Çok yıl oldu. Uruguay’daydım. Eski politik mahkumlar sendikası başkanıyla görüşüyordum. On yıldan fazla kalmıştı cezaevinde. Sendikayı anlatıyordu. O zaman 5 milyonluk ülkede 15.000 eski politik mahkum vardı. Şimdi sendikanın 13.500 üyesi vardı. Tutsak, cezaevinden çıkınca, o zaman altı ay kadar kendi sendikasından maaş alıyordu. Kimseye muhtaç olmuyordu. Uzun süre yatanlar, iyi bilir. Tek güzel tarafının parayla doğrudan ilişkinin olmadığı, uzun yıllardan sonra, dışarı çıktığınızda sizi çarpan şey, yine sistemdir. İlk günler biraz geçtikten sonra ‘günlük hayatın idamesi’ gelir , boğazına takılır. Uzun yıllar, cezaevinde kalanların her türlü baskıya rağmen daha az yaşlanmış görünmelerinin tek nedeni, o kadar yıl para diye derdinin olmamasıdır. Tutsak arkadaşlar, bir çıksak da biz hallederiz diyecekler ama orasına ne yazık ki karışamıyorum. Benim belki yapabileceğim sonrası. Uruguay’a dönelim. Sendika ayrıca sadece bununla yetinmiyordu. Üyeleri arasında takas-dayanışma vardı. Mesela bir ailenin damımı akıyor, sendikayı arıyordu. Sendikadan bu işi yapan iki eski politik mahkum gidip, onu tamir ediyordu. Karşılığında para ödenmiyordu. Kredi yazılıyordu onlara. Onlar süt mü alacak, sendikanın üyesi eski politik mahkumun köyündeki çiftlikten geliyordu. Aldıkları krediyle ödüyorlardı ya da çocukları İngilizce dersi mi alacak, sendikayı arıyorlardı.
Kamerayı kapadım. Eski bir politik mahkum olduğumu biliyordu. O bana sordu sizde kaç eski politik mahkum var? Galiba 70.000 dedim, iyi bilmiyorum. Kaç sendika var? … Şimdi çuvaldızı filan değil, hançeri al kendine batır. Herkesi örgütlenmeye çağıran politik tutsaklar kendileri örgütlü mü? Örgütlülük sadce siyasal bir hareketle mi olur? Yani mesela bir işçiye sen niye sendikaya üye değilsin dediğinde ben bir partinin üyesiyim zaten demesi yeterli mi? Biz demiyor muyuz her alanda kendi örgütlenmesini yaratması lazım diye o zaman kendimizi niye örgütlemiyoruz? O zaman ülkeye döndüğümde İHD’ye sormuştum. Biz de kaç eski politik mahkum var? Eğer işkenceden geçenleri sorarsan 2 milyon var demişlerdi. Kendimizi örgütlemeye çalışmayan kendimize batıracağımız hançer az gelir bile…
İrlanda’da eski politik tutsaklar İRAcılar çıktıklarında yine eski politik mahkum kooperatifleri ile birlikte üretim yaparlar. Mesela öncelikle kendileri için ev inşa ederler. Çünkü mesela 10 yıldan sonra nerede yaşayacaksınız? Nasıl yaşayacaksınız? Aynı zamanda bütün halka kooperatif, komün öneren biz, bunu öncelikle kendimiz için örgütleyemezsek bize sen neden yapmıyorsun diye sormazlar mı? Önümüzdeki günlerde, İRA tutsağı, ölüm orucu direnişçisi Bobby Sands ile birlikte olan direnişçilerden Lawrence McKeoww’u davet edip, onların kooperatif deneyimlerini de aktarmasını sağlamaya çalışıyoruz. Nasıl bir politik tutsaklar kooperatifi örgütleyebiliriz?
Bu anlattıklarım sadece girişti. Şimdi esas okurlarım olan, tutsak arkadaşlara yazıyorum. Bugün, hemen, şimdi neden bir Çeviri Kooperatifi kurmuyoruz? Bir çok arkadaşın İngilizce, İspanyolca ve özellikle de Kürtçe çeviri yaptığını, çalıştığını biliyorum. Bu ayrı ayrı çalışmaları neden, dışarda çeviri yapan eski politik tutsak arkadaşlarla beraber örgütlemeye çalışmıyoruz? -Ne kadar çok soru sormuşum.- Ayrıca özellikle Kürtçe çeviri yaparak, yazılı eserlere ilişkin, önemli bir birikim ve kaynak yaratmış da olunur diye düşünüyorum. Tutsak arkadaşlar bununla ilgili düşüncelerini gazeteye yazarsa, bana da ulaşır mutlaka. Anlattıklarımla ilgili bir kaç şey daha var ama bunu biraz sonraya saklıyorum.
Dedim ya, sizi ne yazık ki dışarı çıkaramasam bile, kooperatifi içeri taşıyabiliriz belki.
6 Şubat 2014 / Özgür Gündem