DEVA Partisi’nin Esenyurt açılışında 100 kişiyle konuşan gazeteci Ferhat Yaşar, “93’ü eski AK Partili olduğunu belirtti; 17 kişi Kürt’üm dedi.” diye yazdı. Yaşar’a konuşan bir yurttaş ise ““Allah’tan sonra Erdoğan’a tapıyordum ama artık oy vermeyeceğiz” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, patisinin İstanbul’un Esenyurt ilçe binasının açılışına katıldı. Açılış öncesi, Kürtçe ve Türkçe türküler okundu, halaylar çekildi. Açılışa katılanların çoğunluğu 40 yaş üstüydü.
Ferhat Yaşar, GazetDuvar’a açılıştaki izlenimlerini yazdı. Yaşar’ın izlenimlerine göre; gelenlerin büyük çoğunluğu kendini ‘muhafazakar’ olarak tanımlayanlardı. Yaşar’ın alanda konuştuğu 100 kişiden 93’ü eski AK Partili olduğunu dile getirirken, 5 kişi MHP, bir kişi ise CHP’li olarak kendini tanımladı. Ayrıca bu kişilerden 17’si Kürt olduğunu, diğerleri Türk olduklarını söyledi.
“Allah’tan sonra Erdoğan’a tapıyordum”
76 yaşındaki Mustafa Bey, “Eğer ben AKP’ye oy vermediysem bil ki kaybeder. Hep böyle olmuştur. AK Parti benim için bitmiştir. Ali Babacan’a güveniyorum” dedi.
65 yaşındaki Ergün Bey, kuruluşundan beri AK Parti’ye oy veriyormuş ancak artık vermeyeceğini söylüyor. “Ben bu Erdoğan’ı canımdan çok seviyordum. Allah’tan sonra Erdoğan’a tapıyordum” derken hemen yanımdaki Süleyman amcayı işaret ederek, “Bak o da öyleydi. O da neredeyse Erdoğan’a tapıyordu. O kadar seviyorduk. Ama artık yok. Oy vermeyeceğiz”
72 yaşındaki Süleyman Bey de bu konuda neredeyse aynı yanıtı veriyor. AK Parti’ye yönelik eleştirilerini dile getiren Süleyman Bey, “Ben sürekli AK Parti’ye oy verdim. Ama artık vermeyeceğim. Gerçekten her şeyi bitirdiler. Ne ekonomi kaldı ne de adalet. Markete korkarak gidiyoruz. Eskiden neredeyse Erdoğan’a tapıyordum” diye konuşuyor.
“Keşke oy vermeseydik”
53 yaşındaki Hüseyin Bey ise şunları söyledi: “AK Parti’nin ilk iki dönemi iyiydi. Keşke uzatmasaydık ve oy vermeseydik. O zaman bunlar olmazdı. Zaten bilseydik böyle olacağını vermezdim ama artık vermeyeceğiz. İhanet etti. Damadını ekonominin başına getirmeyecekti. Her şeyi mahvettiler.”
“İlçe başkanı konuşmasına Kürtçe selamla başladı”
DEVA Partisi Esenyurt ilçe başkanı Halis Kahriman’ın söze Kürtçe selamlayarak başlaması büyük alkış topladı. Bu sırada, “İşte DEVA, işte DEVA” diye bağıranlar oldu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın konuşmasında Kürt meselesi, sosyal destekler ve hayat pahalılığı vardı. Ali Babacan şunları söyledi:
“İlgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkes bilmeli”
Kürt meselesini mutlaka çözüme ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın tüm haklarını koşulsuz, şartsız, pazarlıksız derhal tanıyacağız. Kürt meselesinin çözümünün meşru, demokratik siyasetten geçtiğini gayet iyi biliyoruz. Çözümü Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir ama keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten neyi çözmesini bekleyeceksiniz? Temsil gücü çok yüksek bir Meclis çözümlerin iyi bir adresi olacaktır. Bir mesele var ise, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lazım. Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… Böyle olmaz. Sorunlarımızı konuşa konuşa çözeceğiz. Bu mesele, herkesi ilgilendiren bir meseledir. Kandan, gözyaşından beslenen hiç kimseye geçit vermeyeceğiz. Devleti sorunun bir parçası olmaktan çıkarıp, çözümün bir parçası haline getireceğiz.
“Kürtçe milyonlarca Kürt’ün dilidir.”
Anlık çeviri hizmetleriyle ilgili TBMM’de bir çalışma var. Dört dil var. İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca. Bir eksik var: Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dil, Kürtçe yok. Diyebilirler ki; ‘Kürtçe yabancı dil değil, bu toprakların dili’. Böyle diyorlarsa eyvallah. Ama o zaman Meclis kürsüsünde ya da Meclis’te sandalyede oturan milletvekillerinden Kürtçe konuşan arkadaşlarımız olduğu zaman tutanaklara niçin ‘bilinmeyen dil’ yazıyorsunuz? Eğer ‘bilinmeyen dil’ ise, hiç olmazsa bir tercümesini yapıverin de insanlar ne olduğunu anlasınlar. Kürtçe milyonlarca Kürt’ün dilidir. Adını koyun artık. Şu dili bir tanıyın. Bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerekli.