Erdoğan, “İdlip’e yönelik saldırı ufukta gözükürken uluslararası toplum sorumluluğunun farkında olmalı. Pasif kalmanın bedeli büyük olur. Suriye halkını Beşar Esad’ın merhametine terk edemeyiz” diyerek ABD ve Avrupa’yı Suriye’ye müdahaleye çağırdı.
Suriye ordusunun hazırlandığı İdlip operasyonuna ilişkin olarak Tahran’daki üçlü zirvede dile getirdiği ateşkes talebi Rusya’dan onay görmeyen Tayyip Erdoğan, Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesine “Dünya Esad’ı durdurmalı” başlıklı bir makale yazdı.
Türkiye’nin bölgede terörle mücadele ettiğini ve insani durumu gözettiğini öne süren Erdoğan, IŞİD’in de sorunun kaynağı değil sonucu olduğunu savundu.
Emperyalist müdahale çağrısı
Yaklaşan İdlip operasyonuna dikkat çeken Erdoğan, “İdlip’e yönelik saldırı ufukta gözükürken uluslararası toplum sorumluluğunun farkında olmalı. Pasif kalmanın bedeli büyük olur. Suriye halkını Beşar Esad’ın merhametine terk edemeyiz” diyerek ABD ve Avrupa’yı Suriye’ye müdahaleye çağırdı:
“İdlip, köprüden önceki son çıkıştır. Eğer Avrupa ve ABD şimdi harekete geçmede başarısız olursa sadece masum Suriyeliler değil, tüm dünya bedel ödemeye katlanacaktır. Türkiye yanı başındaki katliamı durdurabilmek için tüm gücüyle elinden geleni yapmıştır. Başarılı olduğumuzdan emin olmak için dünyanın kalanı da dar kişisel çıkarları bir kenara koymalı ve bunları siyasi çözüme yöneltmelidir.”
ABD yeterince saldırgan değilmiş
ABD’nin müdahale gerekçesini kimyasal saldırı ile sınırlamasını yetersiz bulan Erdoğan, Rusya ve İran’ı da bütünüyle karşıya almaktan imtina eden bir dil kullandı:
“Kimyasal saldırılara odaklanan ABD’nin, ölümler arasında keyfi hiyerarşi gözetmeyi reddetmesi gerekir. Konvansiyonel silahlar çok daha fazla ölümden sorumludur fakat yanı başımızdaki katliamı durdurma sorumluluğu sadece Batı’ya düşmemektedir. Astana sürecindeki ortaklarımız Rusya ve İran da bu insani felaketi durdurmada aynı şekilde sorumludur.”
Alternatif “terörle mücadele”
“Müdahale olursa rol alırız” iması
Erdoğan’ın yazısında, Rusya ve Suriye’nin planı karşısında Batı’nın dahil olduğu “terörle mücadele” bahaneli alternatif senaryolar olabileceği ve Türkiye’nin ve AKP destekli cihatçıların da bunda rol alabileceği mesajını veren şu bölümler de dikkat çekiyor: “İdlip’te terörist ve aşırılıkçı unsurları ortadan kaldırmak ve yabancı savaşçıları adalet önüne çıkarmak için daha kapsamlı bir uluslararası terörle mücadele operasyonu gerekli. Ilımlı isyancılar Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki terörle mücadelesinde önemli bir rol oynadılar; onların desteği İdlip’te de önemli olacaktır. … Suriye’nin kuzeyinde düzenin sağlanması noktasındaki Türkiye’nin kabiliyeti, terörle mücadelede sorumlu bir yaklaşımın kalpleri ve gönülleri kazanabileceğinin bir ispatıdır.” ifadelerine yer verdi.”
Bir yandan Rusya’ya güvenip ABD karşısında alternatif müttefik arayabileceğini söyleyen bir yandan da Rusya karşısında zora düşüp yeniden ABD’ye sığınan Erdoğan’ın bu manevra arayışları “güçlü liderlik” ve “bağımsız dış politika” iddiasıyla örtüşmüyor.