Aladağ’da Süleymancılar cemaatine ait yurtta 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yurt yangını faciası davası 182 günün ardından başladı. Aileler duruşma öncesi ‘hesap sorulsun’ açıklaması yaptı.
Adana’nın Aladağ ilçesinde 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı Süleymancılar cemaatine ait kız yurdu yangını faciasında, kusurlu oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılan 7 tutuklu sanık, facianın 182. gününde Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşma öncesi aileler ve çeşitli dernek ile sendikaların yanısıra CHP milletvekilleri adliye önünde açıklama yaptı. Aileler ‘hesap sorulsun’ dedi.
Aladağ ilçesine en yakın Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu Kozan Adliyesi'nde bugün görülmeye başlayan davaya çocuklarını kaybeden 10 aile müşteki sıfatıyla katıldı. Duruşma başladığında mahkeme başkanı aileler ve diğer katılanların salona sığmayacağının anlaşıldığını, bu nedenle Ticaret ve Sanayi Odası Salonu'na geçileceğini duyurarak, bu binaya geçildi. Tutuklu sanıklar da geniş güvenlik önlemi altında tutuldukları cezaevinden duruşma salonuna getirildi. Haklarında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların, kimlik tespitinin ardından savunmalarına geçildi.
Aileler: Hesap sorulsun
Duruşma öncesinde aileler, ellerinde ölen çocuklarının adları yazılı pankartlarla adliyeye geldi. Sosyal Haklar Derneği üyeleri ile birlikte yürüyen acılı aileler, burada bazı CHP milletvekilleri, belediye başkanları, sendikalar, derneklerin temsilcileri ile buluştu. Avukat Can Atalay topluluğa hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Bugün burada kaçak bir yurtta yaşları gereği hiç olmaması gereken, göz göre göre ölüme götürülen kız çocukların davası için buluştuk. Bugün burda, 2007'den beri değil yurt açmak, mevcut kamusal yurtları da kapatma siyaseti sonucunda Aladağ'da İlçe Milli Eğitim Müdürü ve yetkilileri tarafından kız çocuklarının Süleymancılar cemaatinin yurtlarına yönlendirilmesi sonucunda 11 kız çocuğumuzun ölümü nedeniyle buluştuk. Hayatımızda bu kadar hile, desise bu kadar çirkinlik gördüğümüz, bu kadar örgütlü kötülük gördüğümüzü herkes bilsin.Duruşma salonunda da tek tek izah edeceğiz."
Kızını yangında kaybeden Zeliha Avcı, "Bu suçluların yakasını öbür dünyada da tutacağız. Devlet cezasını vermezse biz vereceğiz" dedikten sonra ağlamaya başladı.
Ahmet Yetim, "İki kızımden biri yaralı, birini kaybettim. Bunun için yollara çıktım." diye konuştu.
Faciada bir çocuğunu kaybeden Teslime Aydoğdu ise şunları söyledi: "Ben Tuba ile Neslihan'ın annesiyim. 2 kızım vardı o kaçak yurtta. Bu dünyada ben, ahrette Allah soracak hesabını onlardan. Hayatımın en kıymetli varlığını gasp edip göz göre göre yaktılar evladımı. Ben bunun sonuna kadar arkasındayım. Çocuğumuzun külünü bile göstermediler bize."
‘Çocuklarımızı karanlığa teslim etmemek için’
Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur da, “Ciddi bir sosyal cinayet oldu. Hukuk cinayeti olmaması için biz bu işe girdik. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmemek için girdik. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Bundan sonra bu felaketer yaşanmasın diye buradayız.
Seyhan Belediye Başkanı da “İnsanoğlunun diri diri yanarak ölmesi en büyük acıdır. Biz bu ailelere destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
TBMM Aladağ Komisyonu Üyesi Milletvekili Mustafa Balbay, diğer CHP Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, İbrahim Özdiş de duruşmayı izledi.
Ne olmuştu?
Aladağ'da 29 Kasım 2016'da ortaokulda okuyan kız çocuklarının kaldığı, yurtta elektrik kontağından yangın çıktı. Yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6'ıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5'inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetti. Bilirkişiler tarafından hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında, yangına eskimiş olan elektrik şalterinin yol açtığı, tartışmalara neden olan yangın merdiveni kapısının kilitli değil ama kapı kolunun olmadığı, ayrıca yönetmelik dışına çıkılıp ısıya dayanıklı olmayan PVC kapı takıldığı, binanın Bayındırlık şartnamelerine uygun olmadığı, acil çıkış kapıları bulunmadığı, camların demirler kesilerek açılabildiği yer aldı.
7 sanık tutuklandı
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yurt yangınıyla ilgili olarak, kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı. Sanıkların bazıları ara kararla tahliye edilip, itiraz üzerine tekrar tutuklandı. 12 kişiye mezar olan yurt ise geçen ay içinde yıkıldı.
Asli kusurlu bulundu
Olayla ilgili hazırlanan 24 sayfalık iddianamede, gerekli önlemleri almadıkları gerekçesiyle tutuklu şüpheliler Yurt müdürü Cumali Genç, yurt çalışanı Mahmut Deniz, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç asli kusurlu kabul edildi. Ayrıca yurdun denetlenmesini yapan Aladağ Kaymakamlığı'nda görevli 4 personelin de gerekli denetimi yapmadığı gerekçesiyle tali kusurlu olduğu belirtildi.
Bilirkişi raporundan
Yangın sonrası alınan örnekler ve inceleme bulguları İstanbul Teknik Üniversitesi laboratuvarlarına gönderildi. İncelemenin ardından itfaiye, yangın ve adli tıp uzmanlarından oluşan 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti 19 sayfalık rapor hazırladı. Rapora göre yangın, elektrik tesisatında oluşan kısa devre ile 2 katta aynı anda başladı. Yurtta kullanılan ahşap ve yanmaya elverişli malzemeler nedeniyle yangın hızla yayılıp tüm binayı sardı. Tartışma konusu olan yangın kapıları ise dayanıksız PVC malzemeden yapıldığı belirlenirken 1'inci kat kapısı açılması imkansız, 2 ve 3'üncü kat kapıları ise yönetmeliğe aykırı bulundu.
Evrensel