Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili İdris Baluken’e milletvekilliğinin sürdüğü 2014-2016 yılları arasında katıldığı eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında birleşen dosyalardan oluşan davanın duruşması görüldü. 3 defa “örgüt propagandası yapmak”, “hükümeti, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama”, “toplantı gösteri ve yürüyüşleri kanununa muhalefet etmek” suçlamalarından açılan davanı duruşması Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Baluken’in katılmadığı duruşmaya avukatı Serdar Çelebi Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı.
İddia makamı Baluken’in 3 defa “örgüt propagandası yapmak” suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasını talep ederken diğer suçlamalar yönünden ise beraatini istedi.
İddia makamının beraat istemi yönündeki mütalaaya katıldıklarını ancak müvekkilinin “örgüt propagandası yapmaktan” cezalandırılması yönündeki mütalaasına katılmadıklarını belirten avukat Serdar Çelebi, “Müvekkilin konuşması bir internet sitesinden yayılmıştır. Konuşmanın nerede yapıldığını, ne amaçla yapıldığını bilmiyoruz. Söz konusu kapalı bir toplantıdır. Bu toplantının parti içerisinde yapılmış kapalı bir toplantı olduğunu düşünüyoruz. Müvekkilimiz bir konuşma yapmış, daha önce de dile getirmişti. Konuşmaya bir ekleme yapılıp yapılmadığının araştırılması istemiştik. Bu talebimiz reddedildi. Bunu da hatırlatmak istiyoruz. Ayrıca konuşmada müvekkilin konuşması ile muhatabın kim olduğuna bakılması gerekmektedir. Hitap edilen kitlenin değerlendirilmesi gerekmektedir. Propaganda yönünde yasa koyucu geniş davranmaktadır. Bu durumda Anayasa Mahkemesi yakın tarihte toplumsal veya siyasal ortama bir atıf yaparak yasa koyucunun bu kısıtlamayı ortadan kaldırma içerisine girdiğini söylemektedir” ifadelerini kullandı.
Önder kararı hatırlatıldı
Anayasa Mahkemesi’nin Sırrı Süreyya Önder kararını hatırlatan Çelebi, “Propaganda da örgütün şiddet içerikli eylemleri suç teşkil etmektedir. Müvekkilimiz o dönemde çözüm süreci olarak adlandırılan dönemde bir siyasetçidir. Muhalif bir partinin grup başkanvekilidir. O zaman müvekkilimizin İmralı’ya gidip gelişinin anlatıldığı bir konuşma üzerinden müvekkilimiz cezalandırılmamalıdır. Örgütün şiddet içeren eylemlerini bırakın herhangi bir örgütün dahi propagandasını yapmamıştır. Anayasa ve AİHM içtihatlarıyla müvekkilin isnat edilen suçun yasal unsurları oluşmadığından öncelikle beraatına, mahkemeniz aksi kanaatteyse lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyoruz. Ayrıca cezalandırma yoluna gidilecekse, TCK 43’ün (zincirleme örgüt propagandası) uygulanmamasını talep ediyoruz” diye konuştu.
3 yıl 9 ay ceza verildi
Baluken’in bir propaganda suçlamasıyla ceza verilerek artırım hükümlerinin uygulanması talebini kabul etmeyen mahkeme, Baluken’e 3 defa “propaganda yapmak” suçlamasından ayrı ayrı 1 yıl 3’er ay hapis cezası verdi. Toplamda 9 ay 3 yıl hapis cezası veren mahkeme, “2911 sayılı Kanuna Muhalefet Etmek” suçlamasından ise Baluken’in beraatine karar verdi.
Mahkeme, Baluken’in tekrar suç işlemeyeceğine dair kendilerinde olumlu kanaat oluşturmadığını belirterek, cezada takdiri indirim yoluna gitmedi.