SEÇTİKLERİMİZ-Bülent Tekin yazdı: “Bugüne kadar da böylesine büyük itirafları yapan biri bu devlet geçmişinde yok. Muhalefete çok iş düşüyor. Sedat Peker’in konuşmalarında söylediklerinin belgelerine ulaşmalarına gerekir. “
Sedat Peker Türkiye sisteminin iç çamaşırlarını göstermeye başladı. İtirafları devletin temellerini sarsacak düzeyde değil. Bildiklerinin çok azını ve koruduklarına zarar getirmeyen kısımlarını anlatıyor. 9. Videoda anlattıkları doğruysa nasıl bir içişleri bakanlığının ve yargının olduğunu anlatması açısından şok edicidir. 45 milyon doların nasıl silinmesinin istendiği… Devlet bankasından alınan ödenmeyen 750 milyon dolar krediyle alınan bir medyanın kimin olduğunu açıklaması? Yargının pasaport iptaliyle ilgili durumu…
Sınırlı ve dikkatli bir çerçevede söyledikleriyle Sedat Peker’in devleti koruyorum söylemiyle çok önemli suçları sakladığı, söylemediği ve de söylemeyeceği intibaını vermesi sistemin asla temizlenmeyeceği ve düzeltilemeyeceği görüntüsünü veriyor. Burada çok önemli bir ayrıntı var: Sedat Peker dost, arkadaş, abi dediği insanlarla ilgili olan konuları anlatmıyor. Hedef aldıklarını bitirmeye çalışıyor. Bu konular öyle görülüyor ki bu şartlar altında gün yüzüne çıkamayacak. Yine de anlattıkları suçun içinde olmuş biri olarak çok önemli. Bugüne kadar da böylesine büyük itirafları yapan biri bu devlet geçmişinde yok. Muhalefete çok iş düşüyor. Sedat Peker’in konuşmalarında söylediklerinin belgelerine ulaşmalarına gerekir. Sosyalistler, aydınlar bu iş düzenin iç sorunudur deyip işin içinden çıkamazlar. Kurmak istedikleri insanlara, hayvanlara, bitkilere, kısaca doğaya yakışır sisteme kirlilikle mücadele ederek ulaşabilirler. Tersi bir durum sol bir çocukluk hastalığıdır. Toplumun malını, namusunu, canını, haklarını gasp eden çalan ‘ eylemler (suç)’ her sistemde suçtur.
Memleket Partisi’ni kuran Muharrem İnce, Kürt dilinden bahsederken şunları söyledi: “Pedagojiye uygunsa, bilin ki üniter devlete de uygundur. Ama pedagojiye uygun değil bu.” Cumhurbaşkanı adayıyken ve öncesinde bunları söyleyemiyordu. Hatta tersi bir intiba veriyordu. Önce şunu söyleyebilirim, Kürtçe pedagojik olarak diğer diller ve Türkçe kadar yeterli bir dildir. Bir konuşma dili olarak ta diğer diller ve Türkçe kadar saygıyı hak eder. Kürtler Anadolu’nun kadim halkıdır. Kürtler bugün yaşadıkları coğrafyada varlıklarını binlerce yıldır sürdürmekteler. Bugünkü devletin ve onun rejiminin Kürtlerin varlığını reddetmesi, bu gerçeği değiştirmiyor.
Kendine nasıl solcu(!) diyebiliyorsa birinin bu tür düşüncesi Kürtçeye, Kürtlere, Türkçeye zarar vermez. Çünkü hakikati değiştiremez. Ama bir şeye zarar verebilir: Üstün bir Türkçü bakış ancak ırkçılığı ve iflah olmaz durumunu artırır. Çok yazık!