Berkin Elvan’ın Gezi direnişi sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin dava, 17. duruşmasında 9 Aralık’a ertelendi.
Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın faili olduğu iddiasıyla polis Fatih Dalgalı’nın yargılandığı davanın 17’inci duruşması bugün yapıldı.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya pandemi nedeniyle kısıtlı sayıda seyirci alındı. Elvan ailesinin de katıldığı duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da takip etti.
Mahkeme başkanı Canel Rüzgar, soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen polislerin dinlenmesinin planlandığını ancak duruşmaya gelmediklerinden bu karardan vazgeçilmesiyle ilgili tarafların görüşünü sordu ve polislerin ifadesini okudu.
Polislerden birinin ifadesinde “Gaz tüfeğinden birinin yaşamını yitirmesi tesadüftür” demesi dikkat çekici ifadelerden biriydi. Ardından esas hakkındaki beyanları için Elvan ailesine ve avukatlarına söz verildi. İlk olarak Sami Elvan konuştu. Elvan şunları söyledi:
‘Ailem yedi yıldır acı çekiyor’
“Benim çocuğum özellikle seçildi. Hiçbir olay yokken benim çocuğumu bu ekrandaki katil, tetikçi vurdu. 13 yaşındaki bir çocuk nasıl terörist olabilir? Bunu açıklasınlar. Bir emniyet müdürü devlet bakanına ‘Berkin Elvan’ın illegal fotoğrafları servis edildi’ diye mail yolluyor. Ailem yedi yıldır acı çekiyor. Dönemin başbakanı ailemi yuhalattı. Hangi vicdana sığar bu? 13 yaşındaki bir çocuğun terörist olduğu iddiasını aklamanız gerek. O dönem Abdullah Gül, Devlet Bahçeli arayıp başsağlığı diledi. Bu çocuk teröristse bu insanlar başsağlığı diler miydi? İsterseniz beni idam edin ama söyleyeceğim. Benim çocuğumun katili bu ülkenin cumhurbaşkanıdır. Karar verirken çocuğunuz varsa aklınıza onları getirip verin.”
‘Çocuğum 14 kilo haliyle sizi yargıladı’
Sami Elvan’dan sonra söz hakkı Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’a verildi. Anne Elvan şunları söyledi:
“Ben buraya Berkin olarak geldim. 17 duruşmadır bu mahkeme o katili aklamaya çalışıyor. Her şey meydanda. Öldürülen çocukların suçlusu adaleti sağlamayanlardır. Kimseyi öldürmedim, hırsızlık yapmadım. Meydanlarda yuhalandım. Hangi acıya yanayım? Çocuğumu o katil aldı benden. Ben yaşamıyorum, nefes alamıyorum. Soruyorum o katile: Çocuğu baba dediğinde benim çocuğumu hatırlıyor mu? En baştan beri çocuklar ölmesin, analar ağlamasın dedim. ‘Adalet mülkün temelidir’ diyorlar ya o adalet bize yok. Adalet sağlanmış olsaydı çocuklar ölmeyecekti. Siz öldürün diye doğurmadım ben çocuğumu. Sofraya otururken hâlâ Berkin’i çağırıyorum. Benim çocuğum 14 kilo haliyle sizi yargıladı. Mahkemenize, her şeye isyan ediyorum.”
‘Bu salonda biz yargılanıyoruz’
Gülsüm Elvan’dan sonra söz hakkı Berkin Elvan’ın kardeşi Özge Elvan’a verildi.
Özge Elvan, şöyle konuştu: “Dokuz ay boyunca neler yaşadığımı anlatsam yetmez. Annemin gözüne her baktığımda evladının acısını yeniden yaşamaması için ona sarılmadım. Bu salonda biz yargılanıyoruz. Berkin’in masumiyetini anlatmaya çalışıyoruz. Bu çok ironik.”
Özge Elvan, sözlerinin sonunda gözyaşlarına hakim olamadı ve salondan çıktı.
Elvan ailesinden sonra avukatları beyanda bulundu. Avukat Can Atalay, olay günü gaz tüfeği kullanan polislerin pusu kurduğunu, keşif yaptığını söyledi.
Berkin Elvan’ın vurulmasında kasıt unsurunun olduğuna vurgu yapan Atalay, Fatih Dalgalı’nın kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını, sıralı amirler, dönemin hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
“Bilirkişi raporları da atış yapan polisin Fatih Dalgalı olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Avukat Çiğdem Akbulut da soruşturma aşamasında emniyetin ve yargı makamlarının soruşturmayı sürüncemede bıraktığına ilişkin örnekleri sıraladı.
Avukatlar Deniz Özen ve Akçay Taşçı da sanık Fatih Dalgalı’nın doğrudan kastla, hedef gözeterek Berkin Elvan’ı vurduğunu söyledi.
Sanık polis Fatih Dalgalı da Elvan ailesinin avukatlarının ‘standart’ şeyler söylediğini belirterek “Konuştukları varsayım ve hayali şeyler. Keşif esnasında jandarmayla kavga etti dedikleri de ispatlayamadıkları bir şey. Kimsenin yaralanmasıyla ilgili bir bağım yok. Nasıl benzetiyorlar bilmiyorum” dedi.
Sanığın sözlerine Gülsüm Elvan tepki gösterdi.
Bir sonraki duruşma 9 Aralık’ta
Mahkeme, bir sonraki duruşmanın 9 Aralık’ta yapılmasına karar vererek dosyayı esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderdi.