KESK Yürütme Kurulu, Eğitim-Sen Genel Merkezi’ne yapılan polis baskınını bir basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamada savaş konseptinin devrede olduğu vurgulandı
Sabah saatlerinde Eğitim-Sen Genel Merkezi’ne yapılan polis baskınına karşı KESK Yürütme Kurulu bir açıklama yayımladı. KESK’in açıklaması şöyle:
Etnik ve mezhepçi politikalarının yarattığı zemin üzerinde gerçekleşen Suruç katliamında suçüstü yakalanan AKP hedef saptırma, gerilimi artırarak kaos ortamı yaratma ve erken seçime gitme hesaplarıyla özellikle son iki gündür savaş konseptine geçmiştir.
IŞİD ile mücadele yalanıyla örtbas edilmek istenen demokratik güçlere yönelik büyük bir saldırı dalgası başlatılmış, yüzlerce insan gözaltına alınmış, yargısız infaz gerçekleştirilmiştir.
Bu sabah sendikamız Eğitim-Sen Genel Merkezi sivil polisler tarafından kuşatmaya alınmış ve hukuksuz şekilde tüm binada arama başlatılmıştır.
Arama için herhangi bir savcılık ya da mahkeme kararı yoktur. Bir ihbar gerekçe gösterilerek EĞİTİM SEN misafirhanesinde arama yapılacağına dair TEM şubenin el yazısıyla kendi hazırladığı bir paragraflık yazıya istinaden tamamen hukuksuz şekilde arama yapılmaktadır. Kendi yazılarında bile sadece misafirhanede arama yapılacağı yazılmasına rağmen yemekhaneye varıncaya dek tüm binada arama yapılmaktadır.
Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı ve Yürütme Kurulu üyeleri dahi içeri alınmamış, tüm girişimlerimize rağmen hukuksuz arama sonlandırılmamıştır.
Savaş Konsepti Devrededir!
Seçim döneminde planlanan, kısmen uygulanan ancak demokrasi güçlerinin deşifre etmesiyle boşa çıkarılan içte ve dışta savaş politikası stratejisi devreye sokulmuştur.
Bu stratejide tüm demokratik hak ve özgürlükler askıya alınacaktır. Nitekim bugün bir yandan EĞİTİM SEN Genel Merkez binası basılırken bir yandan da İstanbul’da AKP’nin savaş politikasına karşı barışı inşa etmeyi hedefleyen Büyük Barış Yürüyüşü yasaklanmıştır.
Önümüzdeki günlerde gerilimin adım adım tırmandırılacağını, gözaltı ve tutuklamaların yoğunlaştırılacağını, AKP medyası üzerinden algı operasyonlarıyla kamuoyu desteği sağlanmaya çalışılacağını düşünmekteyiz. İ. Melih Gökçek gibilerin yazdıkları aynı stratejinin parçası ise çok daha tehlikeli ve karanlık oyunların da tezgâhlandığı anlaşılmaktadır.
Geçici AKP Hükümeti sanki bu ülkede 7 Haziran Genel seçimi olmamış, sanki tek başına iktidarına halk geçit vermemişçesine ülkemizin geleceğini tümden değiştirecek tehlikeli adımlar atmaktadır. Demokrasi güçlerini, hak ve özgürlükleri baskı altına alarak yakın zamanda yapılacak erken seçimde yeniden tek başına iktidar olmanın yollarını aramaktadır.
Sendikamız Eğitim-Sen’e yönelik hukuksuz, keyfi ve anti demokratik saldırıyı, baskını kınıyor, şiddetle protesto ediyoruz.
AKP savaş ve kaos politikalarına derhal son vermelidir. 7 Haziran’da halklarımız ve emekçiler tercihlerini savaşa karşı barış ve demokrasiden yana koymuşlardır. Dolaysıyla AKP’ye düşen halkın iradesine saygı duymak ve gereğini yapmaktır.
Tüm demokrasi güçlerini saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz…