1980’li yıllarda Leman Fırtına’yla birlikte cezaevindeki tutsaklarla dayanışma çalışmaları yapan ve İHD’nin kuruluşunda çalışan Emine Göçer Leman Fırtına’nın kaybından dolayı yaşadığı büyük üzüntüyü SiyasiHaber’le paylaştı.
SiyasiHaber/İsviçre
12 Eylül darbesinin hemen ardından cezaevi kapılarında başlayan dostluklarının sürgüne çıkmak zorunda kaldığı yıllara kadar devam ettiğini belirten Emine Göçer, tutsaklarla dayanışma çalışmalarından İHD kuruluşuna, uluslar arası insan hakları konferanslarıyla ilgili çalışmalardan cezaevleri komisyonlarına dek pek çok çalışmada birlikte çalıştıklarını belirtti. Mersin, Adana, İstanbul ve Ankara’da çeşitli dönemlerde cezaevi ve İnsan Hakları çalışmalarında yan yana geldiklerini söyleyen Emine Göçer, Leman Fırtına, Didar Şensoy ve daha pek çoklarıyla birlikte en ağır süreçlerde devrimci tutsakların dışarıdaki sesleri olmaya gayret ettiklerini vurguladı.
Eşinin ordu mensubu olması nedeniyle “sana güvenmiyoruz” diye takıldıkları Leman Fırtına’nın hem devrimci tutsaklar hem de tutsak yakınları açısından çok güvenilir bir dost, yoldaş olduğunu belirten Göçer, yurtdışında sürgünde olmasından ve sağlık durumunun elvermediğinden kaynaklı son yolculuğunda arkadaşının yanında bulunamamaktan kaynaklı duyduğu üzüntüyü paylaştı. “Ne yazıkki Lemansızız artık… Tüm devrimcilere, tutsak yakınlarına ve Leman’la yolu kesişenlere baş sağlığı diliyorum” diyerek duygularını belirten Emine Göçer, Leman Fırtına’lara sahip çıkmanın devrimci tarihimize sahip çıkmak anlamına geleceğini vurguladı.