HDP eş genel başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, grup toplantılarının Meclis Tv’de yayınlanmaması üzerine, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Roboski’nin üzerini örtmeye çalışıyor
TMK’da yapılan düzenlemelerin hiçbir değişiklik yaratmadığını vurgulayan Kürkçü, “Ne yazık ki her zaman olduğu gibi AKP’nin demokratikleşme paketleri her şeyi değiştirmiş gibi gözüküyor hem de hiç bir şey değiştirmiyor. Sonuçta elde sıfır bir demokratikleşme planıyla karşı karşıyayız. Yeniden yargılamanın yolu kapalı. Yeniden yargılama yolunun kapalı olmasıyla da niçin böyle bir değişikliğin yapıldığını sormak gerekiyor. Bir adaletsizlik vardı da bunu değiştirmek gerekti. O eldeki adaletsizliği değiştirmeden nasıl olacak bu düzenleme ve nasıl bir sonuç doğacak?”dedi.
Kürkçü tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırılması olumlu bulmakla beraber, ancak bunun da herkesin 5 yıl cezaevinde tutulabileceği anlamına gelebileceğine vurgu yaptı.
“AKP’yi bugün içine düştüğü krizden kurtaracak tek şey hızlı, radikal, demokratik dönüşümlerle halkın onayını yeniden kazanmaya çalışmak olabilirdi” diyen Kürkçü, ancak AKP’nin bu yolu tutmadığını kaydetti ve ekledi: “Ne yolsuzluk nedeniyle hükümetin sıkıştığı noktasında çıkışı var ne de toplumda yeni bir sinerji yaratmasına imkan var”
İnternet yasasının anti-demokratik bir yasa olduğunu belirten Kürkçü, “Hükümetin bu demokratikleşme adımları adını verdiği gelişmelerden demokratikleşme doğmayacağını çok net olarak görüyoruz. Biz hükümetten bu halk ve toplum için yapacağı bir şey kaldıysa hızlı ve radikal demokratikleşme adımları bekliyoruz. Ancak bildiklerimiz bizim bu konuda beklentilerimizi en az düzeyde tutmamıza neden oluyor” dedi.
Ortaya çıkan tapelerle, hükümetin Roboskî katliamının üzerini örtme çabalarının da ortaya çıktığına dikkat çeken HDP Eşbaşkanı Kürkçü, şunları söyledi: “Demek ki, Roboski katliamından Başbakan bizzat haberdardı, bizzat bu katliam emirlerinin bir parçasıydı, öyle olduğu için de bunun ortaya çıkarılmasını sağlayacak, kamuoyunu aydınlatacak kurumları, radyo, televizyon ve interneti bu yoldan saptırılmasını memnuniyetle karşılamışsa eğer, burada hükümetin doğrudan doğruya bu saldırıdan payı olduğunu bize gösterir. Hükümet bu saldırı emrinin bütün sonuçlarıyla karşı karşıya olduğu halde bir yüzleşmeden kaçınmaktadır.”
“MİT Paris Katliamı’na ilişkin biz yapmadık demedi”
Kürkçü, barış ve demokratikleşme süreçlerinin parelel gitmesi gereken süreçler olduğuna işaret etti, paralel giden süreçler olması gerektiğini dile getiren Kürkçü, “Elde edilen sonuçların Kürdistan özgürlük hareketi ve Sayın Öcalan’ın çabaları sonucu elde edildiğini görüyoruz. Hükümetin yapacağı şey bunları yasalarla tahkim etmek ve yasal kanallar açmış olabilirdi. Her hangi bir yasayla bu süreç tahkim edilmedi. Müzakere ve barış süreci bugün hiçbir yasal güvence altında değildir. Aslında hukuken her türlü müdahaleye açık olan bir süreç işlemektedir. Öte yandan da elle tutulur her hangi bir ilerleme sağlanmamaktadır” dedi.
Üç Kürt kadın devrimcinin öldürüldüğü Paris katliamına ilişkin gelişmelere değinen Kürkçü, “MİT her anlama gelebilecek bir yalanlama koydu. ‘Kesinlikle alakamız yoktur, bu belge sahtedir, biz asla böyle bir şey yapmadık’ demedi. Hükümette bu katliamın aydınlanması için her hangi bir adım atmadı” dedi. Bunlarla yüzleşilmediği sürece, sürecin aydınlatılamayacağını vurgulayan Kürkçü, “Hiçbir ilerleme olmaz ve hiçbir adım atılmazsa, demokratik ve siyasi taleplerin hiçbiri karşılık bulmazsa, bu çatışmasızlık gücünü nereden alacaktır? Hala süreçten ümit vardır. Sürecin Öcalan ile giden tarafı hala barışa asılıyor. Hükümet bu barış sürecinin neresinde duruyor, bunu ne yazık ki henüz bilemiyoruz” dedi.
Hükümetin iktisadi ve siyasi olarak mevcut uluslararası düzenin dışına savrulma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Kürkçü, sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün bu yolsuzluklar, demokratiksizlik, ahlaki kriz, siyasi belirsizlik, iktisadi çöküntü belirtileri üzerinden baktığımızda, biz bir kere daha 27 Aralık’ta ortaya koyduğumuz erken seçim çağrımızı tekrarlamak istiyoruz. Türkiye’nin bir erken seçime ihtiyacı vardır. Erken ve demokratik bir seçime ihtiyacı vardır.”
Tuncel: “Çaresiz, alternatifsiz değilsiniz, HDP var”
HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, Türkiye’de sistem krizinin yaşandığını ve her geçen gün derinleştiğini söyledi. AKP’nin önündeki tek seçeneğin, demokratikleşme için radikal adımlar atmak olduğuna işaret eden Tuncel, şöyle devam etti: “Halkın ciddi anlamda bir güvensizliği var. AKP Türkiye’nin sorunlarını çözmek yerine kendisini kurtarmaya çalışıyor. Demokratikleşme yerine baskı ve yasaklarla ortaya çıkıyor. Yasalarla hükümeti kurtarmaya çalışıyorlar.”
Yerel seçim çalışmalarına ilişkin bilgi veren Tuncel, seçimlerin HDP için çok önemli olduğunu söyledi.
Anaakım medyanın HDP’nin çalışmalarına çok yer vermediğini ifade eden Tuncel, “Acaba ‘Alo Fatih’ hattı burada da geçerli mi?” dedi. Emekçilere çağrı yapan Tuncel, şunları söyledi: “Çaresiz değilsiniz, alternatifsiz değilsiniz, ‘ya kırk katır ya kırk satır’ diye dayatılan anlayışa karşı HDP var. Türkiye halkları yeni bir geleceği birlikte kurabilir. Gelin bu bozuk düzende hep birlikte hesap soralım.”