Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yaparak son kayıp kalana Galatasaray Meydanı’nı terk etmeyeceklerini duyurdu. Kayıp yakınları, konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talebinde bulunduklarını da açıkladı.
Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği 700’üncü hafta eylemine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla polis saldırısı gerçekleşmişti.
Saldırının ardından dün (30 Ağustos) İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cumartesi Anneleri’nin yanında olacaklarını duyurdu.
Tayyip Erdoğan’dan randevu talep ettiler
Cumartesi Anneleri İHD İstanbul Şubesi’nde düzenledikleri basın açıklaması ile yarın (1 Eylül) 701. kez düzenlenecek olan oturma eylemi için Galatasaray Meydanı’nda olacaklarını açıkladı.
Açıklamaya HDP milletvekilleri Oya Ersoy, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Serpil Kemalbay, Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Garo Paylan ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı.
Cumartesi Anneleri aynı zamanda Tayyip Erdoğan ile görüşme talebinde bulunduklarını da belirtti. Açıklamada Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak şunları söyledi:
''Kayıplarınızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bizler devletin güvenlik güçleri tarafından kaybedilenlerin arkadaşları, eşleri, dostları, anneleri, kardeşleri ve insan hakları savunucuları olarak 1995’te Galatasaray’a çıktık. Çünkü bizim yakınlarımız gibi herkesin gözü önünde gözaltına alınanlar vardı. Savcılar, ‘Türk polisi işkence yapmaz’ diyerek dosyalarımızı başlatmadan kapatıp biz aileler için hak arama yollarını kapatıyorlardı. Adalete ulaşamamamızın neticesinde Galatasaray’ı kendimize mekan ettik.''
“Adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz”
Ocak, sözlerinin devamında şunları belirtti:
''700 haftadır Galatasaray’da dile getirdiğimiz bu talepler meşru haklarımızdır. 699 hafta boyunca gözaltında kayıplarımızın fotoğraflarımızı taşıyarak en uzun barışçıl eylemimizi gerçekleştiriyoruz. 700 haftada 16 hükümet değişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle yaptığımız görüşmenin ardından 7 yıl 8 ay geçti. Burada ilk defa devleti yönetenler tarafından bir açıklama yapılmış oldu. 2011 tarihli raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkenceyle öldüğü yer aldı.
Buna rağmen aradan 7 yıl geçmesine rağmen hâlâ dava açılmamıştır. O günden bugüne gözaltında kaybedilen yakınlarımızı sağ olarak bulma ümitlerimiz tükendi. 700’üncü kez buluşmamızın engellenmesi ve ailelerimizin gözaltına alınması adalete olan inancımızı bir kez daha sarstı. İçişleri Bakanı’nın hakaret içeren açıklamaları bizi derinden etkiledi. 700 hafta boyunca bitmedi ümitlerim, solmadı karanfilim diyerek Galatasaray’da buluştuk. Bu sorun temel bir hukuk ve demokrasi sorunudur. Devlet politikası hukukun üstünlüğüne ve barışa giden yola barikat kuruyor. Bu barikatı aşmak yurttaşlık görevimizdir. 701’inci hafta da her Cumartesi olduğu gibi yine Galatasaray’da olacağız. Tüm failler yargı önüne çıkartılıncaya kadar adalet talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.''
Ocak’ın konuşmasının ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır, Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya sırayla söz alarak kayıplarının nasıl kaybedildiklerini ve 23 yıldır Galatasaray Meydanı’ndaki mücadelelerini anlattı.
Cumartesi Anneleri /İnsanları, bu mücadelenin kayıplara karşı bir sorumluluk olduğunu belirterek, faillerin adaletli şekilde yargılanmasının da devletin görevi olduğunu yineleyerek açıklamayı sonlandırdı.
(Sendikaorg)