Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), memur ve emekli maaşlarında zam oranlarını belirleyecek haziran enflasyon verisini 3 Temmuz tarihinde açıkladı. TÜİK’e göre, TÜFE haziranda yüzde 1.64 arttı. Yıllık enflasyon ise 71,6 olarak belirlendi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya düzenlediği basın toplantısıyla, enflasyon hesaplamalarına yönelik eleştirilere yanıt vermek istedi. Çetinkaya, haziran ayı enflasyon oranının beklenenden çok düşük biçimde açıklanmasının sebebini şu şekilde açıklamaya çalıştı
Kamu zamlarının temmuz ayına ertelenmesi, kurdaki yatay seyir ve tarihsel olarak yaz aylarının düşüşe katkı verdi.
Çetinkaya, maaş zam oranlarının belirleneceği zaman bu kadar düşük bir rakamın açıklanma sebebi sorulduğunda ise “Sorunun muhattabı değiliz” dedi. Çetinkaya, zamanlama konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı işaret etti.
Elektrik zammını 1 Temmuz’da veya 1 Haziran’da yapmanın inanılmaz bir farkı var. Yarım puan veya daha fazla etkiliyor. Bu tercih bu yönde kullanıldı.
Haziran ayı ile enflasyonun “düşüşe geçtiği” iddia edildi
Çetinkaya, basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı, haziran ayı ile enflasyonun “iniş sürecine başladığını” izlediklerini söyledi.
Basın toplantısında gündem olan bir başka konu ise 2022’den beri yayımlanması durdurulan madde fiyatları oldu. Yayımlanması durdurulan madde fiyatları sızdırışmış, geçtiğimiz günlerde ekonomim.com sitesinde yer almıştı.
Madde fiyatlarını açıklamak için ekstra bir gün çalışmak zor gelmiş
TÜFE’yi Türkiye genelinde aylık 600 binin üzerinde fiyatı derleyerek hesaplıyoruz. Bu sonuçları dünyada en erken açıklayan ülkelerden biriyiz. TÜFE’yi her ayın 3. iş günü kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu fiyatların yaklaşık 300 bini marketlerden alınan kasa fiyatlarından oluşuyor. Bu da ayın sonunda toplanıyor. Söz konusu hesaplamaların açıklanma tarihi olan ayın 3’üne yetişmesi çok zor. Enflasyon, 600 bin fiyatın ağırlıklı ortalaması alınarak toplulaştırıldığı bir hesaplamadır. Bir madde veya hizmetin çeşitlerinin ortalaması alınmaktadır. Örneğin Van’daki bir domates ile İstanbul Etiler’deki çeri domatesin fiyatı aynı olabilir mi? Bunların fiyatlarının ağırlıklı ortalamaları alınarak toplulaştırılan fiyatlar enflasyon hesaplamasında kullanılmaktadır. Madde sepeti olduğu yerde duruyor, madde sepetini gizlemek kimsenin yetkisinde değildir, yayınlanmayan tablolar madde fiyatlarıdır. Geçmişte açıklanan madde fiyatlarının bir gösterge niteliği yoktu. Madde fiyatlarının açıklanması için ekstra bir gün daha çalışma yapmak gerekiyor. Bu sebeple artık gösterge niteliği taşımayan bu fiyatları yayınlamıyoruz.
Hesap ucu ucuna yetişirken, kalkıp bir de bir anlatıcılığı olmayan fiyatlar hesaplamaktan vazgeçtik. Bu yüklü, ağır ve dünyada kimsenin yapmadığı bir iş.
“Yumurta için 2,5 lira gayet mantıklı bir fiyat”
Yumurta, doktor muayenesi fiyatları denildiğinde toplulaştırılmış bir fiyattan bahsediliyor. Örneğin bugün (dün) basına yansıyan bir haberde 2,57 lira yumurta fiyatı ifade ediliyor. Gezen tavuk yumurtası 5 lira. Ama 30’lu yumurtaların tanesi 2 lira. Tüketim ağırlıklarına bakıldığında vatandaşların çoğunlukla 30’lu yumurta tükettiği görülüyor. Ortalama toplulaştırılmış fiyatlara bakıldığında yumurta için 2,57 lira gayet mantıklı bir fiyat. Olay bir süre sonra teknik hesaplamalardan çıkıp algı yönetimine giriyor.
Çetinkaya, basın toplantısında ENAG’ın hesaplama yöntemlerini de eleştirdi. ENAG’ın sanki vatandaşlar her ay taşınıyormuşçasına bir hesaplama yaptığını iddia etti.
“ENAG, her ay tüm kiracıların ev değiştirmiş olduğu varsayımı üzerinden hesaplama yapıyor”
TÜİK ve ENAG verileri arasındaki farkı, kira fiyatları hesaplamalarında görebiliriz. TÜİK tarafından takip edilen kira fiyatları için diğer tüm mal ve hizmet fiyatlarında olduğu gibi sabit tanım ve kalitede seçilmiş olan 5 binin üzerinde konutun aylık kira değeri izlenmektedir. ENAG ise kira fiyatlarını emlak sitelerinden doğrudan almakta ve kira artışını her ay tüm kiracıların ev değiştirmiş olduğu varsayımı üzerinden hesaplamaktadır. ENAG, her ay tüm kiracılar yeni bir eve taşınıyormuşçasına hesaplama yapıyor, internet üzerinden her ay gözlemlediği artışları yanlış şekilde üst üste ekleyerek şişirilmiş bir zam hesabı yapıyor. Bu örnek ENAG’ın TÜFE metodolojisinden ne kadar uzak olduğunu sadece kira maddesinde dahi ortaya koymaktadır. Türkiye’deki kiracıların sadece yüzde 5’i-10’u ev değiştiriyor. Kiradaki fiyat artışları enflasyona geç yansır. ENAG’ın endekslerinin sadece 4 yıla yakın bir dönemde piyasa fiyatlarından ortalama 2-3 kat uzaklaştığı görülebilir.
Çetinkaya, enflasyonun yüksek gösterilmesinin sebebi olarak ise “şirket kârlarının yüksek gösterilmesi”ni gösterdi.
Türkiye’deki şirketler enflasyonist ortamı kullanarak normalde alması gereken karlardan daha yüksek fahiş kârlar elde ediyorlar. Enflasyondan bağımsız şirket kârlarına bağlı bir fahiş fiyat artışı var. Bu etki, pandemi sonrasından itibaren gözlemleniyor.