Kıbrıs’ta Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Birleşik Güçler Milletvekili feminist Doğuş Derya, mecliste 15 Aralık tarihinde yaptığı konuşma nedeniyle faşist ve cinsiyetçilerin saldırısına maruz kaldı. Resmi tarihin içerdiği yanlış bilgilere değinen Derya konuşmasında, federal bir Kıbrıs’a ulaşmak için, Kıbrıs’ta yaşayan halkların birbirlerinin acılarıyla yüzleşmeleri gerektiğini vurgulamıştı. Kıbrıs’ta acı çekenin Kıbrıs Türkleri olmadığını, Kıbrıslı Rum, Ermeni ve Maruni halklarının da ciddi kayıplar yaşadıklarını söylemişti. Derya, bu güne kadar dillendirilmeyen 1974 yılında Rum kadınların uğradıkları tecavüzlere dikkat çekerek, ‘Kilise ilk defa 74’de kürtajı serbest bıraktı, o kadar çok Kıbrıslı Rum kadın vardı ki tecavüze uğrayan” dedi.
Doğuş Derya’nın bu konuşmasının üzerine Kıbrıs Türk Hataylılar Kültür Derneği Başkanı ve çevreleri başta olmak üzere faşist saldırıların hedefi oldu. Bu saldırılarda Derya’nın bedenine ve cinsiyetine yönelik, kadınlığını aşağılayan ağır hakaretler yer aldı. Ayrıca TBMM İdare Amiri ve Başkanlık Divanı Üyesi, AKP Milletvekili, Türkiye-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ömer Faruk Öz, “O milletvekili Türkiye’yi ve Türk askerini hedef almıştır. Bunu bir saygısızlık olarak görmekteyiz. Esefle karşılıyoruz. Vekili Türk askerinden, TSK’dan ve Türk devletinden özür dilemeye çağırıyoruz’’ dedi. Kıbrıs’ın kuzeyinde ise kadın örgütleri olayla ilgili bugün mecliste eylem yaptı ve Derya’ya desteklerini belirttiler.
Yeni Kıbrıs Partisi, Doğuş Derya’ya yapılan saldırıları değerlendirdi. Konu ile ilgili Yeni Kıbrıs Partisi Yürütme Kurulu Sekreteri Celal Devrim Önen’in açıklaması şöyle:
Ağır aksak yürüyoruz. Yürürken birçok insanla karşılaşıyoruz ve öğreniyoruz. Kimileri yüreğimizin ta derinine dokunuyor kimi bıçak gibi kesiyor bizi ama doğrulup ve çoğalıp yürümeye devam ediyoruz. Yaşamak böyle bir şey. Bize göre savaş en basit anlatımıyla ölüm, acı ve yüzlerce yıl sürecek yıkım demek. Bu yıkımı öngörüp olmaması için safça, biraz da çocukça uğraşan ve bazı değerleri bize hatırlatan vicdani retçiler yüreğimize dokundu, dünyanın her yerindeki vicdani retçileri bu keskin öngörü ve cesaretlerinden dolayı kucaklıyoruz. Biliyoruz ki onlardan ‘düşman’ olmaz. Mars’tan gelmedik biliyoruz ki savaş tecavüz da demektir ve yüzlerce yıl sürecek yıkımların en büyük sebebidir.
Doğuş Derya geçen gün yaptığı konuşmada Kıbrıs’ta yaşanan savaşta sadece Kıbrıslı Türklerin değil, Kıbrıslı Rumların da acılar çektiğini, sadece Kıbrıslı Türklerin değil Kıbrıslı Rumların da tecavüze uğradığını söyledi kısaca empati kurdu. Böylece bazı çevrelerden tecavüz tehditleri almaya başladı. Bu tehdit sahiplerine birkaç sorumuz olacak anlamak ve anlaşılmak için. Diyorsunuz ki öteki taraf sizin tarafa tecavüz etti ve diyorsunuz ki sizin taraf asla böyle bir şey yapmadı hatta “hiç tartışmaylım düşünemez bile; onun için bunun aksini söyleyenlere tecavüz edelim” mi diyorsunuz? Siz ne diyorsunuz? Evet, Mars’tan gelmedik ama sayenizde bazen becerebilsek gitmeyi ciddi ciddi düşünüyoruz. İnkâr ettiğinizin kendisi olduğunuzu kanıtlar gibisiniz, ne farkı var şimdiki iktidar savaşlarını tecavüz imasıyla kazanmaya çalışmakla savaşta kadınların bedenlerine hükmedilmeye çalışılmasının.
Siz hiç birine sarıldınız mı? Cidden. Her şeyinizle, kokusunu içine çekerek, sıkmak isteyerek ama incitmekten ölesiye korkarak. Belli ki yapmadınız. Bir kere bile sarılsaydınız bilirdiniz. Kimseye tecavüz imaları edemez, aksine incitmek korkusuyla dokunamazdınız bile. Gidin birine sarılın, Doğuştan ve bizden özür dileyin. Belki o zaman tarih sizi affeder yaşam sizinle barışır.
Bu arada biz mi? Biz yürümeye devam ediyoruz öğrenme açlığımız ve tüm deliliğimizle.
Derya Doğuş’un konuşmasının videosu:
(19 Aralık 2014 – Haber Merkezi)