Ondokuz Mayıs Üniversitesi yönetiminin ‘bölücü’ olduğu gerekçesiyle reddettiği gazeteci-yazar İsmail Saymaz Samsun HDP Gençlik Koordinasyonları ve HDK Gençlik Meclisi’nin çağrısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı. Etkinlik Ali İsmail’in, Gezi şehitlerinin ve Kobanê şehitlerinin anısına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Samsun’a daha öncede öğrenciler tarafından davet edildiğini ancak Ondokuz Mayıs Üniversitesi yönetiminin bu davetleri engellediğini ve kendisini ‘bölücü’ olarak nitelendirdiğini söyleyen İsmail Saymaz yönetime yönelik “Bu kafanın kendisi asıl bölücüdür. Asıl bölücü bu yaşama dinamit koyan şoven kafadır, bu kafa bugün değilse yarın yargılanacaktır, hesap verecektir.” şeklinde konuştu.
Gezi Direnişi, İç Güvenlik Paketi, Seçim süreci, Çözüm süreciyle ve son dönemde yaşanan provokasyonlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Saymaz, Ali İsmail Korkmaz’ın doğum günü olması sebebiyle Ali İsmail ve Gezi Direnişinde hayatını kaybedenleri selamlayarak dava sürecine ilişkin bilgiler verdi. Ali İsmail ve Gezi Direnişi sırasında hayatını kaybedenler için “Gezide hayatını kaybedenler birer demokrasi şehididir. Doğrudan demokrasi deneyimini sokaklara taşımışlardır. Gezide olanlar bir yakalama değil yaralama işlemidir ve polisin uyguladığı şiddet eziyet değil işkencedir.” şeklinde konuştu. Ali İsmail Korkmaz davasındaki delillerin sistematik olarak karartılmaya çalışıldığını ve katillerin korunduğunu vurgulayan Saymaz, dava süreciyle ilgili bilgiler vererek katillerin bir örgüt olduğunu söyledi. “Polisten askerden örgüt mü olur diyenlere, evet olur hem de suç örgütü olur, şiddet uygulayanlar örgütün silahlı kanadıdır bunların bir de politik önderleri var, bu örgütü çökertmek demokratların görevidir.” dedi. Ali İsmail Korkmaz davasının Kayseri’ye taşınması hakkında değerlendirmelerde bulunan Saymaz, davanın Kayseri’ye taşınmasının ardında korkunun yattığını ve bu sürecin politik olduğunu daha öncede birçok davada bu yöntemin kullanıldığını söyledi. Kayseri’nin özel olarak seçildiğini vurgulayan İsmail Saymaz, “Kayseri bir yanıyla Abdullah Gül’ün, diğer bir yanıyla Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’la birlikte idam edilen Hüseyin İnan’ın memleketidir. Kayseri iktidar tarafından üzerine etiketlenen faşist damgasını yıkmış, Ali İsmail’i sahiplenmiştir” dedi.
İç Güvenlik Yasası, Kobanê olayları ve Ege Üniversitesi’nde ki olaylarda hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu hakkında değerlendirmelerde bulunarak, iç güvenlik yasasının suç işleyen polisleri aklama mevzuatı olduğunu ve uygulamaların hukuk dışı olduğunu, yasaların şiddeti önlemeye yönelik değil ses çıkarmayı, hak aramayı ve sokağa çıkmayı krimalize etmeye yönelik olduğunu söyleyerek, “Ethem’in, Zile’de direnenlerin attığı taş silah sayılacak” dedi. İç Güvenlik Paketinin yasallaşma sürecinin Gezi Direnişi ve Kobanê olayları bahane edilerek olduğunu ifade ederek “Polisin elinde şimdiye kadar hangi yetki yoktu da Kobanê olaylarında ki ölümleri engelleyemedi, Hüda-par taraftarı Yasin Börü ölmeden önce polisi aradığında ‘gelemeyiz’ diyen polisler newrozlarda, eylemlerde, mitinglerde binlerce insana saldırırken, müdahale ederken Yasin Börü’nün ve öldürülen diğer ydg-h’lıların ve hüda-par’lıların öldürülmesine neden engel olmadı?” şeklinde konuştu. Akp’nin en büyük korkusunun hakkını yasal yollarla arayan sendikalar, stklar, öğrenciler ve sokak hareketi olduğunu söyleyerek polisin yasayı değil rejimi koruduğunu vurguladı. Fırat Çakıroğlu’nun ölümü ve artan provokasyonlara yönelik açıklamalarda da bulunarak “Akp iktidarını devam ettirmek için şiddet eylemi arıyor, bulamazsa yaratıyor.” dedi. Bu olayların seçim süreciyle doğrudan ilişkili olmadığını ancak sonuçlarının sürece etkili olacağını ifade etti.
Çözüm süreciyle ilgilide önemli açıklamalarda bulunan İsmail Saymaz, “Çözüm süreci kürt siyasi hareketinin başarısıdır, maalesef ölümlerle kazanılmıştır. Türkiye’de her demokratik hareketin arkasında kürtlerin, sosyalistlerin kanı vardır. Kürtler barış iradesini sürdürmelidir süreç Akp’nin iradesinden bağımsızdır.” dedi.
Son olarak Kabataş provokasyonu hakkında da değerlendirmede bulunan İsmail Saymaz, “Kabataş yalanı Akp’nin toplumu birbirine saldırtıp, kırdırtma politikasıdır. İktidar enstrümanıdır.” dedi
Söyleşi imza etkinliğiyle sonlandırıldı.