Anayasa Mahkemesi’ne “islam dini literatüründe eşcinsellik yasak ve haram” şeklinde savunma veren Adalet Bakanlığı, kendisine yönelik eleştirilere cevap verdi. Bakanlığın açıklamaları üzerine 18 girişim ve kurum bir açıklama daha yaparak “Anayasal haklar dini ölçütlerle ihlal edilemez” dedi.
Boğaziçi tutuklamalarına ilişkin Boğaziçi öğrencilerinin bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin savunmasını istemesi üzerine “islam dini literatüründe eşcinselliğin yasak ve haram olduğu” yönünde savunma yapan Adalet Bakanlığı’nın savunması geçtiğimiz günlerde 18 kurum ve girişim tarafından yapılan açıklamayla kınanmış, “Adalet Bakanlığı’nın ‘İslam dini literatürüne’ gönderme yaparak cinsel yönelimleri farklı kişileri hedef göstermesi ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ niteliğinde olup ‘açık ve yakın tehlike’ oluşturmaktadır” denilmişti.
Aynı kurum ve girişimler bu kez de Adalet Bakanlığı’nın yaptıkları eleştiri üzerine yaptığı açıklamaya karşı bir açıklama daha yayımlayarak “Anayasal haklar dini ölçütlerle ihlal edilemez” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yaptığı bireysel başvuru nedeniyle Adalet Bakanlığının Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği cevap yazısındaki, “islam dini literatüründe eşcinselliğin yasak ve haram olduğu” şeklinde din kurallarına dayandırdığı savunmayı eleştirdiklerini hatırlatan 18 kurum ve girişim, Adalet Bakanlığı’nın bu eleştiriye karşı yaptığı yazılı açıklamada, anılan dini referansların iddianamede bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi’ne gönderdikleri bütün cevap yazılarında bir yöntem olarak İddianamedeki değerlendirmeleri de aktardıklarını söylediğini aktardı.
18 kurum ve girişim açıklamasında, Bakanlığın Anayasa Mahkemesine gönderdiği cevap yazısında “… İslam dini literatüründe yasak ve haram olarak kabul edilen eşcinsellik ve benzeri cinsel yönelimlere dair imgeler (…) Başsavcılığın hazırladığı iddianamede de olgusal temelleriyle birlikte ortaya konulmuştur” denildiği belirtilerek “İddianamede yer verilen dini gerekçeler Bakanlık tarafından da uygun ve ‘hukuki’ görülmektedir ki, ‘iddianamede de olgusal temelleriyle ortaya konulmuştur’ deniliyor.” ifadelerine yer verildi.
Dini literatürün hukuki referans olarak kullanılamayacağı vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu nedenle bir kez daha belirtmek isteriz ki, İddianamede yer verilip Bakanlıkça Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen cevapta da aynen benimsendiği anlaşılan eşcinselliğe yönelik dini literatürün hukuki bir konuda referans olarak kullanılması laiklik ilkesi ile bağdaştırılamaz ve reddedilmesi zorunludur.
Cinsel yönelimin, kanun önünde eşitlik ve ayrımcılık yasağının koruma alanında olduğu kuşkusuzdur. Bu konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına karşın cinsel yönelim temelli ayrımcılığın -dini referanslarla- haklı ve meşru olduğu iddia edilemez.
Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’nı adına yaraşan bir davranış ve tutum almaya ve dini referanslarla oluşturulan insan hakları ihlali niteliğindeki bir hukuk metnine sahip çıkmak yerine, kuruluş kararnamesinde görevleri arasında sayılan ‘…insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar’ yapmaya davet ediyoruz.”
İmzacı kurumlar:
3H Hareketi Derneği / Ankara 78’liler Meclisi / Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi / Boğaziçili Müdahil Mezunlar / Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi / Çanakkale Kadın Dayanışması / Demokrasi İçin Birlik (DİB) / Diyalog Grubu / Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu / Düşünce Suçu (!?)na Karşı Girişim / Eşitiz-Eşitlik İzleme Kadın Grubu / Fethiye Kadın Dayanışma Derneği / Kadın Partisi / Kırmızı Biber Derneği / Sokak Cadıları Kadın Derneği / Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği / Yurttaş Girişimi / Yurttaşlık Derneği.