KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, dün Diyarbakır’da Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) seçim mitingine dönük bombalı saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı. ANF’de yayımlanan açıklamada KCK, “Tüm halkımızı ve demokrasi güçlerini Amed halkına yönelik katliama cevap olmak, özgür ve demokratik yaşama önemli bir adım atmak için güçlü ve kararlı iradeyle HDP projesinin başarısı için 7 Haziran’da AKP’yi sandığa gömmeye çağırıyoruz” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, kadın erkek, yaşlı, çocuk ve bebek yüz binlerce insanın katıldığı HDP mitingine vahşice saldırıldığını, onlarcası ağır olmak üzere yüzlerce insanın yaralandığını, en az dört kişinin de şehit düştüğünü vurguladı. Birçok insanın halen yaşamını kaybetme tehlikesi bulunduğuna dikkat çeken KCK, “şehitlerimizin ailesine, halkımıza ve demokrasi güçlerine başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz” diye belirtti.
Daha dünkü açıklamada bu tür saldırıların olabileceğini belirttiklerini, seçim gününde de saldırıların yapılabileceği uyarısını yaptıklarını ifade eden KCK, “Bu açıklamayı yapmamızdan bir iki saat sonra Amed’te iki patlama gerçekleşmiştir. Eğer halkımızın sakin, sağduyulu ve örgütlü yaklaşımı olmasaydı katliam daha fazla ölümlerle sonuçlanacaktı” dedi.
“Bu katliam, iki aydır HDP’ye yönelik saldırıların zirvesi olmuştur” denilen açıklamada şunlar vurgulandı:
“200 civarında saldırının olması ve bu saldırıları önlemek için hiçbir tedbirin alınmaması, bu saldırıların AKP’nin bilinçli politikaları sonucu olduğunu ortaya koymaktadır. Seçim kampanyasında kullanılan dilin ve yapılan saldırıların HDP’yi baraj altında tutmak için yapıldığını herkes bilmektedir. AKP Hükümeti gerilim yaratarak kendi baskıcı politikasına desteği arttırmayı ve HDP’ye oy veren halkı sindirmeyi hedeflemiştir.
AKP’nin HDP’ye yönelik çirkin ve kirli seçim kampanyası her gün birkaç saldırının ortaya çıkmasını getirmiştir. Amed’teki katliam da başta Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm AKP’lilerin ve yalaka basınının HDP’yi hedef göstermesinin sonucu gerçekleşmiştir. AKP, bu söylemlerle HDP’ye yönelik saldırılar için toplumsal meşruiyet sağlamak istemiştir. Nitekim 200 saldırı olmasına rağmen ne gündem yapılmış ne de bir önlem alınmıştır.
Son saldırı, HDP’nin baraj altında tutulmayacağının anlaşılması sonucu ya halkı HDP’ye oy vermeyecek düzeyde ürkütmek ve korkutmak ya da seçimi iptal ettirmek amaçlı gerçekleştirilmiştir. AKP iktidardan düşmemek için her türlü katliamı yapacak bir zihniyet ve politikaya sahiptir. Demokratik yoldan iktidardan düşmeyi kabul edecek bir zihniyete sahip olmadığını seçim kampanyasındaki söylem ve tutumu ve gerçekleşen saldırılar göstermiştir.
AKP, seçim dönemindeki söylemi, politikası ve bunun sonucu gerçekleşen saldırılarla meşruiyetini yitirmiştir. Böyle bir partinin Türkiye’de yönetim olması ve böyle bir yönetimin halklar tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.
HDP, tüm Türkiye’ye seslenen, Türkiye’nin demokratikleşmesi temelinde Türkiye’nin sorunlarını çözmek isteyen bir partidir. Programı ve tutumu, Türkiye’nin ilacı haline gelmiştir. Böyle bir partinin varlığından memnun olunması gerekirken AKP’nin düşmanca yaklaşması, AKP’nin Türkiye halklarının çıkarıyla hiçbir alakası kalmadığını ortaya koymuştur. Türkiye’nin yararına olana AKP’nin düşmanlık beslemesi, AKP’nin kendi yandaşlarına çıkar sağlamaktan başka bir zihniyeti ve amacı olmadığını gözler önüne sermiştir.”
AKP, Kürtler ve demokrasi güçleri açısından bugün 1990’lı yılların Çiller hükümeti gibi bir özel kirli savaş gücü haline geldiğine dikkat çeken KCK, “1990’lı yıllardaki gibi devletin kirli güçleri ile kontra güçler Kürt halkına ve demokrasi güçlerine karşı yeniden harekete geçmişlerdir. Eski katliamcı karakterlerine IŞİD karakterini de ekleyerek toplu katliamlara yönelmişlerdir.
Ancak Kürt halkı 1990’lı yıllardaki Kürt halkı değildir; daha bilinçli, daha örgütlü ve daha iradeli olarak her türlü saldırıyı kıracak ve boşa çıkaracak güce ulaşmıştır. Bu saldırılar halkımızın kararlılığını ve iradesini daha da güçlendirmekte, mücadele azmini bilemektedir. Bu açıdan bu saldırıların hesaplanan sonuçları alması mümkün değildir.
AKP boşuna çırpınmaktadır; Kürt halkı ve demokrasi güçleri daha şimdiden kazanmıştır. HDP etrafında birleşen demokrasi güçlerinin zaferini önlemek mümkün değildir. Önder Apo’nun Türkiye’deki gericiliği yıkma projesi olan demokratik ulusa dayalı HDK-HDP projesi, tüm halkların umudu haline gelmiştir. Bu düzeyde halkların umudu haline gelen bir proje karşısında ne AKP ne de başka bir güç durabilir. 7 Haziran’da halklarımızın ve tüm demokrasi güçlerinin iradesi ve kararlılığı AKP’ye korktuğunu başına getirtecektir. AKP’ye korkulu rüyalar gördüren HDP, 7 Haziran akşamı bu korkulu rüyayı gerçek hale getirecektir. AKP ise dünyanın hiçbir yerinde görülmedik kirli, çirkin ve insanlık dışı seçim kampanyası yürüten bir parti olarak tarihe geçecektir” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması şu ifadelerle son buldu:
“7 Haziran’da AKP’nin yaratmak istediği kaos son bularak Türkiye halkları özgür ve demokratik yeni bir yaşama adım atacaklardır. Türkiye’de soykırımcı kurumsal faşizm sonun başlangıcını yaşayacaktır.
Tüm halkımızı ve demokrasi güçlerini Amed halkına yönelik katliama cevap olmak, özgür ve demokratik yaşama önemli bir adım atmak için güçlü ve kararlı iradeyle HDP projesinin başarısı için 7 Haziran’da AKP’yi sandığa gömmeye çağırıyoruz.
AKP Hükümeti saldırılarını seçimden sonra da yükseltecektir. Hem siyasi soykırım operasyonlarını arttırıp yaygınlaştıracak, hem de başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi güçlerine saldırarak seçim başarısını boşa çıkarıp IŞİD zihniyetli hegemonyacı otoriter iktidarını korumayı hedefleyecektir. Bunun için demokrasi güçleri örgütlü ve iradeli olarak seçimden sonra demokrasi ittifakını daha da güçlendirmeli, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve tüm sorunların çözümü için bugün ortaya koydukları iradelerini ve demokratikleşmedeki ısrarlarını sürdürmelidirler.”