Eğitim – Sen, Notre Dame de Sion Lisesi’nin öğrenci fanzinindeki bazı ifadeler nedeniyle edebiyat öğretmeni Melike Koçak’ın işten atılmasına ilişkin açıklama yaptı.
Eğitim – Sen tarafından yapılan açıklamada, “Notre Dame De Sion Lisesi Melike öğretmenin işine son vererek erkek egemen zihniyeti temsil etmektedir. Melike öğretmenin mücadelesini öğrencileri ile birlikte sahipleniyoruz” dedi.
Eğitim – Sen tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Eğitim Sen olarak güvencesizlik ve erkek egemen yapının saldırıları sonucunda 17 yıllık edebiyat öğretmeni Melike Koçak`ın işten atıldığını düşünüyoruz. Eğitimin her alanında özelleştirme ve ticarileşme politikalarını arttıran siyasi iktidarların eğitim emekçilerinin özgür ve eleştirel düşünmelerine savaş açtıkları bilinmektedir.
“Özelleştirmeler ve ticarileşme politikalarıyla okullar bir şirket gibi yönetilmek istemektedir. Eğitim emekçilerinin örgütlenme, insanca yaşam ve ifade özgürlüğü gibi haklarını kullanmalarını engelleyen bu politikalar bilinçli şekilde yaygınlaştırılmaktadır. Devlet okullarında son dönemde artan işten çıkarmalar, soruşturmalar ve sürgünler bu sürecin bir parçasıdır. Melike öğretmen eğitim alanında yaygınlaşan güvencesizlik sonucunda işten çıkarılmıştır. Okulları bir şirket gibi gören zihniyet eleştirel düşünen eğitim emekçilerini işten atmakta ve çeşitli şekillerde cezalandırmaktadır.
“Diğer taraftan okul yönetiminin dozajını fazla bulduğu eleştiriler her gün en az üç kadının öldürüldüğü Türkiye`de son derece naif açıklamalardır. Lise öğrencilerinin kendi aralarında çıkardıkları Tavuskuşu Fanzini şiirlerin, denemelerin ve çizimlerin kısacası gençlerin edebi üretimlerinin bir parçasıdır.
“Okul yönetiminin iddiasının aksine fanzini çıkaran tüm öğrenciler Melike öğretmenin sürecin bir parçası olmadığını söylemektedir. Yani aslında Melike öğretmen öğrencilerin kendi aralarında çıkardıkları bir fanzin sonucunda işten çıkarılmıştır. Kaldı ki sorun Melike öğretmenin fanzinin çıkarılmasına dahil olup olmamasının ötesindedir.
“Mesele öğrencilerin kadına yönelik şiddeti eleştirebilmeleri ile ilgilidir. Ne tarzda ve ne kadar eleştirebilecekleri sorusunun peşine takılmak okul yönetiminin kurnazlığından başka bir anlam ifade etmemektedir.
“Bugün bir ulusal gazeteye röportaj veren Sare Davutoğlu “kadın cinayetlerini konuşmanın cinayetleri arttırdığını” belirtmiştir. Notre Dame De Sion Lisesi`nin ‘dozajını kaçırması` gerekçesi gibi her ikisi de kadına yönelik şiddetin konuşulma şekillerinden ve yaygınlığından rahatsızlık duymaktadır.
“Ne yazık ki ortadan kaldırmak istedikleri kadına yönelik şiddet değildir. Kadına yönelik şiddete yapılan eleştiriler ortadan kaldırılmak istenmektedir. Çünkü hem 13 yıllık iktidarı boyunca kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için hiçbir somut adım atmayan AKP hem de özel bir Fransız Lisesi olarak hükümetin eğitim politikalarının bekçiliğini yapan Notre Dame De Sion Lisesi erkek egemen zihniyeti temsil etmektedir.
“Eğitim Sen olarak Melike öğretmenin işine son verilmesinin arkasında erkek zihniyeti ve hükümetin eğitim politikaları olduğunu tekrarlamak istiyoruz. Kadın eğitim ve bilim emekçilerini güvencesizliğin karanlığında boğmak isteyenlere karşı Melike öğretmenin mücadelesini öğrencileri ile birlikte sahipleniyoruz. ”
Ne olmuştu?
17 yıllık Edebiyat öğretmeni Melike Koçak, öğrencilerin çıkardığı Tavuskuşu adlı dergide kadın cinayetleri ile ilgili yazılan şiirler yüzünden İstanbul’da eğitim veren Fransız Lisesi Notre Dame De Sion’daki işinden atıldı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Notre Dame De Sion, “Kadına şiddet gibi bir konuda öğrenciyi hassaslaştırmak önemli ama bunu çok dikkatli yapmak lazım, burada dozaj kaçmış” dedi.
Koçak’ın işe geri alınması için change.org da imza kampanyası başlatıldı.
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) de yaptığı açıklamada, “Notre Dame De Sion yönetiminin Melike Koçak hakkında aldığı bu ilkel ve gerici kararı kınıyoruz” dedi.
Tavuşkuşu Fanzin öğretmen Melike Koçak’ın işten çıkarılmasına gerekçe gösterilen Kadın Cinayetleri Politiktir sayısının nasıl şekillendiğini, niyetlerini anlattı. Fanzin, “Planlı bir sayı değildi Kadın Cinayetleri Politiktir sayımız. Hatta çekindik, Özgecan gibi niceleri katlediliyordu her yıl, bunun üzerinden prim yapılması görüntüsünden korktuk” dedi.