Suriye’de HTŞ’nin iktidara gelmesiyle ortaya çıkan, Alevileri, Hristiyanları, Süryanileri, Ezidileri, Kürtleri hedef alan yeni saldırı, tehdit ve tehlikelere dikkat çekmek ve dayanışmanın sesini yükseltmek için Samandağ Emek ve Demokrasi Platformunun “Katliamlara ve Savaşa Dur De!” şiarıyla düzenlediği, SYKP Samandağ ilçe örgütünün de emek verdiği basın açıklaması bugün öğle üzeri Semt Pazarı’nda yapıldı.
Önceki günlerde kanaat önderleri Hatay Valiliği tarafından toplantıya çağırılıp katılmamaları için kendilerine nasihat edilmiş, muhtarlara ayar verilmiş, kaymakamlık da yasak koyarak bu eylemi engellemek istemişti. Keza CHP’li eski belediye başkanı, ilçe örgütü ve milletvekilleri, Kemalistler ve ulusalcılar da iktidar politikasının ardına dizilmiş, eylemin başarısız kalması için epey çaba harcamışlardı. Üstelik polis de cadde ve sokaklarda TOMA’lar ve diğer araçlarla gövde gösterisi ve ardından pazar yerinin çevresine yığınak yaptı. Bütün bu yıldırma girişimlerine ve duzenleyenler aleyhindeki dezenformasyon rağmen, dayanışma eylemine, Alevi dernekleri yöneticilerinin ve kanaat önderlerinin yanı sıra çok sayıda Samandağlı katıldı.
Çesitli demokratik kurum temsilcilerinin ve sol partilerin de desteklediği eylemde bölgedeki tüm halkların barış içinde bir arada yaşama hakkına vurgu yapıldı. Samandağ halkının dayanışma mesajlarıyla gerçekleşen buluşma, barış ve adalet arayışının kararlılıkla sürdüğünü bir kez daha gösterdi.
Suriye’deki savaş ve katliamlara karşı barış ve adalet talepleriyle düzenlenen eylemde ilk sözü Emek ve Demokrasi Güçleri adına Mustafa Çelik aldı ve hazırlanmış olan basın açıklamasını duyurdu. Ardından, Dem Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat, Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin İncesu, Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği (AHA-DER) başkanı Hamit Karaoğulları ve Alevi Değerleri Derneği adına Arap Alevi Şeyhlerinden Zülfikar Çiftçi ve SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz de birer konuşma yaptılar ve özetle şunlarıl söylediler:
Çelik: Halkların eşit ve özgür yaşam talebini yükseltelim ve harekete geçelim
Emek ve Demokrasi Güçleri sözcüsü Mustafa Çelik, 8 Aralık günü HTŞ’nin Şam’da yönetimi ele geçirmesinden sonra çetelerin, Suriye’de yönetimlerini tesis etme bahanesiyle, Lazkiye, Tartus, Hama gibi şehirlerde yaşayan Arap Alevilere yönelik saldırılar gerçekleştirdiğine dikkati çekti ve “Kendilerinden olmayan halklara yönelik işkenceler, infazlar ve katliam tehditleri bölgemizde yaşayan halklar içinde büyük tedirginlik yaratmaktadır. Geçmişte yaşanan ve neredeyse bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen IŞİD’in, El Nusra’nın, ÖSO’nun yaptığı katliamlar hala hafızalarımızdadır. Ayrıca Suriye’de Şam’ı ele geçirme saldırısının hemen başlangıcında ‘HTŞ’yi Samandağ’a da gönderin’ diyerek sistematik şekilde Samandağ’ı hedef gösterenlerin ve Arap Alevilere yönelik katliam çağrısı yapanların münferit olmadığının bilincindeyiz!” dedi. “Deprem sürecinde bölgeye yönelik ortaya konan politika ve bugün rezerv, istimlak, doğa ve tarih katliamı ile sürdürdükleri yağma-rant-savaş politikaları[nın] imha ve katliam siyasetinin bir parçası” olduğunu ifade eden Çelik, basın açıklamasını, “Geçmişten bugüne devam eden savaşlar ve katliamlar bu savaş ve sömürü düzeni yıkılmadıkça devam edecektir. Bu yüzden halklara yönelik saldırıların artmasını ve katliamların büyümesini beklemeyelim. Arap Alevilere, Kürtlere, Ezidilere, Hristiyanlara ve ezilen bütün halklara yönelik katliam tehditlerine karşı; Ortadoğu’da halkların ulus ve mezhep ayrımı gözetmeden eşit ve özgür yaşam talebini yükseltelim ve harekete geçelim” sözleri ve mücadele çağrısıyla tamamladı.
Aslan: Arap Alevilere yönelik katliamın sorumlusu AKP hükümeti olacaktır
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) adına konuşan Genel Başkanı Mustafa Aslan ise, Suriye’de Arap Alevilere yönelik gelişecek katliamların sorumlusunun AKP hükümeti olacağını işaret ederek, “Alevi kurumları olarak savaştan ve kandan beslenenlere seslendik; bu topraklar kana doydu. Bu topraklarda yaşayan her halkın, inancın birlikte kardeşçe yaşamasını istedik. 2011 yılından bu yana başta Arap Aleviler olmak üzere Kürtlerin ve diğer halkların yaşadığı katliamları biliyoruz. Şimdilerle ise selefi ve cihatçı çetelerin katliamları ile karşı karşıyayız. Ülkeyi yöneten hükümete ve dünya kamuoyuna sesleniyoruz; halkların ve inançların Suriye’de eşit yurttaş olarak bir arada yaşamasını istiyoruz. Elinizi çekin oradan. Suriye’de Arap Alevilere yaşatılacak herhangi bir katliamın sorumlusu AKP ve dünya kamuoyudur. Bizlerin ortak kimliğidir Alevilik. Arap Aleviler yalnız olduğunu asla düşünmesin, biz dört bir yanda sizlerleyiz. Birbirimizden uzak durmadan bir arada olmaya ihtiyacımız var. Yan yana olalım, inancımıza sahip çıkalım. Alevilere ve Kürtlere yönelik zulme sessiz kalmayalım” dedi.
Mat: Arap Aleviler kendisini yalnız hissetmesin
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat da konuşmasında ,”Cumhuriyetin tarihinden bugüne kadar katliamlar karşısında bir araya gelerek mücadeleyi ortaklaştırabilseydik bugün burada olmayacaktık. Biz Anadolu Alevileri ile Arap Aleviler bir araya gelmek için illa IŞİD çetelerinin kapılarımızın önüne gelmesini beklemek zorunda mıydık? Hangi etnik kimliğe sahip olursak olalım inancımızdan dolayı egemenlerin hedefi haline geldik. Asla ve asla kendinizi yalnız hissetmeyin. Alevilerin depremde nasıl bir ayrımcılık ile karlı karşıya geldiğini gördük. IŞİD çetelerinin, selefi örgütlerin dünya insanlığına, insan onuruna ne kadar büyük tehdit olduğunu gördük. Mücadele eden, direnen canlara selam olsun” diye vurguladı.
Erçe: Eşit yurttaşlığa dayalı bir Suriye istiyoruz
İktidarın Suriye’de yaşanan katliamların ortağı olduğunu söyleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe ise, “Günlerdir bu kentin mülki amirleri bu toplantının yapılmaması için özel bir gayret içerisine girdiler. Halkın gerçeklerle buluşmasını istemiyorlar. Suriye’de yaşanan çatışmaların, katliamların ortaklarıdır da onlar. Suriye’yi yeniden inşa edeceğiz diyorlar. Utanın! Önce Samandağı’nı, Antakya’yı inşa edin. Katlettiğiniz 50 bin kişinin üzerindeki canların hesabını verin. Savaş ve işgal adına bu ülkeyi fakirleştirdiniz. Bu halkın alın terini çetelere harcadınız. Biz laik, demokratik ve eşit yurttaşlığa dayalı bir Suriye istiyoruz” şeklinde konuştu.
Şeyh Zülfikar Çiftçi: Katliam tedirginliği yaşıyoruz
Konuşma yapan bir diğer isim, Arap Alevi Şeyhi Zülfikar Çitçi de, “Biz Aleviler tarih boyunca insan sevgisiyle yoğrulmuş bir inancın sahipleriyiz. Hiç kimseyi ayırmadık, her zaman barıştan, demokrasiden yana olduk. Suriye’deki kardeşlerimiz şu an tehlike altındalar. Bu tehlikenin mimarları da maalesef hükümet tarafından beslenen teröristlerdir. 13 yıl boyunca katliamlar yaptılar. Bizler de aynı tedirginliği yaşıyoruz. Suriye’de laik, demokratik bir yönetim istiyoruz. Farklı halklara da katliam zihniyetiyle yaklaşılmamalı” diye ifade etti.
Celal Fırat: Türkiye halklarını zorlu süreç bekliyor
DEM Parti Milletvekili Celal Fırat da halkları zorlu bir sürecin beklediğini belirterek, “Bizlerin birbirimizden haberdar olmamız lazım. Alevi, Türk, Kürt, Sünni, inananı ve inanmayanı ile bu coğrafyayı güzelliklerle donatmamız lazım. Bu iktidarın bu heveslerinden artık vazgeçmesi lazım. Görünen o ki Türkiye halklarını zorlu bir süreç bekliyor. Suriye’de yaşananların burada yaşanmayacağına kimse garanti veremez. Bu cihatçı ve selefi çetelerin her yerde vücut bulacağını görmemiz lazım. Hızır hepimizin yardımcısı olsun” diye konuştu.
Titiz: Suriye halkları kendi geleceğini kendisi belirleyecektir
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz ise şunları ifade etti:
“HTŞ’nin olası katliam ve tehditlerine karşı Türkler, Kürtler, Aleviler olarak ülkenin dört bir yanında çoban ateşi yakıyoruz. Bugünkü açıklamayı türlü çeşit dezenformasyonlarla engelleyebilmek için devlet erkanı çok çaba sarf etti. Katliamcı Colani gerçekliğini bizim önümüze ılımlı İslam diyerek sunmak istiyorlar. Ama halkların hafızası vardır bunu unutmaz. Küresel güçlerin ve onların yerel işbirlikçilerinin Suriye’nin geleceğini masa başında tasarladığını biliyoruz. Buna izin vermemek Suriye halkları kadar bizlerin de ellerinde. Suriye halkları kendi geleceğini kendisi belirleyecektir.”
Buluşma sloganlarla sona erdi.