Bundan tam 50 yıl önce, 30 Ocak 1972’de, İngiliz Ordusu’nun bir paraşütçü birliği Kuzey İrlanda’nın Derry semtindeki barış mitingine ateş açarak 13 kişiyi öldürmüş, 14 kişiyi yaralamıştı. 51 yılda sadece bir asker tutuklanıp yargılandı.
Kuzey İrlanda’nın Şimdiki adıyla Londonderry’deki barış mitingine İngiliz askerlerinin ateş açması sonucu onlarca kişi katledilmiş ve yaralılara yardımcı olan sivillere de ateş edilmişti. Daha sonra bu olay tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçti.
Kanlı Pazar, Kuzey İrlanda’nın çatışmalı tarihinin önemli dönüm noktalarından biri sayılıyor.
Katliamın gerçekleştiği dönemde Derry’de İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) ve Britanya askerleri arasındaki çatışmalar yoğunlaşmıştı. Ağustos 1971’de Kuzey İrlanda hükümeti “terör” şüphelilerinin yargılanmadan gözaltında tutulabilmesine karar verdi ve gösteri yürüyüşlerini yasakladı.
Ocak 1972’de hak savunucuları yasağı delmeye karar verdi. Olay günü askerler yürüyüşün liderlerini tutuklamayı düşünmüşlerdi. Fakat Albay Wilford, emirlere uymayarak barışçıl göstericilerle isyancılar ayrılmadan duruma müdahale etti. Askerler “meşru bir sebep olmaksızın ateş açtı”. Olay 2002’de “Bloody Sunday” adıyla filme de çekildi.
Çatışmadan barışa
Katliam, IRA saflarına katılımın yoğunlaşmasına ve çatışmanın yükselmesine neden oldu. Kökleri 17. yüzyılda İngiliz ve İskoçların bölgeye yerleşmelerine dayanan çatışma 1922’de İrlanda’nın bağımsızlığını kazanmasıyla yeni bir hal aldı. Kuzey İrlanda İngiltere’ye bağlı kalırken cumhuriyetçi Katoliklerin bağımsızlık ve ayrılık talepleriyle uzun sürecek bir şiddet dönemine girildi. 3 bin 600’den fazla insan öldü.
1980’lerden itibaren cumhuriyetçiler siyasi mücadeleyi silahlı mücadeleyle birlikte yürütmeye başladı. 1997’de başbakan Tony Blair, IRA’nın siyasi kanadı Sinn Fein lideri Gery Adams’la görüştü.
Nisan 1998’de, IRA’nın silah bırakması karşılığında IRA mahkumlarının serbest bırakılması, İngiliz kuvvetlerinin geri çekilmesi, Kuzey İrlanda’da kendi parlamentosuyla yerinden yönetim hakkı ve İrlanda’nın birliği için referandum hükümlerini içeren “Paskalya Antlaşması” ABD’nin arabuluculuğuyla imzalandı.
“Bağımsız Uluslararası Gözlem Komisyonu” denetiminde IRA bütünüyle silahsızlandırıldı. Eski düşmanlar, Protestan Demokratik Birlik Partisi ve Sinn Fein, 2007’de koalisyon hükümeti kurdular. Aynı yıl İngiltere Kuzey İrlanda’daki bütün askeri operasyonları bitirdiğini ilan etti.
Kanlı Pazar
30 Ocak 1972’te Londonderry’de Cumhuriyetçilerin kalesi sayılan Bogside mahallesinde Katolikler tarafından, demokratik hak ve özgürlükler talebiyle düzenlenen bir gösteri sırasında İngiliz askerlerinin açtığı ateş sonucu 13 kişi ölmüş, 14 kişi de yaralanmıştı.
Bogside’dan saat 15:00 sularında başlayan yürüyüşün kent merkezinde bitmesi planlanıyordu.
Ancak İngiliz askerleri yürüyüşçülerin yolunu kesti. Yürüyüşçülerin bunu protesto etmesi üzerine bir itiş kakış yaşandı ve askerler insanları gözaltına almaya başladılar.
Saat 16:00’ya geldiğinde göstericilerin attığı taşlara askerler plastik mermi, göz yaşartıcı gaz ve basınçlı su ile cevap veriyordu. 16.10’da askerler gerçek mermi ile ateş açmaya başladı.
Yapılan incelemede 21 askerin ateş açtığı ve toplam 108 kez ateş ettikleri ortaya çıktı.
Dünyanın birçok yerinde Kanlı Pazar bir Katolik rahibin elindeki kanlı beyaz mendili sallayarak ateş altındaki bir yaralıyı kurtarmaya çalışırken görüntüleriyle zihinlerde yer etmişti.
Ölenlerin ve yaralananların tümü silahsız Katoliklerdi.
İrlandalı ünlü rock grubu U2, Sunday Bloody Sunday adlı şarkısını, Kanlı Pazar’a ithafen bestelemişti.
Katliamın hemen ardından yürütülen soruşturmada askerler aklanmıştı.
1998’de dönemin başbakanı Tony Blair yeni bir soruşturma açılmasını talep etti.
Kanlı Pazar’da yeni kanıt
Yıllar sonra 13 Mart 2000 tarihinde, İngiliz The Guardian Gazetesi’nde, Kuzey İrlanda tarihinin en korkunç sayfalarından biri olan Kanlı Pazar katliamı ile ilgili bir haber yayımlandı. Haber katliamın yapıldığı 30 Ocak 1972 tarihinden kısa bir süre önce İngiliz ordusu içinde yapılan gizli bir yazışmadan söz ediyordu ve söz konusu yazışma askerlerin Kanlı Pazar’ı planlayarak gerçekleştirdiğini ortaya koyuyordu.
‘Liderleri vuralım’
The Guardian Gazetesi’nin haberine göre, o dönemde Kuzey İrlanda’da görevli bir İngiliz komutan, Kanlı Pazar’dan üç hafta önce üstlerine, “isyancılara ateş açmanın zorunlu hale geldiği” yönünde bir rapor vermişti. Tuğgeneral Robert Ford, hazırladığı gizli raporda, Kuzey İrlandalılar tarafından “kurtarılmış bölgeler” ilan edilen Bogside gibi semtlerde gösteri yapanlara karşı plastik mermi ve göz yaşartıcı gazın artık yeterli olmadığını yazıyordu. General, “Derry’nin genç holiganları” olarak adlandırdığı İrlandalı gençlerle ilgili tavsiyesinde, “Kanun ve düzen hakimiyetini yeniden kurmanın asgari yolu, uyarıda bulunduktan sonra, holiganlar arasındaki liderleri vurmaktır” diyordu.
General Harry Tuzo’ya hitaben yazılan raporda, gençlere karşı hangi tür mermilerin kullanılabileceği de belirtiliyordu.
Yeni ortaya çıkarılan bu raporun, Kanlı Pazar’da askerler tarafından kullanılan tüfeklerden ikisinin de iki ay önce “ortadan kaybolması”nı açıklayabileceği belirtiliyordu.
Dolambaçlı ‘adalet’ koridorları
Katliamda ölen gençlerin yakınları tarafından sürdürülen adalet mücadelesi sonucunda, İngiliz hükümeti katliamı yeniden soruşturmaya karar vermişti. Ancak Ocak 1998’de açıklanan soruşturma raporu, 1972 yılında yapılan ve katil askerleri aklayan mahkeme kararını destekler nitelikte olmuştu. Katilleri aklama çabasının 26 yıl sonra bile sürdüğünü gören aileler, mücadelelerini daha da artırmıştı. Öldürülen 14 kişinin avukatları, 13 Mart 2000’de Belfast’taki Yüksek Mahkeme’ye başvurdular. O güne kadar katliamla ilgili 60 bin sayfa delile ulaşan avukatlar, soruşturmanın yeniden gözden geçirilmesini talep etmişlerdi.
Tüfekler kayıp!
Kanlı Pazar kurbanlarının avukatları, ortaya çıkarılan gizli yazışmanın, ordunun halka karşı nasıl davrandığını da gösterdiğini vurguluyorlardı. Avukatlar, katliamda kullanılan silahların sonradan “ortadan kaybolması”nın da, bu yazışma ışığında açıklığa kavuşabileceğini kaydetmişlerdi.
Katil askerler tarafından kullanılan 29 tüfekten 14’ü, katliamın ardından imha edilmiş, 10 tanesi de özel şirketlere satılmıştı. Geriye kalan son 5 tüfekten ikisi de, hükümetin korunmaları yönündeki uyarısına rağmen kaybedilmişti.
38 yıl sonra gelen rapor: Kurbanların üzerine askerler ateş açtı
1998 yılında Başbakan Tony Blair’in talebi üzerine yürütülen soruşturma 12 yıl sürdü. Soruşturmanın sonucu 15 Haziran 2000 tarihinde yayımlandı.
Yargıç Lord Saville tarafından hazırlanan soruşturma raporunda, ölenlerin hiçbirinin “öldürme veya ciddi yaralama tehdidi oluşturmadığı” ve sorumluluğun bu ölüm ve yaralanmalara neden olan paraşüt destek bölüğünde olduğu belirtildi.
Raporda, kurbanlardan hiçbirinin silahlı olmadığı, Cumhuriyetçi milis güçlerinden ateş açılmış olsa bile “bu ateşin sivil kurbanların üzerine ateş açılmasını haklı çıkarmadığı” belirtildi.
Raporda, askerlerin ateş açmalarını haklı göstermeye yönelik daha sonra yaptıkları “yanlış açıklamaların” aksine, hiçbir Katolik göstericinin yangın bombası atmadığı veya atma tehdidinde bulunmadığı kaydedildi.
İngiliz paraşütçü birliğinin uyarmadan ilk ateşi açan olduğuna değinilen raporda, askerlerin “kendi kontrollerini kaybettikleri, eğitimlerini ve verilen talimatları unuttukları veya bilmezden geldikleri” ve askerlerde “ateş açma konusunda yaygın ve ciddi oranda bir disiplin kaybı olduğu” ifade edildi.
Raporda, ne hükümetin ne de ordunun olanları tahmin etmediği ve böyle bir dramın gerçekleşmesi niyetini taşımadıkları belirtildi.
Yerde sürünmekte olan bir ağır yaralı hedef alındı
“Askerlerden uzaklaşmak için sürünmekte olan” bir kişiyle “yerde ağır yaralı durumda bulunan” bir diğer kişinin hedef alındığı belirtilen raporda, “milliyetçi kini ve orduya karşı düşmanlığı arttıran ve gelecek yıllarda şiddetli çatışmaları azdıran Kanlı Pazar’ın, “Kuzey İrlandalılar için bir felaket” teşkil ettiği ifade edildi.
Orduya, Londonderry’de yer alan ve gösterinin yapıldığı Bogside bölgesine “gitme emrinin verilmemesi gerektiği” belirtilen raporda, bir gençlik hareketi üyesi dışında, kurbanlar arasında İRA’nın hiçbir mensubunun bulunmadığı kaydedildi.
O dönemde Kuzey İrlanda’da görev yapan askerler arasında cezadan muaf tutulma kültürünün bulunup bulunmadığını söylemenin imkansız olduğu vurgulanan raporda, askerlerin bu olaylar sırasında 100’den fazla mermi kullandığı bildirildi.
İngiliz Devleti ve Ordusu özür diliyor
Yargıç Lord Saville’nin soruşturma raporunun ardından Başbakan David Cameron, 1972’de ordunun Kuzey İrlanda’da gerçekleştirdiği “Kanlı Pazar” katliamı için Britanya devleti adına resmen özür diledi.
Ordunun başında bulunan General Sör David Richards da başbakanın özrüne tam olarak katıldığını söyledi.
43 yıl sonra ilk tutuklama
Kanlı Pazar’la ilgili tam 43 yıl sonra, 9 Kasım 2015 tarihinde eski bir asker tutuklandı. İngiliz Hava İndirme Tugayı’nın eski bir üyesi olduğu belirtilen 66 yaşındaki zanlının kimliği açıklanmadı. Tutuklanan eski paraşütçü katliamda öldürülen William Nash, Michael McDaid ve John Youn’un ölümüyle ilgili olarak sorgulandı.
47 yıl sonra ilk yargılama
2019 yılında yeni bir gelişme oldu. Kuzey İrlanda’da savcılar, Kanlı Pazar katliamını nedeniyle eski bir İngiliz askerinin yargılanacağını açıkladılar.
Savcılar, gerçek ismi gizlenerek F kod adıyla anılan eski askerin “iki kişiyi öldürme” ve “dört kişiyi öldürmeye teşebbüs” suçlarından yargılanacağını duyurdu.
Soruşturma kapsamında adı geçen diğer 16 eski İngiliz askeri ile o dönem Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığı için silahlı mücadele yürüten İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) mensubu oldukları iddia edilen 2 kişi hakkında ise dava açılmadı.