Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu, Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold ve Çarlık Madencilik’e ait Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan toprak kayması ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada sömürge madenciliğiyle doğa ve insan yaşamının katledildiği belirtilerek, Çöpler Maden İşletmesinin faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren art arda çevresel felaketlerle gündeme geldiğine dikkati çekildi.
“Belirttiğimiz riskler gerçekleşti”
Açıklamada, 2021 yılında Çöpler Kompleks Madeni’nde kapasite artışı ve ek tesisler yapılmasına yönelik projeye verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali istemiyle açtıkları davada; projenin çevre üzerinde yarattığı ve yaratacağı tahribat ifade edildiği, siyanürlü altın madenciliği yönteminin barındırdığı riskler itibariyle vazgeçilmesi gereken bir yöntem olduğu, bölgenin depremsellik ve heyelan açısından tehlikeleri de ayrıntıları ile vurgulandığının altı çizildi. Açıklamada, “Tüm bunlara karşın üstelik yargılama sürerken tam da dilekçelerimizde belirtilen riskler gerçekleşmiş ve 2022 yılında siyanürlü solüsyon taşıyan borularda yırtılma neticesinde siyanürlü solüsyon sızdırmazlık alanı dışına taşarak çevresel tahribata neden olmuş olmasına rağmen, mahkemece bilirkişi heyetine ve raporuna sunulan itirazlarımız, hukuka aykırılık iddialarımız karşılanmadan, yalnızca ÇED raporundan alıntılarla davanın reddine karar verilmiştir” denildi.
“Şikayetler değerlendirmeye alınmadı”
Açıklamada, 21 Haziran 2022’de yaşanan siyanür sızıntısı sonrası TMMOB tarafından da suç duyurusunda bulunulduğuna da dikkat çekilerek, yetkililerin ancak olaydan günler sonra açıklamaya yaptığı ve şirket hakkında sadece para cezası verildiği hatırlatıldı. Açıklamanın devamında şöyle denildi: “Akabinde ise hiçbir şey olmamış gibi durdurma kararı kaldırılmış ve şirket faaliyetlerine devam etmiştir. Savcılık tarafından ise yalnızca Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve yöneticileri hakkında ‘çevrenin taksirle kirletilmesi sonucu toprakta, suda, havada kalıcı etki bırakması’ suçundan soruşturma yürütülmüş ve neticesinde taksirle işlenen suç bakımından gerekli ödeme yapıldığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.”
“Tüm sorumlular hesap vermeli”
Tüm bu süreçlerde madenin çevre ve insan sağlığı için büyük bir tehdit unsuru olduğunun defalarca belirtildiği ifade edilen açıklamada, yetkililerin ısrarla uyarıları dikkate almadığı vurgulandı. Açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi: “Bu yaşananların sorumlusu, faaliyeti yürütenler kadar yürümesine olanak sağlayan, izin verenler, ülkemiz kaynaklarının, doğamızın bir grup yabancı sermayenin çıkarları uğruna yağmalanmasına göz yumanlardır. İvedilikle sonuçlandırılması yasa ile zorunlu tutulan davaları sürüncemede bırakan, uzamasına neden olan, üzerinden yıllar geçmesine karşın halen yürütmenin durdurulması talebini dahi karara bağlayamayanlardır. Bir kez daha sesleniyoruz; madenlerimiz ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının yağma alanı olmaktan çıkarılmalı, İliç’te yaşanan felaketin tüm sorumluları yargı karşısında hesap vermeli, tüm ÇED kararları kararı iptal edilmeli ve işletme derhal kapatılmadır.”