Spod, Hevi LGBTİ aktivistleri ve bağımsız aktivistler 2008’de babası tarafından Üsküdar’da öldürülen Ahmet Yıldız için 15. duruşmada adalet talebini yineledi.
LGBTİ aktivistleri duruşmadan sonra bir açıklama yaptı.
LGBTİ aktivistlerinin açıklaması şu şekilde:
“Ahmet Yıldız, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddiası ve yaygın kanaate göre, babası tarafından 15 Temmuz 2008’de katledildi. 2008’den bu yana birkaç defa sanık Yahya Yıldız’ın kırmızı bültenle aranmasının talep edilmesine rağmen, bu talebin kabulü ancak mahkeme heyetinin değişmesi ile gerçekleşti. 17 Ocak 2014’te davanın 15’inci duruşmasının görülmesine rağmen sanığın yakalanmasına dair herhangi bir sonuç elde edilmedi.
Avukat Fırat Söyle ve Kartal Hukukçular Derneği’nden bazı avukatlar; Spod, Hevi LGBTİ aktivistleri ve bağımsız aktivistler duruşmaya katıldılar. Av. Söyle, sanığın daha önce bulunduğu Kuzey Irak’tan dönmüş olma ihtimalinin bulunduğundan, sanığın yakalanması amacıyla aile bireylerinin teknik takibe alınmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın telefon numarasının müdahil avukat tarafından mahkemeye sunulması halinde teknik takip yapılabileceğini bunun dışında başkaca takip işlemlerinin hukuksuz olacağını beyan etti.
Heyet, avukat Fırat Söyle’nin talebini tutanağa geçirmekle beraber bu talebin karşılanmasına dair herhangi bir adım atmadı ve yakalama emrinin infazının beklenmesine karar verilmesine hükmetti. Davanın bir sonraki duruşması 29 Nisan 2014 saat 9.30’a ertelendi.
Mahkeme heyetlerinin sürecinde müdahil avukat Fırat Söyle’nin talepleri karşısındaki isteksiz tavrı, etkin soruşturma yapılmasının önüne geçmektedir. Ayrıca, dava salonunun önünde, gerek olmadığı halde, çok sayıda özel güvenlik görevlisinin ve polisin hazır bulundurulması, bu ekiplerin dava çıkışında aktivistleri aldıkları talimat üzerine taciz eder biçimde takip etmesi ve ısrarlı bir şekilde adliye binasının dışına çıkarmaya çalışması, LGBTİ’lerin adalet taleplerine karşı takınılan politik ve bilinçli tavrın açık birer göstergesidir.
LGBTİ aktivistleri olarak, tüm engellemelere ve tacizlere rağmen, duruşma çıkışında adliye koridorunda ”Kahrolsun faşizm.” sloganları attık ve adliye çıkışında da ”Susma haykır, eşcinseller vardır.” ”Susma haykır, translar vardır.” sloganları attık. Mevcut adalet sistemine güvenmiyoruz ama bu duruşmanın sonuna kadar takipçisiyiz. Sahipsiz, yanlış ve yalnız değiliz. Nefret cinayetleri son buluncaya kadar ve nefret yasası çıkana kadar ulusal ve uluslararası hukuki mücadelemize devam edeceğimizi bildiriyoruz. Namus adı altında insan öldürmek en büyük insansızlıktır.”