Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Temmuz ayında asgari ücret ve emekli maaşlarına zam yapılması gerektiğini vurgulayan #TemmuzdaZamŞart kampanyasını başlattı. Asgari ücretin 32 bin lira, emekli maaşlarının ise en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini vurgulayan SYKP, “Biz sineye çeker sessiz kalırsak onlar bizden çalmaya devam edecekler. Susmayalım, kabul etmeyelim, Cumhur İttifakının ve sermayenin el ele yürüttükleri bu oyunu hep birlikte bozalım!” diyerek – halkı birlikte mücadeleye çağırdı.
“Saray’ın Şıracı Şahidi TÜİK”
Ocak ayında belirlenen 17 bin 2 liralık asgari ücret ve 10 bin liralık emekli maaşının, açlık sınırında bile yaşamaya yetmediğini vurgulayan SYKP “Sanki makul bir asgari ücret veya emekli maaşı veriyorlarmış gibi ‘TEMMUZ’DA ZAM YOK’ diyorlar!” diyen SYKP’nin açıklamasında, enflasyonun belirlenen maaşların değerini hızla düşürdüğünü ve sendikaların dört kişilik aile için açıkladığı yoksulluk sınırının 62 bin lira olduğu belirtildi.
SYKP’nin açıklamasında, enflasyonu azdıran asıl sebeplerin, rantiye sınıfa sunulan faizler, spekülasyona izin veren ekonomi yönetimi ve ithalata bağlı maliyet artışı olduğu vurgulanan açıklamada, “Saray’ın şıracı şahidi TÜİK’in rakamlarına baktığımızda dahi 6 aylık enflasyonun yüzde 25 civarında olması bekleniyor. Yani belirledikleri sefalet rakamlarının dörtte biri uçup gitmiş durumda” denildi.
Tasarruf adı altında yoksullaştırma
AKP-MHP hükümetinin, yeni vergi paketleriyle işçiler ve emekliler üzerindeki vergi maliyetlerini artırarak, halkı daha da yoksullaştırdığı belirtilen açıklamada, “Tasarruf yapacaksanız rekor kâr oranları açıklayan büyük patronlardan, günlük harcaması 40 milyon olan sarayınızdan, milyarlarca lira harcadığınız savaş bütçenizden, yandaşlarınıza ödediğiniz çifte maaşlardan tasarruf edin! İşçiden, emekçiden, emekliden değil!” denildi.
Asgari ücret 32 Bin Lira olmalı
Asgari ücretin insanca yaşamı sağlayacak bir seviyeye çıkarılması gerektiği ifade edilen açıklamada “Hak ettiğimiz asgari gelire, insanca yaşama ve çalışma koşullarına ulaşmak için hep birlikte ayağa kalkıp mücadele etmekten başka yolumuz yok” denildi. SYKP, asgari ücretin 32 bin lira, emekli maaşlarının ise en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini duyurdu.
Açıklamada “Yoksulluğa, sefalete, sömürü düzenine karşı mücadeleyle kazandığımız haklarımız var. Bunların başında gelen insanca yaşayabilmek ve temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak düzeyde bir gelire sahip olmak vazgeçilmez ve tartışılmaz hakkımızdır” denildi.
Kampanya açıklamasında, tasarruf yapılacaksa bunun işçi ve emeklilerden değil, büyük sermaye sahiplerinden yapılması gerektiği çağrısında bulunulurken, “İşçiden, emekçiden, emekliden değil!” denilen krizin yükünün işçi sınıfına yüklenmesinin kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Örgütlü ve kararlı mücadele
SYKP, örgütlü ve kararlı bir mücadele verilmesi gerektiğini ifade ediyor. “Biz sineye çeker sessiz kalırsak onlar bizden çalmaya devam edecekler. Susmayalım, kabul etmeyelim, Cumhur İttifakının ve sermayenin el ele yürüttükleri bu oyunu hep birlikte bozalım!” diyerek halkı mücadeleye çağırdı.
Açıklama, “TEMMUZ’DA ZAM YOK” diyenlerin karşısına dikilip “TEMMUZ’DA ZAM ŞART!” demeli ve ilk adım olarak asgari ücretin 32 bin, emekli maaşının en az asgari ücret düzeyinde olması için mücadeleyi yükseltmeliyiz” ifadeleriyle bitirildi.
TÜİK spekülasyonları açığa çıktı
DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamalara göre, emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 93,9 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 76 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 95,2 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 121 olarak gerçekleşti.
En yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 121 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 48 düzeyinde gerçekleşti. Bu durum, enflasyonun gelir gruplarına, farklı sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor.
Halkın hissettiği enflasyon
Gıda enflasyonunda olduğu gibi, resmi ortalama enflasyon oranları da düşük gelirlilerin ve emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar olmadığı TÜİK dışındaki bağımsız kurumların hesaplamalarıyla göz önüne serildi.
DİSK-AR’ın Temmuz ayı enflasyon verilerine dair açıklamasında şu ifadelere yer almıştı:
“Uluslararası alanda Avrupa, ABD, Almanya ve Japonya Merkez Bankaları gibi çeşitli kuruluşlar tarafından hissedilen/algılanan ve beklenen tüketici enflasyonu düzenli olarak yayımlanıyor. Ancak TÜİK, aylık Tüketici Eğilim Anketi gerçekleştirmesine rağmen, bunun çıktısı olan “hissedilen/algılanan enflasyon”u açıklamıyor. TÜİK, uluslararası kuruluşların yaptığı gibi halkın hissettiği/algıladığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlamalıdır. Ayrıca, TÜİK’in gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklaması gerekmektedir.”