Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), 12 Kasım 1965 tarihinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kantininde, Ankara’daki yükseköğrenim kurumlarının öğrenci delegeleri tarafından kurulmuş sosyalist öğrenci örgütüdür.
Ülkenin gidişatına müdahale etme isteği taşıyan öğrenciler tarafından kurulup, gençliğin siyasallaşmasıyla paralel olarak sosyalist bir hatta oturmuş ve Türkiye’de üniversite öğrencilerinin siyaseten hareketli oldukları dönemle özdeşleşmiş bir örgüttür. FKF, liberal bir çizgi ile faaliyete geçen SBK-FK’nın (Siyasal Bilgiler Fakültesi- Fikir Kulübü) oluşturduğu bir çekirdeğin; ülkenin 1960’larla beraber emperyalist sistematik içerisine daha doğrudan eklemlenmesiyle hareketlenen sınıf çelişkilerinin belirleniminde yaygınlaşması ve reformcu bir çizgiden radikal, emperyalizm karşıtı, yurtsever, toplumcu bir çerçeveye kavuşması sonucu gelişimini tamamlamıştır. Bu özelliğiyle örgütün gelişimi, Türkiye’de üniversite öğrencilerinin siyasal tarihiyle paralellik gösterir.
Dönemde, devrimci hareket içerisinde süren Sosyalist Devrim (SD) – Millî Demokratik Devrim (MDD) tartışmaları FKF’ye de sirayet etmiş; bu gerilimlerin sonucunda FKF yönetiminde etkin pozisyona yerleşen MDD’ci grup, FKF’yi tasfiye ederek DEV-GENÇ’i kurmuştur.
Ankara SBK-FK çevresinde toplanan, aslen erken kapitalistleşen ülkelerdeki oturmuş burjuva demokrasisini Türkiye’de etkin kılmaya çalışan kadrolar 1954’te Forum Dergisi’ni çıkartmaya başladılar. SBK-FK’nın da kuruluş tarihi aynı seneye rast gelmekle beraber, kulüp dergiden önce kurulmuş; dergi kulübün siyaset bölümündeki çekirdeğinin Hukuk Fakültesi ve İstanbul İktisat Fakültesi’nden takviye edilmesiyle yayın hayatına başlamıştır. Kendisini “Partisiz Türk Aydınlarının ortak platformu”(YILDIRIM, Ali, FKF-DEV-GENÇ Tarihi, Doruk Yay. 3. Baskı, sf. 28) olarak tanımlayan Forum dergisi ülke problemlerine bilimsel ve tarafsız yaklaşma iddiasını taşımakta, 27 Mayıs anayasasında yürürlüğe konulan siyasal hattın teorisyenliğini yapmaktaydı. Dergi çevresi Türkiye’de üniversite gençliğinin ilk kez kitlesel olarak düzenlediği, tarihe “555K” olarak geçen eylemlerin örgütleyiciliğini yapmış ve 27 Mayıs’a giden süreçte etkinliğinin doruk noktasını yaşamıştır.
Türkiye’nin 1960’lı yılların başında dünya emperyalist sistematiğine daha doğrudan kanallardan eklemlenmeye başlamasıyla ülkedeki sınıf çelişkileri derinleşmiştir. TİP ve Yön dergisinin kurulduğu bu süreçten Forum Dergisi çevresi ve çekirdeği SBK-FK’da etkilenmiştir. Hareketin içerisindeki belirlenimi TİP’li öğrencilerin ele almasıyla burjuva demokratlığından sosyalist devrimciliğe uzanan grup, başka dört üniversitede de fikir kulüplerinin açılmasına önayak olmuştur.
Dönüşüm Dergisi
Koordine hareket eden kulüpler toplamının, merkezi bir örgüte, FKF’ye evrilmesinde Dönüşüm Dergisi’nin yeri yadsınamaz. Forum Dergisi sürecinde SBK-FK’nın müdahaleleriyle kurulan ve burjuva demokratlığından ayrışıp, sosyalizm saflarına geçen üniversite öğrencileri, beraberce 22 Nisan 1965 tarihinde Dönüşüm Dergisini çıkartmaya başladılar. Sadece iki sayılık bir yayın hayatı olan dergi FKF’yi kuracak olan kulüplerin bir arada iş yapma pratiği kazanmalarını sağladığı gibi, derginin dağıtım çalışmalarına yönelen saldırılar sonucunda kulüplere ortak siyasal refleksler geliştirme şansını da sunmuştur. FKF’nin kurulması ile merkezi olarak çıkartılmaya başlanan Kavga dergisi sebebiyetiyle boşa düşen Dönüşüm yayın hayatına devam etmemiştir.
FKF’nin Kuruluşu
Dönüşüm Dergisi ile oluşturulan iletişim 12 Kasım 1965’te, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kantininde, Ankara’daki 11 yükseköğrenim kurumundan 126 delegenin katılımıyla FKF’ye dönüştü. Kurucu kulüplerin belli olmasıyla beraber başlatılan tüzük çalışmaları 17 Aralık 1965’te tamamlandı ve FKF bu tarihte bir tüzel kimliğe kavuştu. Ülke, Dünya ve Üniversite gündemlerine bir bütünlük içerisinden bakma iddiasını taşıyan ve “gençliğin mutluluğunu, insanların kendini yetiştirebileceği olanakların var olduğu bir düzende” (FKF Tüzüğü) gören federasyonu kuran öğrenciler şunlardır:
SBF Fikir Kulübü: Hüseyin Ergün, İsmet Özel, Kudret Ulutürk, Erdal Türkkan, Ümit Hassan. DTCF Fikir Kulübü: Ataol Behramoğlu.
Fen Fakültesi Fikir Kulübü: Asaf Köksal. Hukuk Fakültesi Fikir Kulübü: Zülküf Şahin, Taylan Türker, Şirin Yazıcıoğlu. Yüksek Öğretmen Okulu Fikir Kulübü: Mevlüt Korkmaz, Talip Özay, Rıfat Murat, Dudu Körükceli.
21 Aralık 1965 günü kurucular kurulu tarafından genel yönetim kurulu seçilmiş ve GYK’da aynı gün FKF’nin ilk merkez yönetme kurulunu belirlemiştir. Hüseyin Ergün başkanlığında örgütsel hayatına başlayan FKF kuruluşta yer almayan fikir kulüplerini bünyesine katmak ve fikir kulübüne sahip olmayan fakültelerde fikir kulübü açmak perspektifiyle yola çıkmıştır. Bu dönemde FKF’nin, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile yakın ilişkilere sahip olduğu gözlenir.
22 Ocak 1967’de ilk genel kurulunu toplayan FKF, bu kurul toplantısında genel çalışma ilkelerini netleştirmek için bir strateji metni hazırlamıştır. Kongrede İzzet Ararat FKF genel başkanı olarak seçilmiştir.
II. Genel Kurul’a Doğru
1. Genel kurulunun 11 kulüp ile toplayan FKF, kongre sonrasında yoğun bir örgütlenme faaliyetine girmiştir. Bu dönemde İstanbul’da kurulmuş olan fikir kulüpleriyle görüşmeler yapılmış ve bu kulüplerin federasyona katılımı sağlanmıştır. İstanbul’daki örgütlenme atağıyla üniversiteli gençliğin örgütü olarak yerini sağlamlaştıran FKF, İstanbul’da bir sekreterlik açmıştır. Aynı zamanda I. Genel Kurul toplantısından önce tefrika halinde çıkarılan Kavga dergisi 3. Sayısından sonra matbaaya geçmiş, örgütün merkezi kanalları kuvvetlenmiştir.
Bu dönemde de FKF’nin TİP ile ilişkisi devamlılık arz etmiştir. FKF, TİP’in Doğu Mitinglerine destek verir. Bununla beraber FKF Ege Üniversitesi Fikir Kulübü’ne dava açılmasına neden olan bildiriyi mecliste okuyup tutanaklara geçirttiği için milletvekili dokunulmazlığı kaldırılmaya çalışılan TİP milletvekili Çetin Altan’ı savunmak üzere “Bu Oyun Sökmeyecek-Hükümet Kapitalist Bir Hükümettir” başlığıyla bir bildiri dağıtmıştır.
FKF’nin II. Kurultay’dan önceki döneminde antiemperyalist kimliğini oturttuğu, ülke ve dünya gündemine devrimci bir perspektiften müdahale edebilme yetisini gelişkinleştirdiği de gözden kaçırılmamalıdır. Bahsedilen zaman zarfında Amerikalı askerlerce kurşuna dizilen Vietnamlı devrimci Nyugen Van Troi’ye açık bir mektup kaleme alınmış, Hiroşima’ya atılan nükleer bomba bu saldırının 22. Yıldönümünde kınanmış ve FKF tarafından özel okulların devletleştirilmesi talebiyle bir miting düzenlenmiştir.
II. Genel Kurul
23-24 Mart 1968 tarihlerinde gerçekleştirilen FKF II. Genel Kurul’u, FKF Genel Başkanı İzzet Ararat’ın Proleter dergisinde Nazım Hikmet’in “Kerem Gibi” şiirini yayınlamaktan ötürü tutuklu olması sebebiyetiyle Salih Er’in sunduğu ikinci dönem raporuyla açılmıştır. Kongreden tutuklu olan Genel Başkan İzzet Ararat ve Vietnam halkının antiemperyalist mücadelesinin öncüsü HoŞiMinh’e FKF adına birer telgraf çekilmesi kararı çıkmıştır. Kongreye TİP milletvekilleri Sadun Aren ve Mehmet Ali Aybar da katılmış, hatta Aybar kongrede bir konuşma yapmıştır.
FKF’nin II. Genel Kurulu’nu ve ondan sonraki süreçte FKF’nin gelişimini anlamak için dönemde devrimci harekete damgasını vuran MDD- SD tartışmasına değinmek zaruridir. Bahsedilen zamanda iki odak devrimci hareketin öncülüğü için çekişmektedir: doğrudan sosyalist devrim yanlısı TİP ve Yön Dergisi çevresinde öbeklenen, sosyalist mücadeleden önce bir demokratikleşme adımının gerekli olduğunu savunan millî demokratik devrimciler. Üniversite devrimci gençliğinin örgütü olan FKF’ye de bu ideolojik tartışma etkimiş, TİP siyasetine yakın duran FKF içerisinde bir MDD’ci muhalefet ortaya çıkmıştır.
II. Genel Kurul sonucunda TİP’li öğrencilerin adayı olan ve o dönemde TİP üyesi olan Doğu Perinçek FKF Genel Başkanı seçilmiştir. Seçimden kısa bir süre sonra MDD’ci saflara geçen Perinçek yönetiminde FKF, 27 Mayıs Millî Demokratik Devrim Derneği tarafından çağırısı yapılan Devrimci Güçbirliği Platformuna (DEV-GÜÇ) katılmıştır. DEV-GÜÇ’e katılımasın ardından FKF’nin TİP ile arası ilk kez gerilmiş, TİP’li öğrencilerin yoğunluğunun daha fazla olduğu İstanbul Sekreterliği ile Genel Merkez’in arasında uyuşmazlık başgöstermiştir. Fakat yine de merkezi bir karar ile DEV-GÜÇ’ün 1968’de düzenlediği 29 Nisan Mitingine FKF de katılmıştır.
Bu dönemde düzenlenen NATO’ya hayır haftası da önemli ve FKF’nin yurtsever kimliğini doğrular nitelikte bir eylemdir.
Çözülüşe Doğru
10 Haziran 1968’de DTCF’de başlayan ve kısa sürede ülkedeki üniversitelerin çoğuna yayılan boykot hareketi; ortaya çıkışında siyasal bir iddiaya sahip olmamasına rağmen, kısa süre içerisinde FKF’nin belirlenimi altına girmiş ve FKF’li öğrencilerin eğitimde reform istemini yükseltmelerine olanak tanımıştır. Her işgal edilmiş üniversitede var olan “işgal konseylerini” birleştiren FKF, bir üst işgal konseyi kurarak eğitim reformu mücadelesini merkezileştirmiştir. Bu hareketlilik ülke gündemine damgasını vurmuş, aslen FKF’li öğrencileri karşılarına alan burjuva demokratik partileri bile lafızda “gençlerin yanında durmuştur”. Bu partilerden farklı olarak TİP, işgallerin eğitim sorununa dikkat çekmesinden faydalanarak meclis gündemine kalkınma ve eğitim başlıklarında köklü reform istemini taşımıştır. 8 Temmuz 1968 tarihinde, planlanandan 6 gün önce gerçekleştirilen Genel Yönetim Kurulu toplantısı ile MDD çizgisine yakın duran Perinçek FKF başkanlığından düşürülmüş, yerine Zülküf Şahin Genel Başkan seçilmiştir. Bu gelişmenin ardından FKF, DEV-GÜÇ’ten ayrılmıştır.
Haziranda işgallerle yükselen eylemlilik hali, İstanbul’a Amerikan 6. Filo’nun gelmesiyle pik noktasına ulaşmıştır. 15 Temmuz 1968 tarihinde 6. Filo’yu karşılamak için eylem planlaması içerisinde olan gençler; polis saldırısıyla karşılaşmış, paravan suçlamalarla 11’i gözaltına alınmıştır. 17 Temmuz günü polis Amerikan askerlerine karşı duran gençleri yakalamak için İTÜ Gümüşsuyu Yurdu’na girmiş, İTÜ yönetimi de yurt binasının üniversite özerkliğinden faydalanamayacağını beyan etmiştir. Yaşanan gerginlikte 47 kişi yaralanmış, 30 kişi de gözaltına alınmıştır. Bu baskın sırasında Hukuk Fakültesi öğrencisi Vedat Demircioğlu polis tarafından yurdun camından aşağıya atılmış ve ağır derecede yaralanmıştır.
18 Temmuz günü ise İTÜ Gümüşsuyu Yurdu’ndan başlayan eylem; Taksim’e uzanmış, orada sonlandırıldıktan sonra kitle Dolmabahçe’ye inerek Amerikan askerlerini denize dökmüştür.
24 Temmuz 1968 tarihinde Vedat Demircioğlu’nun ölüm haberinin gelmesi üzerine, FKF’li öğrenciler İstanbul Vilayet binasına bir yürüyüş düzenlemişlerdir. Bu sırada 6. Filo eylemlerinde FKF İstanbul Sekreterliği ile siyaseten ayrışan MDD’ci bir grup DÖB(Devrimci Öğrenci Birliği)’ü kurmuştur. DÖB kendisini tasfiye etmese bile, FKF’nin merkezinin MDD’cilerin eline geçmesiyle FKF ile beraber hareket etmeye başlamıştır.
III. Kurultay
FKF III. Kurultay’ı 5-6 Ocak 1969 tarihleri arasında 160 delegenin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilmiş, bu toplantıda FKF merkezi MDD’cilerin kontrolüne girmiştir. İlerleyen süreçte İstanbul sekreterliğinin de istifa etmesiyle beraber FKF yönetiminde TİP ile yakınlığı olan kimse kalmamıştır.
6. Filo’nun İstanbul’a tekrar gelmesi üzerine 16 Şubat 1969’da gerçekleştirilen 30.000 kişilik eylemin de örgütleyiciliğini FKF üstlenmiştir. Beyazıt Meydanı’ndan yola çıkan kortej Taksim Meydanı’na girerken yürüyüş kolu bölünmüş; meydanda kalan devrimcilere bombalar ve taşlarla saldırılırken, polis kortejin geri kalanını alana sokmamıştır. Tarihe Kanlı Pazar olarak geçen bu olayda Duran Erdoğan ve Turgut Aytaç hayatlarını yitirmişlerdir.
Olağanüstü Kurultay
FKF’nin son kurultayını belirleyen şey örgütün iç dinamiğinden çok, Türkiye’de devrimci hareketin yaşadığı gerilimlerdir. Türkiye’de sosyalist düşüncenin kitleselleşmesi yönünde ilk müdahaleyi yapan TİP, ülkede Marksist birikimin eksikliğiyle, ülkeyi değiştirmeye yönelik heyecanları çok yüksek olan öğrencileri çevresinde tutamamıştır. Sonuçta bu öğrenciler güncelliğe daha yoğun müdahale edebilmek için var olan siyasi aktörlerle ittifakı benimseyen bir ideolojik hattı benimseyerek, FKF’nin yönetimine yerleşmişlerdir. 9–10 Ekim 1969 tarihleri arasında SBF’de düzenlenen Olağanüstü Kurultay ile FKF tasfiye edilmiş ve FKF’nin kontrolünü ele alan kadrolarca DEV-GENÇ kurulmuştur. Bu süreç içerisinde TİP ile herhangi bir yakınlığı olan veyahut aşamacı devrim düşüncesine sıcak yaklaşmayan bütün öğrenciler örgütten ihraç edilmiştir.