Suriye’de 2011’den beri süren iç savaş Heyet-i Tahrir’uş Şam’ın (HTŞ) yönetimi devralması ve Suriye devlet başkanı Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçmasıyla son buldu.
Ancak 13 yılda yaşananlar halen akılda. Gazeteciler işlerini yaparken Esad yönetimindeki Suriye ordusu, müttefiki Rusya, HTŞ ve öncesindeki isyancı gruplar, IŞİD ve Türkiye’nin hedefi oldu. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) paylaştığı verilere göre iç savaş boyunca Suriye’de 283 gazeteci öldürüldü.
Suriye ve Rusya 181 gazetecinin faili
Suriye ordusu ve müttefiki Rusya bugüne kadar Suriye’de 181 gazeteciyi öldürüldü. Gazeteciler, keskin nişancıların hedefi oldu, işkence gördü ve Esad’ın hapishanelerinde öldürüldü. Rusya tarafından bombalandı.
Rejim güçlerinin öldürdüğü gazeteci sayısı 161. Rusya da 17 gazeteciyi hava saldırılarında yaşamlarını ellerinden aldı.
Son kayıplar HTŞ’nin Şam’a yürüyüşünden birkaç gün önce gerçekleşti. İdlib’teki çatışmaları haber yapan Focus Aleppo ve TRT muhabiri Mustafa al-Kurdi ile Almanya merkezli haber ajansı DPA için çalışan foto muhabiri Anas Alkharboutli Suriye ordusu askerlerinin açtığı ateşle hayatlarını kaybetti.
Rejimin düştüğü gün olan 9 Aralık’ta 23 gazeteci hala hapisteydi. 7’si zorla kaybetmelerin kurbanıydı; Esad rejimi tarafından bilinmeyen yerlere kaçırılmışlardı. Büyük çoğunluğu için hala hayatta olduklarına dair bir kanıt yok.
Tanıklıklara göre gazeteciler birkaç dakika süren hızlı yargılamaların ardından işkence, tıbbi bakım eksikliği ve gizli infazlarla karşı karşıya kaldılar.
RSF, rejimin çöküşünden bu yana sadece iki gazetecinin özgür kaldığını doğrulayabildi. Bunlar Haziran 2024’ten beri tutuklu olan Syria Media Monitor’dan Hanin Gebran ve 2009’dan beri tutuklu olan blog yazarı Tal al-Mallouhi.
HTŞ’nin kaçırdığı gazeteciler
Suriye’de çeşitli isyancı ve silahlı gruplar da kontrol ettikleri bölgelerdeki gazetecileri öldürmekle suçlanıyor.
Bunlar arasında önceki selefi örgütlerle birlikte HTŞ de var. RSF’nin açıkladığına göre HTŞ 2012 ile 2019 arasında 6 gazeteciyi öldürdü.
Grubun liderliğini yapan ve yönetimi ele geçiren Muhammed el-Culani 8 gazetecinin kaçırılmasından da sorumlu. Bunlardan 2’si el-Culani tarafından kurulan cihatçı grup el-Nusra tarafından 2013 ve 2015’te rehin alındı.
El-Nusra, 2017’de diğer İslamcı gruplarla birleşerek HTŞ’yi kurdu ve HTŞ, 2018 ile 2021 arasında 6 Suriyeli gazeteciyi kaçırdı.
Öldürülen Kürt gazeteciler
En sonuncusu Ağustos 2024’te olmak üzere, Suriye’nin kuzeyindeki hava saldırılarında da çok sayıda Kürt gazeteci öldürüldü. Bu saldırılardan Türkiye sorumlu tutuldu.
Öte yandan, radikal İslamcı bir grup IŞID de, RSF verilerine göre 2013-2017 yılları arasında Suriye’de 22 gazeteciyi öldürdü.
Bugüne kadar 59 gazetecinin öldürülmesinden sorumlu olanları tespit etmek ise mümkün olmadı.
“Sorumlular yargılanmalı”
RSF’nin Orta Doğu Masası Başkanı Jonathan Dagher, Esad’ın düşüşüyle birlikte Suriye’de basına yönelik şiddetli baskının da sona erdiğini umduklarını söyledi. Esad’ın suçlarından dolayı yargılanmasını talep ettiklerini belirten Dagher “Uzun zamandır beklenen adalet, ihlallerinin tüm kurbanları için nihayet sağlanmalıdır” dedi.
Ayrıca HTŞ’nin gazetecilere karşı işlediği suçların da farkında olduklarını aktararak “HTŞ’yi rehin aldıkları da dahil olmak üzere ülkede hala tutuklu bulunan tüm gazetecileri serbest bırakmaya çağırıyoruz. Ayrıca cinayet ve kaçırmada sorumluluğu bulunan üyelerini adalete teslim etmesini bekliyoruz” iye konuştu.
Dagher “Suriye’nin gelecekteki lideri, kim olurlarsa olsun, gazetecilerin güvenliğini sağlamalı ve özgür basının gelişmesine izin vermeli” diye de ekledi.