğunu ifade eden Akbaba, “Burada ne kadar sağlıklı olabilir ki?” diye isyan etti.
Anne Gülistan da zayıflamış
Eşi Gülistan Diken Akbaba’nın da zayıfladığı bilgisini veren Cengiz Zaza Akbaba şöyle konuştu: “Annesi de kilo vermiş. Kızdım ve kendisine dikkat etmesini söyledim. 3 aydır cezaevindeler. Eşimi Bakırköy Cezaevi’nden Gebze Cezaevi’ne kaçırarak götürdüler. Biz bu travmayı daha yeni atlatıyoruz. İnsanlık bir dışı durum. Bakırköy’de 8 hafta boyunca bebekle kapalı görüş yaptırdılar, vahşetti bu. Şimdi alabiliyoruz ama mesai saatlerinde getirmek zorunda kalıyoruz. Mesai saatleri bir bebeği bağlayan ilgilendiren bir durum değil. Özellikle böyle bir durumda, çocuğun sağlığının söz konusu olduğu durumda… Keyfi bir şey değil bu. Bilmiyordum hasta olduğunu, görüşe gidince öğrendim. 5 gündür hastaymış, şimdi 1 hafta da böyle geçecek. Toplam 12 gün hastalık…”
Cezaevi yönetimine başvuracak
Bebeğin teslimi için mesai saatleri konusunda bir toleransın yapılıp yapılmayacağı konusunda bir başvurularının olup olmadığını sorduğumuz Akbaba, “Bir dahaki görüşe gittiğimde cezaevi idaresiyle görüşeceğim bu dediğiniz durumu. Bu öngöremediğimiz bir durum oldu. Yani çocuğun hastalanması durumunda nasıl olabileceği konusunda. Doktora götüreceğimi ve tahlillerin sürebileceğini belirteceğim. Yanımda kalmasını, onunla birlikte uyumayı istiyorum ama bebek ufak, emiyor, annesine bağımlı hala” yanıtını verdi.
‘Referandum’dan sonra’ hukuku
Davaya ilişkin hukuki durumu sorduğumuz ve ‘yeniden yargılama’ talebine ilişkin verilecek olası yanıtın referandum sonrasına bırakıldığını sorduğumuz Akbaba, şunları söyledi: “Hukuki olarak bir gelişme yok. Referandumdan sonra bırakmalarının mantığı şu; ‘biz çıkacak güç dengesine göre karar verebiliriz, bakalım Türkiye’de ne olacak’. Yani siyasetin dengesine bakarak hukuk karar vermiş olabileceğini ilan etmiş oluyor. Referandum daha büyük tartışmaları beraberinde getirdi.”
AKP, adalet sağlamayı ‘iş yükü’ olarak görüyor
Akbaba, AKP hükümetinin kendi davaları üzerinden örnek vererek, Fethullah Gülen Cemaati soruşturması kapsamında yargılanan hakimlerin verdiği hükümlere ilişkin yeniden yargılama yapılmasının, ‘emsal’ teşkil edebileceği için olumlu yanıt verilmeyeceğini düşünüyor.
AKP’nin adaleti sağlamayı bir iş yükü olarak gördüğünü ifade eden Akbaba sözlerini şu eleştiriyle tamamladı: “Yeniden yargılama talebimiz kabul edilmeyecek, adaleti sağlamayı iş yükü olarak görüyorlar. Yeniden yargılama talebimizin hukukta emsal teşkil etme gibi bir durumu var…”
Ne olmuştu?
Kapatılan Barış ve Demokrasi Partisi’nin 2011’deki siyasi çalışmalarında yer alan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve Newroz etkinliklerine katılan Gülistan Diken Akbaba, ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davada cezasının Yargıtay’ca onanması üzerine, 19 Şubat’ta eşi ve çocuğuyla birlikte sokakta yürürken tutuklanmış, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne konmuştu.
8 aylık bebeğini kötü cezaevi koşullarında büyütmek zorunda kalan Gülistan Diken Akbaba, 2013 yılında yargılandığı dava kapsamında 2 yıl tutuklu kalmış, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti. Hakkında istenen 6 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanmıştı. Yargılamayı sürdüren Hakim Mehmet Ekinci ise 28 Ocak tarihinde “FETÖ üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı. Yargılamayı yapan özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi ise KCK Avukatlar, Şike, Oda TV gibi davalarda alınan kararlarla biliniyor.
(İleri Haber)