SEÇTİKLERİMİZ- Sinan Ok’un, Bianet’teki yazısı: “İŞKUR başta olmak üzere kamu kurumlarını hiç planlamadıkları bir seçim dönemi bekliyor. İŞKUR İstatistik Bültenleri yayınlandığında seçim için işsizlik sigortası fonundan kaç milyar TL harcandığını göreceğiz.”
İŞKUR kapsamında çalıştırılan ve çoğunlukla İŞKUR işçileri olarak kamuoyunda bilinen Toplum Yararına Program (TYP) istihdamı seçim ve referandum dönemlerinde daha da artar.
Dün İŞKUR'un "TYP istihdam seferberliği" başlattığı ve 16 bin personel alacağına dair ilk haber düştü.
İŞKUR İşbaşı Eğitim Programları ve diğer mesleki eğitim kursları dışında TYP programları da istihdam gibi gösterilir. Bu işsizlerin ne kıdem tazminatı hakkı, ne sendikal örgütlenme hakkı, ne işsizlik ödeneği alma hakkı, ne de insan onuruna yakışır bir istihdam hakkı yerine gelmediği halde TÜİK verilerinde istihdamdaymış gibi gösterilirler. Ayrıca TYP programının bir başka özelliği seçim dönemlerinde işsizlik sigortası fonunun seçim çalışmaları kapsamında iktidar lehine kullanımına imkan sunmasıdır.
Bu yazıda irdelenen konu olan TYP, hem işsizlik sigortası fonunun amaç dışı israf edilmesi hem de yüzbinlerce insana herhangi bir mesleki nitelik kazandırmadan zaman kaybına neden olması yönüyle topluma zararlı bir uygulamaya dönüşmüştür.
2015'te TYP başvurusunda artış
Bu kapsamda bugüne kadar TYP yararlanıcı sayısı 1 Milyon kişiyi aştı. TYP kapsamında 2014 yılında 216 bin 108 kişi, 2015 yılında 429 bin 233 kişi ve 2016 yılında 172 bin 995 kişi TYP işçisi olarak istihdam edilmiş.
2017 yılında sadece referandum nedeniyle 180 bin 000 civarında TYP uygulaması yapılmış.
Başvurular 16 Nisandan önce alınıp sonuçlar daha sonra açıklanmış ve istenilen sonuçların alınamadığı yerlerde “arşiv soruşturmanız temiz çıkmadı” gibi gerekçelerle program iptalleri oldu.
Özetle işçi primlerinden toplanan işsizlik sigortası fonu, bir tür seçim rüşveti olarak kullanılıyor.
2015 yılında yarım milyona yaklaşan sayının yüksek olma nedeni; 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinden önce aynı uygulamanın yapılmasıdır. 2015 yılında sadece doğu ve güneydoğuda 400 binden fazla TYP uygulandı. Örneğin Urfa’da 27 bin civarında TYP başvurusu ilan edildi ve seçimlerden sonra önemli bir kısmı uygulanmadı. Urfa’da toplam memur sayısı zaten 50 bin civarında.
Kitlelerin uzun süre işsiz bırakılması sonucu “kölelik koşullarında” çalışmaya doğru giden, emeğin kiralandığı-alınıp satıldığı bir düzen kurulmaya çalışılıyor.
AKP iktidarı bu kapsamda köle ticaretine benzeyen “kiralık işçilik düzeninin yönetmeliğini OHAL koşullarında çıkardı ve emeğin hakkını almak için başvurduğu grevleri yasakladı. Öte yandan kamu sektöründeki standart çalışma biçimi olan kadrolu çalışmayı daraltmayı hedefine koyan siyasal iktidar, yeni eğreti çalışma biçimlerini yerleştiriyor.
Kadrolu personelin toplam kamu emekçileri içerisindeki oranı yıllar itibariyle azalıyor. Taşerona kadro adı altında kaç bin kişinin “arşiv soruşturmanız temiz çıkmadı” gibi gerekçelerle işten atıldığı belirli değil.
Bu kapsamda daha çok kamu alanında uygulanan TYP programıyla, siyasi iktidarın “emriyle” işe gelen veya işe gelmeyip siyasi iktidarın istediği yere giden büyük bir grup, işsizlik sigortası fonuyla maaşa bağlanıyor. Binlerce TYP işçisi AKP seçim çalışmalarında kullanılmak amacıyla bu şekilde çalıştırılıyor. AKP’nin hazırlıklı olduğu 24 Haziran ve 8 Temmuzdaki “panik/erken/hokos-pokos seçim” için İŞKUR kapsamında kaç yüz bin TYP işçisi ilanına çıkılacağı seçimden önce netleşecektir. Ama ilan ve istatistiklerin yayımlanmasında şeffaflık geçen yıl referandumda olduğu gibi bu yılda olmayacaktır.
Geçmiş dönem verilerinden öngörüleceği üzere her ay en az 100 bin kişinin TYP kapsamında seçimlerde başvurusu alınacaktır. AKP için çalışması koşuluyla, daha çok AKP’li belediyelere yönlendirilecek olan 2,4 Milyar TL’lik İşsizlik Sigortası Fonu bu kapsamda harcanacaktır.
2010 referandumundan bu yana gittikçe yaygınlaşan ve normal koşullarda istisnai bir uygulama olması gereken TYP’nin gittikçe yaygınlaşan bir istihdam biçimine dönüşümü uygulamada birçok sorun ortaya çıkarmıştır. 2015 yılı çifte seçimli olduğundan TYP sayısının en yüksek olduğu yıl olmuştur. Bu kapsamdaki TYP sayısı memur sayısının yüzde 15’ine kadar yükseldi. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere bazı illerde memur sayısından fazla TYP işçisi kamuda istihdam edilmiş gibi gösterilmiş ve maaşları işsizlik sigortası fonundan verilmiştir.
Kaynak: İŞKUR ve Devlet Personel Başkanlığı
27 ilde memur sayısının yüzde 30 veya üzerinde olan TYP yararlanıcılarının maaşları işsizlik sigortası fonundan ödendi. Bayburt ve Ardahan illeri, TÜİK tarafından açıklanan en güncel il işsizlik verilerine göre en düşük işsizlik oranlarına sahip olan illerden olmalarına rağmen memur sayısından fazla TYP istihdamı yapılmış. Yani mesele işsizliğin azaltılmasıyla da ilgili değildir.
2014-2019 yılları arasında seçim olmayan tek yıl 2016 yılı. Aşağıda yıllara göre TYP sayıları gösteriliyor. İlginç bir şekilde 2018 yılında Mart dönemi sonuna kadar önceki yıllardan farklı bir eğilim olmuş ve TYP yararlanıcı sayısı “neredeyse” sembolik ve programın gerçek amaçlarına uygun sayıda olmuştur. Programın legal amacı “mutlak yoksulluk riski altında olan uzun süreli işsizlere” geçici gelir desteği ve kamu yararına istihdam sağlamaktır. Ancak işsizliğin yüzde 10 bandı üzerinde olduğu 2018 yılında, bu risk altıdaki işsiz sayısı azalmadığına göre, başka bir stratejinin öngörüldüğü ifade edilebilir.
Muhtemelen İŞKUR da muhalefet partileri gibi 2018 yılında seçim olmayacağı öngörüsüyle buna yönelik uygulamaya bütçe ayırmamıştır. Toplam bütçe içerisinde 2018 ve 2019 sosyal yardım bütçelerinin payları da seçimin 2019’da yapılacağı varsayımıyla düzenlemiştir. TYP özelinde İŞKUR’un bizzat seçim ve referandum odaklı bir program yürüttüğü aşağıdaki tabloda da görülüyor. 2017 yılında açılan program kapsamında TYP işçilerinin yüzde 69’u referandumdan önceki aylarda kısa süreli ve geçici işe alınmış. 2017 yılının 266 bin 924 TYP yararlanıcısının 180 bini Mart ve Nisan aylarında yani referandum sürecinde yararlanmış.
2018 Yılı Mart Ayı sonu itibariyle sadece 42 program ve 6.122 kişilik açılan TYP uygulaması seçim kararı açıklanmasından sonra radikal bir artış gösterecektir ki ilk alıp duyurusu yapıldı. Çünkü siyasi iktidarın seçimle iktidardan uzaklaştırılması olasılığın olduğu bir seçime doğru yol alıyoruz[1].
Muhtemelen Nisan ve Mayıs aylarında 100 biner kişilik TYP uygulamalarına gidilecektir. Daha çok Kürt nüfusunun yoğun olduğu ve kayyum atanan yerlere yöneltilecek bu program ile MHP ile ittifakın oluşturacağı oy kaybı[2]önlenmeye çalışılacaktır.
Seçimlere iki aydan az süre kalmışken İŞKUR başta olmak üzere kamu kurumlarını da hiç planlamadıkları bir seçim dönemi bekliyor. Nisan ve Mayıs İŞKUR İstatistik Bültenleri yayınlandığında (ki geçen yıl 7 ay geç yayınlanmıştı) seçim için işsizlik sigortası fonundan kaç milyar TL harcandığını göreceğiz.
TYP programının hak eden işsizleri kapsaması için, ilgili mevzuatta düzenlendiği gibi “adayların noter çekilişi ile belirlenmesi” ve TYP programlarının AKP belediyeleri dışında da uygulamaya açılması gereklidir.
Bu iki koşulun uzunca bir süredir ne kadar uygulandığı kamuoyuna açıklanmalı.
Sadece TYP değil, İŞKUR bünyesindeki staj, kurs ve diğer istihdam teşviklerinin de “işsizler için işçilerin biriktirdiği fondan” karşılandığı biliniyor. Bu konudaki Sayıştay Denetim raporu fonun kara deliklerine işaret ediyor[3].
Siyasi partiler dahil tüm demokratik kamuoyunun işsizlere verilmeyen işsizlik sigortası fonuna sahip çıkması gerekiyor. İşsizlik fonundan harcanan her 100 birimin 65’i işsize gitmiyor.