Eskişehir H Tipi Hapishanesi’nde tutulan LGBTİ+ tutsak Memiş Akbaş, sistematik olarak gardiyanların fiziksel ,psikolojik şiddetine uğradı. Eşcinsel olduğunu söylemesine rağmen tutulduğu 30 kişilik erkek koğuşunda cinsel istismara uğradı. Şu an tek kişilik hücrede tutuluyor.
Eskişehir H Tipi Hapishanesi’nde tutulan LGBTİ+ tutsak Memiş Akbaş, hapishanede fiziksel, psikolojik şiddete maruz kaldı, tutsakların cinsel istismarına uğradı. Yaşadıklarını defalarca kamuoyuna, demokratik kitle örgütlerine iletmek amacıyla mektup yazan Akbaş’ın mektupları komisyondan geçmedi. Akbaş son çare olarak sorunları anlatmadan, “Bir avukat görmek istiyorum, mektupta yaşadıklarımı yazamıyorum” diyerek Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne (CİSST) mektup gönderdi. Mektubun ardından Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Hukuk Danışmanı avukat Esra Erin, hapishaneye giderek hem Akbaş’la görüştü hem de hapishanede yaşananlarla ilgili rapor hazırladı. Raporda Akbaş’ın, başka tutsaklar tarafında defalarca cinsel istismara uğradığı ve gardiyanlar tarafından psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğü belirtildi.
“İntihar edecektim, dayanamıyorum artık”
Gazete Duvar’da yer alan Hacı Bişkin’in haberine göre, avukat Erin, hapishanedeki avukat odasına girdiği an Akbaş’ın kendisine, “Sizi bekliyordum eğer gelemeseydiniz intihar edecektim, dayanamıyorum artık burası korkunç bir yer” dediğini aktardı. Erin, Akbaş’ın başka tutsaklar tarafından defalarca cinsel saldırıya ve fiziksel şiddete maruz kaldığı, gardiyanlar tarafından da defalarca fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını aktardı.
Gardiyanlardan “Burayı zindan ederiz” tehdidi
Ayrıca Akbaş’ın yaşadıkları hakkında gerekli soruşturmaların yapılması talebiyle insan hakları derneklerine gönderdiği mektuplara el konulduğunu ve çöpe atıldığını söyleyen Erin, Akbaş’la yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı:
“Memiş Akbaş, Eskişehir H Tipi hapishanesine sevk edildiğinde kendisine hapishanede birkaç LGBTİ+ koğuşu olduğu söylenince önceden hasımlı olduğu bir mahpusun adını vererek ‘bu mahpusla önceden sorunlarım vardı aynı koğuşta kalmak istemiyorum’ şeklinde beyanda bulunduğunu ancak buna rağmen hasmıyla aynı koğuşa verildiğini aktardı. Memiş Akbaş, verildiği koğuşta hem hasmıyla hem de bazı mahpuslarla sorunlar yaşadığını, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını, idareyle görüşmek istediğinde de kendisine bazı infaz koruma memurlarının ‘burayı başka kurumlara benzetme çok sorun çıkartırsan sana burayı zindan ederiz’ şeklinde tehdit edildiğini beyan etti. Yazdığı şikayet dilekçelerinin çoğunun yırtıldığını aktaran mahpus, görüşme boyunca hem fiziksel hem psikolojik şiddete maruz kaldığını sık sık belirtti.”
“İnsanlık onuruna aykırı koşullarda tutuluyorum”
Erin’in aktardığına göre Memiş Akbaş sonunda hapishane müdürüyle görüşebilmiş. Akbaş, yapılan görüşmeden sonra yaşananları Erin’e şöyle anlattı:
“Müdürle yapılan görüşmeden sonra infaz koruma memurları bana, psikoloğa gidip ben eşcinsel değilim de seni buradan kurtaralım şeklinde beyanda bulundular. Hastaneye kendi iradem dışında sevk edildim. Buna rağmen hapishane dönüşünde, hukuka aykırı bir biçimde erkekler koğuşuna yerleştirildim. Burada da başka mahpuslar tarafından cinsel ilişkiye zorlandım. Aynı zamanda fiziksel ve psikolojik şiddet gördüm. Yetkili kişilerle görüşmek istedim ancak bir infaz koruma memuru bana şu yanıtı verdi; eğer kendini kesersen belki o zaman senle görüşürüz. Zaten yaşadıklarım sebebiyle psikolojik durumum iyi değildi, sırf benimle görüşsünler diye kollarımı ve göğsümü jiletle kestim, hastaneye kaldırıldım. Daha sonra aynı hapishaneye tekrar getirildim ancak bir ceza gibi çok pis bir hücreye konuldum. Burada hem insanlık onuruna aykırı koşullarda tutulmaya devam ettim hem de infaz koruma memurları tarafından psikolojik ve fiziksel şiddet gördüm.”
“LGBTİ+ olmasına rağmen erkekler koğuşunda tutuldu”
Tutulduğu hücrede yaşadıklarından sonra tekrardan intihara teşebbüs eden Memiş Akbaş’ın tekrardan hastaneye kaldırıldığını aktaran Erin, hastane sonrası Akbaş’ın bu kez Eskişehir L Tipi Hapishanesi’ne sevk edildiğini aktardı:
“Eskişehir L tipi hapishanesinde 30 kişilik erkekler koğuşuna götürülen mahpus burada LGBTİ+ mahpus olduğunu söylemek istememiş ve kendi aktarımıyla ‘erkeksi’ davranmaya çalışmasına rağmen oradaki mahpusların kendilerine sürekli, ‘senin kulağın niye delik, niye böyle pantolonlar giyiyorsun, ibne misin’ şeklinde hakaretlere maruz kaldığını anlattı. Bu sözlere dayanamayıp ‘evet ben eşcinselim’ diyen mahpus, cinsel yönelimini açıkladıktan sonra burada da fiziksel şiddete maruz kaldığını, kendisine diş fırçasıyla tuvalet temizletildiğini ve sürekli ’emanet’ adı verilen ucunda jilet takılı diş fırçasıyla oluşturulan kesici alet ile tehdit edildiğini aktarmıştır. Bu baskılara dayanamadığını aktaran Memiş Akbaş, ölüm orucuna gireceğine dair idareye dilekçe vermiş bunun üzerine hapishane psikoloğu ile görüştürülmüştür. Psikolog ile olan görüşmesinde LGBTİ+ olmasına rağmen erkekler koğuşunda tutulduğunu aktarmış ancak bu şekilde sevkini sağlayabilmiştir.”
“Ayaklarına plastik kelepçe takılıyor ya da iple bağlanıyor”
Psikolog görüşü sonrası Akbaş’ın yeniden Eskişehir H Tipi Hapishanesi’ne sevk edildiğini aktaran Erin şu an tekli bir hücrede tutulan Akbaş’ın yaşadığı homofobinin artarak devam ettiğini aktardı ve şöyle devam etti:
“Memiş Akbaş, infaz koruma memurlarından kameraların olmadığı yerlerde şiddete maruz kaldığını, bazen ayaklarının plastik kelepçe ya da iple bağlanıp kendisine şiddet uygulandığını beyan etmiştir. Kendisine şiddet uyguladıkları sırada bazı infaz koruma memurlarının ‘sizi dövmekten namazlarımız kaçıyor’ dediğini aktaran mahpus, ayrıca kadın bir müdürün kendisine ‘siz zaten Allah tarafından lanetlenmişsiniz, yaşadıkların müstehaktır daha fazla sağa sola dilekçe yazıp bizi uğraştırma’ dediğini aktarmıştır.”
(ETHA)