‘Türkiye’de Özel Sektör ve Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu Araştırması’ sonuçlarına göre özel sektörde çalışan LGBTİ+’ların yüzde 14.8’i işyerlerinde tamamen açık; bu oran kamuda yüzde 3.4’e düşüyor.
Kaos GL’nin 2015 yılında başlattığı ve 2018 yılından beri Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’yle birlikte yürüttüğü araştırmanın 2020 yılı sonuçları açıklandı.
Araştırmaya özel şirket çalışanı 674, kamu çalışanı 175 olmak üzere toplamda 849 LGBTİ+ olduğunu beyan eden kişi katıldı.
“Cinsiyet kimliği/ cinsel yönelim/ interseks durumu açısından çalıştığınız kurumda açık davrandığınızı düşünüyor musunuz?” sorusuna 175 kamu çalışanı katılımcının 86’sı (yüzde 49.1) “Tamamen kapalıyım” yanıtını verdi. 25 kişi (yüzde 14.3) kısmen açık olduğunu, sadece altı kişi (yüzde 3.4) ise cinsiyet kimliği/ cinsel yönelimi/ interseks durumu açısından çalıştığı kurumda ‘tamamen açık’ olduğunu belirtti. ‘Açık olmasalar da tahmin edildiklerini’ düşünenler yüzde 30.3 (53 kişi) oranındadır.
Kısmi açıklık yakın çalışma arkadaşlarına
Özel sektörde ise cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve interseks durumuna ilişkin olarak işyerinde tamamen açık olduğunu beyan eden katılımcıların sayısı 100 (yüzde 14.8). Ankete katılan 221 kişi (yüzde 32.8) işyerinde tamamen kapalı olduğunu beyan etti; 189 kişi (yüzde 28.0) ise kısmen açık olduğunu ifade etti. Bu kısmi açıklığın ise genelde yönetime veya işverene karşı değil, yakın çalışma arkadaşlarına veya diğer LGBTİ+ çalışanlara dönük olduğu gözlemlendi.
İşe alım sürecinde ayrımcılık
“İşe alım sürecinde (iş ilanları, mülakat, sınavlar vs.) cinsiyet kimliğiniz/ cinsel yöneliminiz/ interseks durumunuza dayalı olarak herhangi bir ayrımcı tutum, söylem, davranış ya da uygulama ile karşılaştınız mı” sorusuna kamu çalışanlarının yüzde 42.9’u (75 kişi) “Karşılaşmadım çünkü kimliğimi gizledim” cevabını verdi.
Bu durum, LGBTİ+’ların kamu sektöründe istihdama erişimde ayrımcılığa uğramaktan çekindiklerini göstergersi olarak yorumlandı.
Özel sektörde ise bu soruya yine aynı oranda (289 katılımcı) “Hayır” yanıtını verdi. Ancak yine aynı şekilde 188 katılımcı (yüzde 27.9) bu durumu ‘cinsel kimliğini gizlemesine’ bağladı. Yüzde 22.6 oranındaki katılımcı da ayrımcılığa maruz kalmadığını ‘çünkü cinsiyet kimliğinin/ cinsel yöneliminin/ interseks durumunun belli olmadığını’ ifade etti.
“Çalıştığınız kurumda bizzat size yönelik cinsiyet kimliğiniz/ cinsel yöneliminiz/ interseks durumunuza dayalı herhangi bir ayrımcı tutum, söylem, davranış ya da uygulama ile karşılaştınız mı” sorusu yönetilen kamu çalışanlarından yalnızca yüzde 10.9’u (19 kişi) “Evet, karşılaştım” yanıtını verdi.
Ancak ayrımcılık ile karşılaşmadığını belirten yüzde 43.4’lük (76 kişi) kesim bunu cinsiyet kimliği/cinsel yönelimi/interseks durumunu gizlemesine bağladı. Benzer şekilde katılımcıların yüzde 22.9’u (40 kişi) da ayrımcılık ile karşılaşmadığını belirtti, ancak buna neden olarak cinsiyet kimliği/cinsel yönelim/interseks durumunun belli olmamasını gösterdi.
Sadece yüzde 22.9 (40 kişi) oranında katılımcı bu soruya “Karşılaşmadım” yanıtını verdi.
Genel bir değerlendirmeyle katılımcıların yüzde 77.2’sinin ya doğrudan bir ayrımcılık deneyimi yaşadığı (yüzde 10.9; 19 kişi) ya da böyle bir deneyim yaşamamak için kimliğini gizlediği (yüzde 43.4; 76 kişi) veya ayrımcılık ile karşılaşmamasını kimliğinin belli olmamasına bağladığı (yüzde 22.9; 40 kişi) görüldü.
Özel sektör çalışanlarına yöneltilen “Çalıştığınız kurumda LGBTİ+’lara karşı ayrımcılığı önlemeye yönelik kurallar ya da kurullar var mı” sorusuna yalnızca 85 katılımcı (yüzde 12.6) olumlu yanıt verdi. Bu 85 katılımcıdan sadece 26’sı çalıştıkları işyerlerinde açık olduklarını beyan etti.
24 katılımcı ise (yüzde 3.6) kurumlarının yurt dışı birimlerinde ayrımcılığı önlemeye yönelik kurallar ya da kurullar olduğunu ama bu politikaların Türkiye’de uygulanmadığı görüşünde.
Katılımcıların büyük çoğunluğu ise bu soruya ‘yok‘ (yüzde 47.8) ve ‘bilmiyorum‘ (yüzde 17.4) seçeneklerini işaretleyerek yanıt verdi.
“Bir gün yaşamımı LGBTİQ+’ların özgürce var olduğu bir ülkeye taşıyacağım”
Araştırmada katılımcıların paylaşımlarına da yer verildi:
- Günün en az 9-10 saati boyunca kendin olamamak, sürekli bahaneler veya
gizlemelerle bir şeyler anlatmak yoruyor insanı yoksa çalışmak değil. (Sivil
toplum alanında çalışan gey queer) - İş ortamında natrans heteroların ağırlıkta olması durumunun LGBTİ+ları,
kariyerlerinde bir adım geride başlattığını düşünüyorum. Ve örtülü homofobinin bilinirliğinin yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Ayrımcılık denince hala sadece eşcinsellerin yaşam hakkından bahsedildiği düşünülüyor. Bu sebepten pek çok kişi hala içselleşmiş fobisinin farkında değil, yüzleşemiyor. (Medya sektöründe çalışan gey erkek) - İşyerinde açık olmadığım, gizlediğim ve buna katlandığım için beni yargılayan çok fazla LGBTİ+ arkadaşım var. Beni kabul etmeyen bir kurumda çalışmamın yüzsüzlük ve gurursuzluk olduğunu belirtiyorlar. Açılmalı ve gerekiyorsa işyerimin kimliğimden dolayı bana uygulayacakları yaptırımlara karşı durarak onlarla sosyal ve hukuki açıdan savaşmamı istiyorlar. Ama ben savaşmayı seven biri değilim. Hırslıyım, iş koşullarında yarışabilirim ama savaşamam. Kimliğimle, protesto halinde yaşadığım bir hayatı mevcut hayatıma tercih etmiyorum. Keşke her LGBTİ+ bireyin savaşmak zorunda olmadığını kabullenebilsek. Gördüğünüz gibi duyarsız değilim. Her zaman destek olabilirim. (Reklam alanında çalışan gey erkek)
- Bir gün yaşamımı LGBTİQ+’ların özgürce var olduğu bir ülkeye taşıyacağım. İşte o zaman gerek özelde gerek kamuda gerek ise eğitim-öğretim hayatım boyunca yüz yüze geldiğim homofobileri tek tek ifşa edeceğim. Vakıf üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalıştığım zamanlar, (xxx)* Lisesi, (xxx) mezunu bir kadın dekan hocamız tarafından çok ağır homofobiye maruz kaldım. Dışarıdan baktığınızda aydın ve muhalif görünen bu birey benim yanımdayken, kendi oğlunun eşcinsel olmasından çok korktuğunu ve bunun olmaması için eve gidip Yasin okuyacağını söylerdi. Ve daha neler neler…Bu insanlar öteki olmanın, dışlanmış olmanın ne demek olduğunu bilmeden, toplumun onayladığı statülerin içinde rahat bir yaşam sürerken bizler; eziliyor, dövülüyor ve hatta öldürülüyoruz. Unutmayacağız. (Akademik personel olarak çalışan gey erkek)
"Türkiye'de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+'ların Durumu" Raporu”nu okumak için TIKLAYIN
"Türkiye'de Kamu Çalışanı LGBTİ+'ların Durumu" Raporu”nu okumak için TIKLAYIN