Çankaya Belediyesi’nde görev yapan temizlik işçisi Muharrem Dalsüren’in 3 Haziran 2013’teki Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz bombasıyla gözünü kaybetti. Dalsüren’in tazminat talebini İçişleri Bakanlığı skandal bir savunmayla reddetti.
Haber Merkezi – Muharrem Dalsüren’in 3 Haziran 2013’teki Gezi eylemleri sırasında gaz bombasıyla gözünü kaybetmesi üzerine başlayan soruşturmada İçişleri Bakanlığı skandal bir savunmaya imza attı. İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği birimi olayla ilgili mahkemeye gönderdiği savunmasında, “Her makul insanın alacağı tedbirleri almadan olayların merkezine doğru gittiği açıktır” sözleriyle, gözünü kaybeden Dalsüren’i suçladı. Hukuk Müşavirliği, olay günü polis müdahalesinin zarara yol açmış olsa bile, tazminat ödenmemesi gerektiğini savundu.
Belediye önünde temizlik yaptığı sırada polisin attığı biber gazı fişeğinin isabeti sonucu gözünü yitiren Dalsüren’in açtığı tazminat davasında İçişleri Bakanlığı savunması ‘pes’ dedirtti. Ankara 4. İdare Mahkemesi’ndeki davaya sunduğu savunmasında, polisin direnişle karşılaşması halinde zor kullanabileceğini, yakın mesafeden göz yaşartıcı fişekler atabileceğini itiraf eden İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, kanuna dayanan bir yetkinin zarara yol açsa bile hukuka aykırı olmayacağını savundu. Müşavirlik, olaylara müdahale sırasında hizmet kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla tazminat ödenmemesi gerektiğini belirtti.
Müşavirlik, “Davacının aktif olarak eylemcilerin arasında yer alıp güvenlik güçlerine direniş göstermediği kabul edilse dahi, her makul insanın alacağı tedbirleri almadan olayların merkezine doğru gittiği açıktır” sözleriyle ise kabahatli tarafın gözünü kaybeden Dalsüren olduğunu ifade etti. Öte yandan Müşavirlik, Dalsüren’in gözünü polis müdahalesi sırasında kaybettiğine ilişkin delil olmadığını da ileri sürdü. Dalsüren’in gözünü kaybetmesiyle ilgili açılan ceza soruşturmasında emniyet, olay anında görevli polislerin listesini ve istenen görüntüleri savcılığa vermemişti.
Ceza soruşturmasında da Ankara Emniyet Müdürlüğü delilleri gizlemişti. Olay yerindeki işyerlerine ait güvenlik kamerası kayıtlarının toplatılması talimatını, olayın üzerinden 10 ay sonra veren emniyet, olay yerinde bulunan polis araçlarına ait görüntüleri de savcılıkla paylaşmadı. 3 Haziran’da Çankaya Belediyesi önünde görev alan personelin listesi de savcılığa gönderilmedi.