AKP, Koronavirüs süreciyle beraber kendi kontrolü dışında hiçbir yardım çalışmasının yapılmamasını sağlamaya çalışmış, yardım yapanları ‘paralellikle’ suçlamış ve yardım için adres olarak Vefa Sosyal Destek Grubunu (VSDG) göstermişti. Peki kimdir bu Vefa Destek Grubu?
Önceki haftalarda koronavirüs salgınının yanında en çok tartışılan konulardan biri de belediyelerin ve sivil inisiyatiflerin zor durumdaki yurttaşlar için yaptığı dayanışma çalışmalarının engellenmesi oldu. Bir tarafta zaten HDP’li belediyelerin çoğuna el koyarak kayyum atamış olan iktidar, HDP’nin ‘Kardeş Aile’ çalışmalarını yasaklarla önlemeye çalışırken, bir tarafta da İstanbul, Ankara gibi metropollerde CHP’li belediyelerin yardım çalışmalarını yasaklama yoluna gitti. 16 milyonluk kenti yöneten İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) bağış hesaplarını bloke etmekle yetinmeyen iktidar, devlet dışı her türlü dayanışma çabasını “paralel devlet kurmak”, “devleti yıkma çabası” gibi iddialarla suçladı, çeşitli soruşturmalar açtı.
Yeni Yaşam'dan Ender Öndeş'in özel haberinde belirttiğine göre Bütün bu süreç boyunca AKP-MHP iktidarı sözcülerinin “Tek yardım adresi” olarak gösterdiği kurum ise Vefa Sosyal Destek Grubu (VSDG) oldu. İçişleri Bakanlığı’nın 21.03.2020 tarih ve 5762 sayılı genelgesi kapsamında iller ve ilçelerde vali ve kaymakamların emrinde kurulan Vefa gruplarının görevi, “Sokağa çıkmalarına kısıtlama/yasaklama getirilen tek başına yaşayan ve/veya herhangi bir yakını bulunmayan 65 yaş ve üzeri ile bazı kronik rahatsızlığı olan yurttaşların zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması” olarak tanımlanırken, bu grupta görev alacaklar ise “polis, jandarma, zabıta, AFAD, Kızılay ve gönüllü sivil toplum kuruluş çalışanları” olarak ifade edildi. Genelgenin hemen ardından valiler ve kaymakamlar “Vefa dışında yardım toplanmasını” yasaklayan bildiriler yayınladı, özellikle belediyelerin çalışmaları daha ağır baskı altına alındı.
Hangi ‘sivil’ toplum?
Bütün bunlar olurken, bakanlık ve valiliklerin genelgelerinde “Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları” olarak tanımlanan kurumların hangileri olduğu açıklanmadı. Ancak bir süre sonra yerellerden gelen haberler, bu kurumların aslında iktidar yandaşı sendikalar ve çeşitli tarikat vakıf ve dernekleri olduğunu, seçilmiş yerel yönetimleri yok sayan iktidarın işi kendi yandaşlarıyla yürütmek istediğini ortaya koydu. Zaten kurumların kendileri de bu ilişkiyi gizleme gereği duymadılar; birçoğu kendi sosyal medya hesaplarında VSDG içinde çalıştıklarını paylaşırken, Giresun gibi örneklerde bizzat valilik emirlerinde de VSDG bünyesinde sayıldılar.
Menzil ‘Vefa’ gösteriyor!
İktidara verdiği destekle bilinen Menzil tarikatına bağlı Beşir Derneği, bulunduğu her ilde Vefa Destek Gruplarının bizzat yönetiminde bulunuyor, kendi önlükleriyle ve kendi yardım kolileriyle faaliyet sürdürüyor. Dernek, kendi internet sitesinde, bunu “İçişleri Bakanlığı’nın bünyesinde oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grupları risk nedeniyle evlerinden çıkmaları yasaklanan 65 yaş üstü yaşlılarımız ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlara hizmet vermektedir. Beşir Derneği olarak devletimizin aldığı tedbirler ve kurumlarını tüm imkânlarımızla destekliyoruz. Temsilci ve gönüllülerimiz illerde Vefa Sosyal Destek Gruplarının gerçekleştirdiği hizmetlere destek vermektedir” diye duyuruyor. Örneğin Anadolu Ajansı (AA) haberine göre, Ağrı’da VSDG ile Beşir Derneği üyeleri, valilik koordinasyonunda birlikte çalışıyorlar ve hal esnafının bağışladığı ürünlerin dağıtımını yapıyorlar.
Ağrı Vefa Sosyal Destek Grubu İl Müdürü Vefa Çelik de, “Gönüllü STK’ler” meselesine yeterince açıklı getiriyor zaten: “Ağrı Vefa sosyal destek grubu, yaptığı çalışmalarda Sivil Toplum Kuruluşlarıyla bir araya geldi. Gerek Ağrı merkezde gerekse ilçelerde İHH, Kızılay, Beşir Derneği, Tügva ve Birlik Vakfıyla birlikte şu anda vatandaşlarımızın temel gıda, ilaç, maaş diğer ihtiyaçlarını hep birlikte Sivil Toplum Kuruluşları ve devletle işbirliği ile yerine getirmektedir.”
Beşir Derneği, ayrıca Kocaeli, Giresun, İstanbul ve daha birçok yerdeki VSDG çalışmalarını sitesinden paylaşıyor, fotoğraflarını yayınlamaya devam ediyor.
İHH vazife başında
Yurt içinde ve yurt dışında AKP iktidarıyla birlikte birçok projeye imza atan bir başka yandaş kurum, İnsani Yardım Vakfı da (İHH) hemen her ilde Vefa gruplarının tam içinde yer alıyor. Kendi sosyal medyasında da faaliyetlerinin reklamını yapan ve “Çalışmalarımızı İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenen Vefa Sosyal Destek Grupları ile koordineli bir şekilde gerçekleştiriyoruz” diyen kurum, Kocaeli, Ağrı, Dersim, Nevşehir, Malatya, Adıyaman ve daha birçok yerdeki faaliyetlerini kendi önlükleriyle gerçekleştiriyor. Hatta Nevşehir’deki çalışma grubunun adını doğrudan doğruya “İHH Vefa Sosyal Destek Grubu” olarak koymuş durumda.
Aslında herkes ‘paralel’
Öte yandan Nakşibendi tarikatının kollarından birine bağlı Hulusi Efendi Vakfı ile Nur Cemaatinden Hayrat Vakfı da, VSDG çalışmalarında rol aldıklarını kendi sitelerinde duyuruyorlar. Suriye’deki faaliyetleriyle de adını duyuran bu vakıflar, “Bağışladığınız gıda kolilerini, İçişleri Bakanlığımızın izni ile Vefa Sosyal Destek Grubu vasıtasıyla on binlerce muhtaç aileye ulaştırmaya devam ediyoruz” diyorlar. Yine Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Vefa Sosyal Destek Grubu çalışmalarına fiilen katılıyor ve bunun için yardım toplamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yüksek istişare kurulu üyesi olarak görev yaptığı ve çok sayıda AKP’linin yöneticisi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) da söz konusu destek grubunun bir parçası olmuş durumda.
AKP’nin sevgili sendikaları
Hızlı yükselişini AKP döneminde gerçekleştiren Memur Sen ve ona bağlı Eğitim Bir Sen gibi sendikalar da VSDG içinde aktif çalışıyorlar. 16 milyonluk kent İstanbul’un belediyesine yasaklar koyan iktidar, yandaş sendikaları adeta kendi parti örgütleri gibi kullanıyor. Örneğin, Samsun Eğitim Bir Sen, Valiliğin organizesiyle Vefa Destek Gruplarının içinde yer alıyor. Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şubesi de, kurulan Vefa Sosyal Destek Grubu ile çalışıyor. Adana’da da Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Adana Şubesi üyesi yönetici ve öğretmenler ile Memur Sen / Eğitim-Bir-Sen’in Eskişehir şubeleri de destek gruplarında yer alıyor. Memur-Sen İl Temsilcisi Muammer Karaman, açıkça, “Şu anda ilimizde kurulan Vefa Destek Gruplarında görev alan birçok üyemiz bulunuyor. Tüm Memur-Sen üyelerini Vefa Destek Gruplarında görev almaya davet ediyorum” çağrısı yapıyor.
Seçim çalışması gibi
AKP-MHP düzeni altında “yurttaşlara destek” adı altında resmi devlet erkânıyla bir araya gelerek polis ve jandarmayla birlikte çalışan bu grupların hepsinin de iktidar yanlısı kurum ve kuruluşlar olması, adeta bir seçim çalışmasını andırıyor. AKP’nin katıldığı her seçimde devlet olanaklarını ve kendisine bağlı vakıf ve örgütleri harekete geçirdiği ve bol miktarda ‘yardım’ dağıttığı hatırlandığında, bu izlenim daha da kuvvetleniyor. İktidarın özellikle açık farkla kaybettiği illere yönelmesi ve belediyeleri çalışamaz hale getirmesi de bunun bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Giresun Valisi’nden resmi yazı
Giresun Vefa Sosyal Destek Grubu’nun oluşturulmasına yönelik, Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları’nın imzasıyla kurumlara gönderilen yazıda, AKP’ye yakın Memur – Sen’in İl Temsilcisi, Eğitim Bir- Sen’in Şube Başkanı, Sağlık- Sen’in Şube Başkanı ve İl Müftüsü’nün yer aldığı belirtildi. Sarıfakıoğulları başkanlığında oluşturulan destek grubunda Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) temsilcisi ve Menzil Tarikatı’na bağlı Beşir Derneği’nin temsilcisi de yer alırken, CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, hükümetin bu sıkıntılı süreçte bile vakıf ve tarikatları beslemekten vazgeçmediğini dile getirdi.
Dayanışma yasak tanımıyor
İktidarın kendi dışındaki yardım ve dayanışma biçimlerini ‘devlet düşmanlığıyla’ suçlayarak her şeyi tekleştirme isteğine karşın toplum kendi güvendiği kurumların kampanyalarına ilgi göstermeye devam ediyor. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte sivil dayanışma ağları her gün yüzlerce aileye ulaşırken, HDP’nin başlattığı ‘Kardeş Aile’ kampanyası bütün engellere rağmen sürüyor. Önceki gün itibarıyla kampanya kapsamında 11 bin 350 Kardeş Aile sayısına ulaşılırken, gıda paketi veya nakit para yardımı ulaştırılan aile sayısı 50 bine yaklaşmış durumda.
Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstatistik Ofisi, sosyal yardım için İBB’ye başvuranların sayısının Nisan ayında 682 bin 697 olduğunu açıkladı. Her haneden sadece bir kişinin başvurabildiği sistemin verilerine göre bu sayı, İstanbul’daki her yedi haneden birinin başvuruda bulunduğunu ortaya koydu. Bu arada, Ankara, İzmir ve İstanbul belediyeleri, “Askıda fatura” gibi başka yollarla da zor durumdaki yurttaşlara ulaşmaya çalışıyor.